VAKIFLARDA HESAP ZAMANI - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe YazarlarıManşet

VAKIFLARDA HESAP ZAMANI

basaran duzgun banner

 

ahmet cenk musaoğulları


 

İbrahim Benter
İbrahim Benter

Dome Otel özelinde başlayan ve gittikçe dallanıp-budaklanan tartışmalarda, Vakıflar İdaresi ile ilgili sorduğumuz sorulara henüz bir yanıt verilmedi.

“İyi İdare Yasası’nın” mucidi ve “şeffaf devlet yönetiminin” önde gelen savunucularından olan Vakıflar İdaresi’nden de sorumlu Başbakan’ın bu denli sessiz kalması aslında hayret vericidir.

Bildiğim ve tanıdığım çerçevede Başbakan’ın bu denli sessiz kalmayacağını rahatlıkla iddia edebilirdim.

Fakat, konu Vakıflar İdaresi olunca nedense Başbakan garip bir sessizliğe bürünüyor.

Kendisine bağlı Vakıflar İdaresi’nde neler olduğuna ilişkin adeta ser verip, sır vermiyor.

Niye?

Önce bir bilgi paylaşımı yapalım;

Pazartesi akşam üstü, saat 18:00 civarında, Başbakan, Vakıflar İdaresi Müdürü İbrahim Benter, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cenk Musaoğulları ve Yardım Heyeti Başkanı Bilal Kendirci ile Dome Otel’le ilgili bir toplantı yaptı.

Bilal Kendirci olmasa “eee bunda ne var, gündem Dome Otel’dir ve Başbakan’ın müdür ile Yönetim Kurulu Başkanı ile görüşmesi normaldir” diyebilirsiniz.

Fakaaat, işin içine Bilal Kendirci girince durum değişiyor.

Niye değişiyor biliyor musunuz?

Çünkü Dome operasyonunda Bilal Kendirci var, Vakıflar İdaresi’ndeki tüm “kayıt dışı” işlerde de var.

Bilal Kendirci veya elçilikten başka ekipler var.

İki, defadır bu köşeden soruyorum;

Müdürün akrabası ve en çok kolladığı bir kadın görevli, her ay elçiliğe gidip, para dolusu çantaları alıp müdüre teslim ediyor.

Müdür de Ocak-Kasım 2018 döneminde 3 milyon, artı “Hayır Fonu” adı altında yaklaşık 19 milyon Türk Lirası tutan bu paraları dilediğince harcadığı iddia ediliyor.

Bu iddia doğru mudur?

Müdürden ve Yönetim Kurulu Başkanı’ndan basit bir açıklama bekledik ama boşuna bekliyormuşuz.

Başbakan’ın izahat yapmasını da boşuna beklemişiz.

Vakıflar İdaresi’nde, işine sahip çıkan ve ülkesini seven çalışanlar Bilal Kendirci’nin Dome Otel konusuna niye dahil olduğunu şöyle açıklıyorlar;

“Yüksek kira bedeliyle sendika Dome Otel’den tasfiye edilecek ve Dome, yeşil sermayeye peşkeş çekilip, haremlik-selamlık bir otele dönüştürülecek.”

Anlayacağınız, Girne’nin en simge yerine yeşil bayrak dikecekler.

Bu iddia doğru mudur Sayın Başbakan?

Eğer doğru değilse Bilal Kendirci ile niye toplantı yaptınız?

 

***

 

Vakıflar İdaresi ile ilgili sorduğumuz sorulara yanıt alamadık.

Fakat bu demek değildir ki yeni sorular sorulmayacak.

“Sin da gülle geçsin” politikası Sosyalist olduğunu iddia eden CTP’ye yakışmıyor.

Eğer ortada iddialar varsa bunu yanıtlamak CTP’nin temel politikası olmalıdır.

Ama heyhat kim yanıtlayacak?

CTP’li Yönetim Kurulu Başkanı mı?

Göreve atandığı ilk günde, ilk talebi makam arabası oldu.

Müdür bu talebin üstüne atladı ve Yönetim Kurulu Başkanı’na kiralık makam arabası tahsis etti.

Oldukça pahalı kiralık makam arabası kullanıldı, sonra yeni bir makam arabası ihdas edildi.

Vakıfların tarihinde görülmemiş bir şekilde Yönetim Kurulu Başkanı makam arabasıyla gezmeye başladı.

CTP’li Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay makam aracının aylık masraflarını birkaç bin liraya düşürdüğü ile övünürken ve CTP’li Tarım Bakanı Erkut Şahali makam işlerini kendi özel aracı ile yaparken CTP’li vakıflarda debdebe hat safhada.

Ve buna kimse ses edemiyor.

Tıpkı, ihaleye çıkan “Beyaz’ın binası” için dönen dolaplara kimsenin ses edemediği gibi.

Sibel Siber’in Meclis Başkanı olduğu dönemde Lefkoşa Surlariçi’nin önemli yerlerinden biri olan, Vakıfların mülkiyetindeki, sınıra sıfır noktasındaki “Beyaz’ın binası”, kent müzesi yapılması için protokol imzalanmıştı.

Fakat her ne halse Vakıflar bu protokolü iptal edip orayı özele devretmek amacıyla ihaleye çıktı.

İddia şudur;

Yönetim Kurulu Başkanı, ihaleyi, bir işadamı adı altında kriminal işler yapan ve geçmişte CTP’li devlet görevlilerini dövdürten birisine kapatmak için büyük çaba sarf ediyor.

Bu iddia doğru ise vay CTP’nin haline.

 

***

 

Ve gelelim diğer iddialara;

Aşağıda soracaklarımız sadece birer sorudur.

Erken zamanda şifa bulması dilediğimiz Başbakan, Vakıflar İdaresi Müdürü veya Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı bu sorulara yanıt verebilirler.

Yanıt verip vermemeleri kendilerinin bileceği bir iş değildir.

Müdür hariç, geri kalanları bu halka “şeffaflık ve açıklık” sözü vardır.

“Sin da gülle geçsin” diyemezler.

 

***

 

İddia ile soruyoruz ki;

Ocak-Kasım 2018 döneminde 3 milyon ve artı 19 milyon kayıt dışı para kullanıldı mı?

Bu paraların kaynağı nedir ve nerelere harcanmıştır?

“Hayır Fonu” adı altında yapılan harcamalar Yönetim Kurulu ve/veya Sayıştay gibi devletin denetim kurullarının denetimi dışında mıdır?

“İyilik Evi” adı altında alınan demirbaş ve/veya bilgisayar ve benzeri eşyalar için ihale yapıldı mı?

Oralarda günlük olarak harcanan büyük meblağlar, hangi yasa veya yönetmelik altında harcanıyor?

Tam bu noktada sorulması gereken soru;

Mustafa Şamil kimdir ve Vakıflardaki görevi nedir?

Mustafa Şamil’e para dağıtma ve satın alma yetkisi kimin tarafından verilmiştir?

Yunus Emre Korkmaz’a niye aylık önemli miktarda paralar ödeniyor?

Halil Tunç ve Enver Özelmas’ın Vakıflar İdaresi ile ilişkileri nedir?

Vakıflar İdaresi her ikisine de niye 44 bin 650 sterlin ödeme yaptı?

 

***

 

Yanıtlanmasını istediğimiz sorular şimdilik bunlardan ibarettir.

Başbakanımıza en halisane geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Kendisinin acil serviste yattığı yatakta 2 ay önce biz de yattık.

Önce sağlık.

Fakat bu memlekete sahip çıkmak da hepimizin görevidir.

Dome Otel bizimdir ve kimse elimizden alamaz.

Kimse bu ülkede bize operasyon çekemez.

Aksi, yokolup gitmemiz demektir…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar