Merit Oteller ve Casinolar zincirinin sahibi olan Besim Tibuk’un her ay milyonlarca lira zarar ederek yayına soktuğu Diyalog Televizyonu ve dahi gazetesinin üzerinde kara bulutlar esiyor.
Tetikçilerini sağa – sola saldırtması yetmemiş gibi Besim Tibuk bizzat kendisi de sahne alarak patavatsızca ve doğru olmayan konuşmalar yapınca Türkiye Radyo Televizyon Üst Kurulu televizyon yayınlarını Türksat uydusundan süresiz bir şekilde indirilmesi kararı aldı.
Yani Diyalog TV’yi şeklen kapatmadı fakat bizdeki televizyonların izleyiciye ulaşmasının tek aracı olan uydudan attı ve dolayısı ile Diyalog TV’nin izleyiciye ulaşmasını engellemiş oldu.
Bu durum da bizim basın örgütleri başta olmak üzere bir kesim tarafından ‘sansür’ olarak algılandı. Türkiye’nin yani AK Parti yönetiminin KKTC’ye müdahalesi olarak nitelendirildi ve protesto edildi.
Besim Tibuk’un televizyonda yaptığı konuşmanın “KKTC İngiltere’ye bağlansın” olan kısmı patavatsızcaydı. Üstelik bazı kesimlerin “bunlar İngiliz piçidir” şeklindeki söylemlerini azdıran bir laftı.
İkincisi Türkiye’nin KKTC’ye yardım yapmadığı doğru değildir.
Türkiye Cumhuriyeti şuanda korona virüs için KKTC’de kullanılan bir çok sağlık malzemesi gönderdi.
“Türkiye’yi cahiller yönetiyor” kısmı ise Besim Tibuk’un vatandaşı olduğu ülke ile arasındaki bir konudur.
Peki bu söylemlerden dolayı Diyalog TV’nin uydu yayınlarına son verilmeli miydi?
Hayır verilmemeliydi.
Yapılanların cezası bu denli orantısız olmamalıydı.
Ama Türkiye’deki yönetimin yapısını en iyi bilen Besim Tibuk’un bizatihi kendisidir.
Bunu bilerek yaptıysa bedelini de ödemeye hazırlanmıştır herhalde.
***
Hazreti Muhammed’ten aktarılan bir hadis şöyle der;
“Yapılan kötülük mutlaka sahibini bulur.”
Besim Tibuk’un ve tetikçilerinin yaşadıkları tam da bu hadise uygundur.
Milyonlarca lira zararına gazete yayınlayıp, gazete fiyatının iki katı promosyonlar dağıtıp, özgür gazeteleri yok etmek isteyen Besim Tibuk’tur.
Özel televizyonlar ayakta kalma savaşı verirken milyonlarca lira zararına televizyon yayıncılığı yapan da Besim Tibuk’tur.
Hükümetin gazetelere ve televizyonlara yapacağı 5-10 bin lira yardımın peşine düşen, Başbakanı, bakanları tehdit edip ve bu yardımın verilmemesini sağlayan da Besim Tibuk’tur. “Hepsi batsın Diyalog yeter” faşizminin mucidi de Besim Tibuk’un tetikçileridir.
Eee şimdi ne demek gerekir?
“Görüşlerini beğenmesem de o görüşleri söyleme özgürlüğünü savunuyorum” lafı kulağa hoş geliyor da bu görüşlerin sahipleri Kıbrıs Türkünü ve basınını ortadan kaldırmaya çalışanlarsa bir adım geri dururum.
Boşuna söylenmedi;
Her kötülük döner sahibini bulur…
