VEDA EDEMEYECEĞİM 2 İNSAN - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

VEDA EDEMEYECEĞİM 2 İNSAN

Başaran DüzgünBaşaran Düzgün

Bir süre ara verdim bu köşeye.

İzinde falan değildim.


Çıkarcıların, fırsatçıların, çetelerin, paralel yapılanmacıların  fink attığı “bizim mahallede” yani basın sektöründe her geçen gün kötüleşen koşullara inat Havadisi dimdik ayakta tutmak için çalıştım.

Malumdur, Havadis ’teki görevlerim arasında bu köşenin yazarlığı sadece birisidir.

Genel Yayın Yönetmenliği çerçevesinde habercilikle ilgili ve Genel Müdürlük çerçevesinde mali açıdan kendi kendine yeten bir Havadis için de ter dökmekteyim.

Havadisi mali açıdan çökertip ele geçirme operasyonunun üzerinden 1 yılı aşkın zaman geçti.

Bu operasyona baronların saldırıları da eklendi.

Devlete sızmış tarikatların saldırıları da işin cabası.

Aklı sıra Havadis’e reklam vermeyerek veya reklam verenleri tehdit ederek Havadisi çökerteceklerini zannedediyorlar.

Akıllarına ziyan.

Havadis ekibi kuruluş heyecanı  ve misyonuyla tüm bu saldırıları göğüsledi.

Habercilikte ülkesine ve halkına sahip çıktı.

Mali olarak ayakta kalma ve çalışanların hakkını teslim etmek için çok ama çok çalıştı.

Memleketteki ekonomik, sosyal ve politik tüm kötülüklere inat destek verenlerin sayesinde tarihi misyonunu sürdürüyor.

***

Geçtiğimiz hafta 2 kahredici haberle sarsıldık.

Birincisi Serdar Saydam’ın ölümüydü.

İkincisi Mehmet Akar’ın.

Serdar Saydam daha ilk günden Havadis’e katkı koyan, emeği geçen bir hocamızdı.

Saatsiz, vakitsiz bir şekilde çıkıp gelir, kendine özgü bir üslupla görüş ve eleştirilerini söyler sonra da mütevazı bir şekilde çıkıp giderdi.

Uzun uzun  sohbetlerimiz oldu, kendisinden çok şey öğrendiğim.

Profesörlük titrine uygun bir şekilde eğitici ve öğreticiydi.

Her zaman Havadis’e sahip çıktı ve üzerine titredi.

“Be arkadaşlar, gazetecilerin gazetesi olmak ciddi bir misyondur, bunu ilk kez siz başarıyorsunuz, lütfen çok ama çok çalışınız” derdi.

Sonra bir gün ondan gelen acı bir haberle üzüldük, ölüm haberiyle de sarsıldık.

“Sevgili Serdar hocam, rahat uyu, nurlar yoldaşın olsun, Havadis emin ellerdedir…

***

Sevgili Mehmet Akar “napan yoldaş” diye seslenirdi bana.

30 küsur yıl önce bu mesleğe başladığımda “karşıt” taraflardaydık ama her zaman gazeteciliğimi takdir edip bunu yüksek sesle söylerdi de.

Dönem derin devletin fink attığı ve apoletlilerin esip yağdığı dönemdi.

“Bu çocuklar bizim çocuklarımızdır, onları kimseye ezdirmeyiz” diye sahip çıkmıştı bize.

Gazeteciler Birliği başkanı olmuştu ve biz de yönetim kurulunda yer almıştık.

Dönem “emir-komuta zincirinde, herkesin emir eri olduğu bir dönemdi.

Şiddetle itiraz ediyorduk bu döneme.

O da bize “be çocuklar bıçağa yumruk vurulmaz” deyip dururdu.

Söylediklerinin ne anlama geldiğini zamanlar sonra anladım.

“Bu memlekette artık gazetecilik yapılamaz” deyip de kendini emekliye ayırdıktan sonra.

Kendini doğaya, çiçeğe,  böceğe verdiği zamanlarda.

Ağız dolusu bir “yoldaşım” karşılamasıyla geçmişin “gerçeklerini” anlatırdı bana.

Ve beni “gerçeklerle” buluştururdu.

Bu ülkenin kaderinin çizildiği gerçekler.

***

Serdar Saydam ve Mehmet Akar.

Size asla veda etmeyeceğim.

Amacınız ve hedefleriniz siz yokken de yürüyecek buralarda.

Havadis’te yürüyecek.

Ben “ne şanslıyım ki sizi tanıdım ve sizden çok şeyler öğrendim” diyeceğim.

Nurlu bir mekanda sizlerle birlikte olabilmek için dua edeceğim.

Işıklar yoldaşınız olacak…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar