Vurguna tedbir - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
KıbrısManşet

Vurguna tedbir

filiz besim

Üniversite öğrencilerinden kesilip Sağlık Fonu’na yatırılmayan paralar için tedbir alındı. Sağlık Bakanı Filiz Besim Havadis’e konuştu ve formülü açıkladı

SİGORTA ZORUNLULUĞU: Besim: Türkiyeli ve yabancı öğrencilerin sağlık sigortası için Sağlık Fonu’na para yatırılması gerekiyor. Geçmişte bazı üniversiteler parayı öğrenciden aldı ama fona yatırmadı. Şimdi otomasyon sistemi kuruldu. Artık Sağlık Fonu’na parası yatırılmayan öğrencinin kaydı yapılamıyor


TANINMA KOŞULU: Besim: Öğrenciler, artık daha ülkeye gelmeden gerekli sağlık kontrollerini yaptırıp, Sağlık Fonu’na da sağlık sigortaları için para yatırmak zorunda olduğunu biliyor. Türkiyeli öğrenciler ülkelerinde de sağlık raporu alabilir ama bu kurum KKTC’nin tanıdığı, bildiği bir kurum olmalıdır

 KONTROL ALTINDA: Besim: Sağlık Bakanlığı, geçmişte öğrencilerden parayı alıp da fona yatırmayan üniversitelerden bu parayı almakta şu anda zorlanıyor. Ancak bu üniversiteler büyük oranda zaptı rap altına alındı. Bazı ihtilaflı durumlar vardır, onları da kurumlar arasında çözmeye çalışıyoruz

 

Duygu ALAN

Sağlık Bakanı Filiz Besim, KKTC’deki Türkiyeli ve yabancı öğrencilerin sağlık sigortası kapsamına alınması amacıyla çıkarılan “Sağlık Fonu Yasası”nın bugüne kadar tam anlamı ile uygulanmadığını ve bazı üniversitelerde eğitim gören yabancı öğrencilerin bu sistem dışında kaldığını kaydetti.

Sağlık Fonu Yasası’na göre, Türkiyeli ve yabancı öğrencilerden sağlık sigortası için üniversiteler tarafından para alınması bu paranın da Sağlık Fonu’na yatırılması gerektiğini söyleyen Besim, bugüne kadar bazı üniversitelerin ya bu parayı alıp fona yatırmadığını ya da bu parayı alıp, ‘Biz kendi kurumlarımızda sağlık muayenelerini yaptıracağız’ dediğini anlattı.

Bu konudaki karmaşayı çözmek amacı ile İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nın dörtlü bir istişareye girdiğini ve dört bakanlığın da bağlı olduğu online bir otomasyon sistemi kurulduğunu anlatan Besim, bu otomasyon sistemine göre, artık Sağlık Fonu’na parası yatırılmayan öğrencinin kaydının yapılamadığını ifade etti.

Bakan Besim, Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası ile ilgili de bakanlığın bir takım çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Besim, Temel sağlık Hizmetleri Dairesi’nin bu yasanın cezalarının arttırılması ve daha caydırıcı olması için ciddi şekilde çalıştığını kaydederek yapılacak yeni düzenleme ile hem denetimlerin arttırılacağını hem de yasayı ihlal edenler için daha etkin cezaların uygulanacağını ifade etti.

 

Soru: Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, öğrencilerin üniversitelere kayıt yaptırırken sağlık fonuna katkı ödediklerini ancak bugüne kadar bu alınan katkıların hep üniversitelerin kasalarında kaldığını, sağlık fonuna yatırılmadığını belirtmiş, Sağlık Bakanlığı’nın da bu konudan şikayet ettiğini kaydetmişti. Bu konu masaya yatırılacaktı. Nasıl bir adım atıldı? Sorun nasıl çözümlenecek?

Besim: Bu aslında bugünün konusu değildir.  Ülkeye eğitim için gelen kişilerin sağlık sigortası anlamında, sağlık fonuna bir takım paralar yatırması gerekiyor. Bu Sağlık Fonu Yasası’nda mevcuttur. Ancak bu güne kadar maalesef ya üniversiteler bu parayı alıp fona yatırmıyordu ya bu parayı alıp, ‘Biz kendi kurumlarımızda sağlık muayenelerini yaptıracağız’ deniliyordu. Yani ciddi bir karmaşa vardı. Bu hükümet geldiği zaman İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı dörtlü bir istişareye girdi. Dört bakanlığın da bağlı olduğu online bir otomasyon sistemi kuruldu. Şuanda bu otomasyon sistemine göre, Türkiye’den öğrenci ülkeye gelip üniversitesine kaydolmak için gittiğinde üniversite hemen Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bildiriyor. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı’na bildiriyor. Sağlık Bakanlığı’ndan tahlillerini yaptırıp, sağlık parasını yatırmayanların kaydının yapılmaması için üniversitelere bildiriliyor. Üniversiteler aslında şuanda Sağlık Bakanlığı’na sigorta parası yaptırmayan öğrencilerin kaydını yapamıyor. Ancak bu sistem bu yıl kuruldu. Dolayısıyla bazı öğrenciler ülkeye gelmeden bu sağlık sigortalarını kendi üniversitelerine yatırdılar. Sağlık Bakanlığı bazı üniversitelerden bu parayı almakta şuanda zorlanıyor. Ancak büyük oranda zaptırap altına alınmıştır. Bazı ihtilaflı durumlar vardır onlar da kurumlar arasında şuanda çözülmeye çalışılmaktadır. Fakat bundan sonraki yıllarda böyle bir sıkıntı olmayacak. Biz bu hususta ÖSYM’ye ulaştık ve ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelecek olan öğrenciler, gelmeden Sağlık Bakanlığı’nın bu fonuna sağlık sigortaları için paralarını yatırmak zorundadır’ dedik veya Türkiye Cumhuriyeti’nden KKTC’nin bildiği, tanıdığı herhangi bir kurumdan sağlık raporunu da alıyor. Bu demektir ki, bundan sonra eğitim için bu ülkeye gelecek olanlar daha ülkeye giriş yapmadan zaten bu sağlık fonu konusunda bilgi sahibi. Bilinmesini isteriz ki bu yıl alınan bu sigorta paraları ile Sağlık Bakanlığı 2’nci anjiyo cihazını alıyor. Bu toplanan paralarla sağlıkta güzel yatırımlar yapılmaya devam edilecek.

 

Soru: Geçtiğimiz günlerde bir sigara polemiği yaşandı. Sizin de bu konuda “sigara içilen mekanları yalnızlaştıralım” şeklinde bir açıklamanız bulunuyor. Bir yasa var ve yasaya göre kapalı mekanlarda tütün ve tütün ürünlerinin tüketimi yasak. Ancak bu yasa birçok mekanda ihlal ediliyor. Çözüm o mekanları yalnızlaştırmak mı yoksa etkin cezalar uygulamak mı?

 

“Dostlar alışverişte görsün gibi bir yasa”

 

Besim: Evet, biz bir süre önce, kapalı alanlarda tütün ve tütün ürünleri içme yasağı çıkardık ama bu yasayı uygulamak için uğraşmadık. Bu yasa ayrıca çok esnek bir yasa yani dostlar alışverişte görüsün gibi bir yasa oldu. Zaten günün sonunda da uygulanmadı. Eğer ki kanserle ve ciddi akciğer hastalıkları ile mücadele ediyorsak evet, tütün ve tütün kullanımını azaltmak ve çocuklarımızı pasif içici olmaktan korumak, sigara içmeyen kişileri korumak zorundayız. Evet, bir insan ‘bu benim kararımdır, içeceğim. Kanser de olursam olayım’ diyebilir ama içecekse yanındakini zehirlememek zorundadır. Kimse kimseyi rahatsız etmemek zorundadır. Bir kere Sağlık Bakanlığı’nın sağlığı korumak misyonu adı altında  zaten bu yasayı uygulamakla mükellef bir bakanlıktır ve bir yürütmedir. Kaldı ki zaten bu yasanın uygulanması da Sağlık Bakanlığı’nın denetimindedir. Biz göreve geldiğimiz zamanlardan beri geçtiğimiz Şubat-Mart aylarda da çok ciddi denetimlerle aslında Haziran-Temmuz aylarına kadar kontrol altına aldık bunu. Sonra tabi yaz geldi, insanlar dışarı çıktı ve yeniden ortalık karıştı. Kış gelip içeri girdiklerinde yasa ihlal edilmeye devam edildi. Ben bir farkındalık yaratmak için gittim o mekana. Yoksa ben de biliyorum, gittiğim yerlerde yasanın nasıl delindiğini görüyorum. Yasadaki ceza bu yasayı çok efektif kılan bir ceza değil.

 

 

“Zihniyet dönüşümü olmalıdır”

Bu işin birkaç boyutu var. Şuanda Temel sağlık Hizmetleri Dairesi bu yasanın daha cezalarının arttırılması ve daha caydırıcı olması için ciddi şekilde çalışıyor önümüzdeki günlerde de bunu Bakanlar Kurulu’na götüreceğiz. İşin diğer bir boyuta siz ne kadar ceza olursa olsun her mekana her meyhaneye, devlet dairesine veya kuruma bir denetçi dikemezsiniz. Bir şekilde bir self kontrol, toplumun kendi kendini kontrol etmesi gerekir. Farkındalık, zihniyet dönüşümü olmalıdır. Eğer yanımdaki kişi beni ve yanımdaki ailemi düşünmeden sigara içiyorsa ben ona lafımı söyleyeceğim ve mekan sahibine de ‘sizin mekanınızda buna izin veriyorsunuz madem ben de bu mekana bir daha gelmeyeceğim’ diyeceğim. O zaman doğru çalışan yasalara uygun, sağlığa, şansa saygılı mekanlar olacak. Yalnızlaştırmak dediğim aslında odur. Sadece cezaları çok astronomik düzeye çıkararak veya sadece bu dediklerimi yaparak başarı sağlayamayız. Bunu günün sonunda hep birlikte aşabiliriz.

Hem yasayı daha güçlü hale getireceğiz ve denetçileri arttıracağız. Sivil denetçileri eğiteceğiz. Sağlık Bakanlı onlara birer kart dağıtacak ve ceza kesme yetkisi verecek. Hem denetimler, hem de cezalar artacak. Bununla ilgili bir yasa çalışması var.

 

Soru: Bildirimi zorunlu hastalıklar listesinde çok sayıda hastalık türü bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda bir çalışması olduğunu biliyoruz. Çalışma hakkında neler söyleyebilirsiniz?

“Bulaşıcı hastalıklar sınıflandırılacak”

Besim: Bulaşıcı hastalıklarda da bir sınıflandırma gündemdedir. Bu sınıflandırma tehlikeli bulaşıcı hastalıklar ve bulaşıcı hastalıklar şeklinde yapılacak. Bu tüzükleri hazırlarken AB’deki tüzükler ve TC’de kullanılan tüzüklerinden faydalandık.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar