Vatandaşın tepkisi, tam bir yol haritasıydı... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Vatandaşın tepkisi, tam bir yol haritasıydı…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Dünkü yazımı yazdığımda, Serdar Denktaş’ın kumarhanelere yerlilerin de girmesi için çalışma yapıldığına dair sözleri henüz basına düşmemişti.

Sonra dinledim, bir soruya karşılık söylemiş.


Ben bunu görmeden, Casinocular’ın talebinden yola çıkarak tepkimi koymuş, amacın devlet gelirlerini arttırmak olduğunu, bu kaynağın da son dönemde para basan sektörlerden sağlanabileceğini yazmıştım. Hatta Monaco’yu da örnek vererek.

Sonra Serdar Denktaş’ın dediklerini okuyunca, “Casinocular talep etti, hükümet yapıyor” telaşına girdim…

Meğer sadece ben değilmişim.

Öyle bir veryansın geldi ki…

Tabii sadece Serdar Denktaş’a değil, hükümetteki tüm partilere.

Bu muydu yani yapılacak iş..?

Casinocuları koruyalım diye, kendi vatandaşımıza “buyur kardeş istediğin gibi bat” mı diyecektik.

Hem sonra casinoların korumaya alınması kadar absürd bir şey olabilir miydi..?

Dün onu da yazdım. Bir yılda getirdikleri sanatçılara verdikleri parayı bir görelim, bir de devlete verdikleri vergiyi…

“Devlet benim için mi, casinocular için mi var” sorusu son yıllarda hepimizi düşündürürken, Serdar Denktaş bu “açılımıyla” neredeyse tüy dikti.

Gelen tepkilerden bazıları vardı ki, “insanlar zaten gidiyor, serbest bırakın” demekteydiler.

Oysa şu anda yasak!

Ve ne yazık ki dönen paradan hak ettiğini alamayan devlet, kendi koyduğu yasayı bile denetleyemiyor.

Polisin denetimi, casinoların koruma sistemini aşamıyor…

Kendim de yaşadığım yer itibarıyla bunu sürekli gözlemliyorum.

Her neyse, biz böyle söylenirken, HP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, sosyal medyada tartışmaya  kendi açısından bir açıklık getirdi.

Özersay, “Casinolara KKTC vatandaşlarının da girebilmesi konusundaki çalışma, ilgili Bakanlığın bir çalışmasıdır, bir düşüncedir ancak Hükümetin bu yönde bir düşüncesi ya da kararı yoktur. Bu yönde bir hükümet kararı olmadıkça da bu türden bir düşünce hayata geçecek değildir” dedi.

“Hükümette ilk çatlak” demek geçti aklımdan ancak, olay bundan daha önemliydi.

Demek ki, bu konuda hükümet ortakları Serdar Denktaş’la aynı düşünmüyordu. En azından HP…

Bu güzel haberdi. İçimi biraz olsun rahatlattı.

Zaten habere tepki gösterirken, bir yandan da hükümet kararı olup olmadığını da düşünüyorduk. Neyse ki değilmiş…

Özersay devam ediyor; “Üzerinde durmamız gereken şeyin, kendi vatandaşlarımızın casinoya girişini sağlamak değil, casinolardan gerek işletme izni, gerekse ciroları üzerinden daha fazla vergi alınması ve online denetimin devreye konulması olduğunu düşünüyorum”…

İşte budur…

Bu hükümeti desteklediğim, ümitlendiğim doğrudur.

Hiç gizlemedim…

İşte bunun için.

Umarım Özersay’ın “yapılmalı” dedikleri de “hükümet kararı olarak”,  kısa sürede hayata geçer…

Dün vatandaşın sosyal medyadaki tepkisi o kadar güçlüydü ki, toplum için siyaset yapanlar başka yol haritası aramamalı…

YERİN KULAĞI VAR

 

SİZ OLSANIZ İSTER MİSİNİZ: 

Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesine en çok karşı çıkanların başında El-Sen geliyor.  Hükümetin yaptığı zamlara tepkileri de ne kadar inandırıcı bilemiyorum. Onlar da biliyorlar ki, eğer o zamlar yapılmasa, müsteşar maaşına denk maaşlarını alamayacaklar. Sadece bu değil, bizler kuzu kuzu öderken, onlar kullandıkları elektiriğin bile tamamını ödemiyorlar. Onların yerine koyun kendinizi, siz olsanız bu imkanları bırakıp, Türkiye’den elektirik gelmesini ister misiniz…

 

YAĞMURDAN KAÇARKEN:

Dörtlü hükümetin 5 aylık performansını yeterli bulmayabiliriz ancak, geçmişte yaşadıklarımızı da henüz unutmadık. Golifa vatandaşlıklar, parsel parsel dağıtılan araziler ve zamlar. UBP’nin Genel Sekreteri Dursun Oğuz hükümete çağrı yaparak, “kendinizi de halkı da bu eziyetten kurtarın, istifa edin” demiş. Bu halk sizi de gördü Sayın Oğuz. Yağmurdan kaçayım derken doluya tutulmayalım ansızın…

 

BU İLGİNÇ İŞTE:

Ticaret Odası sendikaları ziyaret ediyor. Başkan Turgay Deniz “uzlaşım”dan söz ediyor ki, doğru olan da budur. Deniz’in söylediği bir başka önemli şey var, “Hükümet alınması gereken önlemler konusunda istediğimiz, gerekli gördüğümüz adımları henüz atmadı… Bu birlikteliğimiz bir yandan hükümete baskı unsuru olacak, bir yandan da yol gösterici olacağından hükümetin işini kolaylaştıracaktır”. Yani diyor ki; çalışan ve işveren birlikte uzlaşıya varalım, hükümete baskı uygulayalım. İlk kez denenecek bir yol. Uzlaşı sağlanırsa, gerçekten de dikkate alınması gereken bir güç oluşturacaklar…

 

BU NEYİN KAFASI:

Malum, güney Kıbrıs medya ve siyasi jargonunda, bizim için hep, “sözde devlet”, “sözde cumhurbaşkanı, vs” gibi ifadeleri kullanılır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın destekleriyle gazeteciler için oluşturulan tavsiye niteliğindeki “Önem Taşıyan Kelimeler” adlı sözlükten dolayı, güney Kıbrıs’ta birçok kişi tepki gösterip istifa etmiş. Neymiş efendim “sözde devlet” yerine “kuzey devleti” denecekmiş. Adamlardaki kafaya bakar mısınız. Sözlüğe yazılan kelimeden bile rahatsız olup istifa ediyorlar, hatta ölümle tehdit bile ediyorlar. Hala daha bunlarla eşitlik temelinde bir barış yapabileceğimize inananlara şaşarım…

 

AYNEN DEVAM:

Tarım Bakanı Erkut Şahali, hayvan kayıt sistemindeki sayılara bakıldığında, bir et ihtiyacının olmadığını ve et ithalatının serbest bırakılması gibi bir düşüncelerinin olmadığını açıkladı. O zaman fiyatlar niye düşmüyor Sayın Bakan? Vatandaşa diyorsunuz ki, yapacak birşeyimiz yok, et ihtiyacınızı güneyden tedarik edin. Et kaçakcılığı da devam etsin…

 

RESMİ GAZETE, NİHAYET: Genelde biraz geriden gideriz, adetimizdir, teknolojiye uyum da böyle. Resmi gazeteye artık elektronik ortamda ulaşılabilecekmiş. Bakanlar Kurulu kararlarını aramak yerine, hepsini bir yerde bulmak güzel olacak. Bir de basın olarak, Meclis Genel Kurulu’na Komitelerden gelen tasarılara ulaşabilsek, sorun kalmayacak.

 

ZİRVEDEKİLER

İzzet İzcan (BKP Genel Başkanı): “Hükümet, insanları kumara teşvik ederek halka kötülük yapamaz… Daha fazla kar hırsıyla yanıp tutuşan patronlara hizmet etmek, ‘emek, barış, demokrasi’ diyerek hükümet olmuş 4’lü koalisyon hükümetinin görevi değildir”…

 

DİPTEKİLER

Dursun Oğuz: Hükümetler vicdanla hareket etmez Dursun bey. Yasalarla hareket eder. Bugün mahkeme kapılarında mağdur olduğunu söylediğiniz insanları yasaları çiğneyerek mağdur eden sizin hükümetinizdir. Ara emri ise, adalete ulaşılacak yolda bir insani duraktır, o kadar. Bu insanlara bu vatandaşlıkları ne hakla verdiniz, siz önce onun hesabını verin…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar