Haber Merkezi’nden arkadaşlar bulunan cesetlerin fotoğraflarını gösterdiler.
Ne büyük acı, ne anlatılmaz keder.
Felaketin yaşandığı noktaya gittik.
Dördüncü cesedi arama çalışmaları devam ediyordu.
Ve bariyerlerle kesilmiş yeni yolda tek geçit noktası orasıydı.
Yokuş aşağı gelen sel arabayı ters çevirmiş ve o daracık geçitten dere yatağına savurmuş.
Ve kilometrelerce sürüklemiş.
Bulunan cesetlerin hali anlatılır gibi değil.
Araba ise paramparça oldu.
***
Olay Çarşamba gece 10 civarında meydana gelmiş.
Görgü tanıkları var.
“Lacivert, küçük bir araba sel sularına kapıldı dere yatağına yuvarlandı” diye ihbarda bulunmuşlar.
BRT muhabiri olayın hemen ardından olay yerine ulaşmış.
Tanıklarla mülakat yapmış ve bunlar yayınlanmış.
Yetkililer de olay yerine gitmişler.
Bakmışlar, bakmışlar ve karanlıkta bir şey görememişler.
Yağmur da yağmaya devam ediyormuş, “sabah ararız” deyip gitmişler.
Sabah olunca korkunç felaket ortaya çıktı.
Dört gencecik fidanın nasıl bir acıyla öldükleri.
***
Eskiler, “matem zamanı hesap sorulmaz” derler.
Fakat içimdeki büyük öfke ve isyanı bastıramıyorum.
Eğer olay sonrasında arama yapılsaydı farklı bir sonuç olur muydu?
Bilmiyorum.
Fakat milyonlarca lira harcayıp her daim teyakkuzda tutulan “arama-kurtarma” birimleri ne işe yararlar?
Niye inip bakmadılar?
O çocukları niye yalnız bıraktılar?
***
Ulusal yas tutacak kadar kötü günlerden geçiyoruz.
Yüzlerce araba, ev ve işyeri harap oldu.
Yasımızı tutalım, yaralarımızı saralım ama hesap soralım.
Hesap sormazsak böylesi ölümlere seyirci kalırsak ihmale ve suça ortak oluruz.
