Tarımsal üretimin temsilcileri, yeni hükümetten sorunların çözümü için hızlı adım bekliyor
BÜTÇE ÖNCELİK: Tarım sektörü ekonomik döngünün sürdürülebilmesi için hükümetin en hızlı şekilde bütçeyi ele alarak sonuçlandırmasını istiyor. Sektör temsilcileri devletten alacaklarını tahsil için bütçeyi elzem olarak görüyor
ORTAK SORUN SU: Tarım sektöründe ortak sorun susuzluk. Hayvancı da narenciyeci de patates üreticileri de sınırlı ve kalitesi tartışmalı su ile üretim yapmakta zorlanıyor. Türkiye’den gelen suyun uygun maliyetlerle üreticiye verilmesi için hızlı adım atılmasını bekliyor
ENERJİ UCUZLATILMALI: Üreticilerin bir diğer sorunu da girdi maliyetleri. Girdi maliyetlerinin başında gelen ise enerji. Tarımsal üretimle uğraşanlar, vergisiz mazot uygulamasının başlatılmasını ve elektrik fiyatlarının düşürülmesini istiyor
Duygu ALAN
Tarımda sektörünün temsilcileri, CTP, HP, TDP ve DP koalisyonu ile kurulan hükümetten beklentilerini açıkladı.
Yeni hükümetin icraat yapan, sorunların çözümü için çalışan bir hükümet olması temennisinde bulunan üretici birliklerinin temsilcileri, tarım sektöründe yıllardır süre gelen sorunların çözümü konusunda yeterince vakit kaybedildiği söyleyerek daha fazla zaman kaybına tahammülleri olmadığını belirtti.
Üretici birliklerinin temsilcileri, tarım sektöründeki sorunların çözümü noktasında sadece Tarım Bakanı ile değil Maliye Bakanı ile de tam bir uyum içerisinde çalışmayı umut ettiklerini söyledi.
Öncelikli beklentileri su sorununun çözümü
Tarımda sektörünün temsilcileri, kuraklık, mevcut su kaynaklarının ihtiyaca cevap vermemesi derken üreticilerin ciddi su sıkıntısı yaşadıklarını belirtti.
Sektör temsilcileri, Türkiye’den KKTC’ye gelen suyun üreticinin maliyeti de düşünülerek minimum seviyede bir ücretle ve en kısa zamanda tarımda kullanılmak üzere sisteme verilmesini istedi.
Üretici girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesini istiyor
Tarımda üretici birliklerinin temsilcileri, üreticilerin yüksek girdi maliyetleri altında ezildiğini söyleyerek, gerek üretimin devamı gerekse ithal ürünlerle rekabet edebilirlik açısından yeni hükümetten beklentilerinin girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesi yönünde olduğunu ifade etti.
Yeşilada: Üretici susuzluktan kırılıyor biz suyu denize veriyoruz
Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, üreticinin en büyük sorununun su sıkıntısı olduğunu söyledi. Yeşilada, bu noktada, Türkiye’den KKTC’ye gelen suyun en kısa zamanda minimum seviyede bir ücretle tarımda kullanılmak üzere sisteme verilmesini istedi.
Yeşilada, “Ülkenin en büyük sorunu, sıkıntısı sudur. Su Türkiye’den geldi ama biz halen bu suyu barajdan alıp da tarım alanına veremedik. Üretici susuzluktan kırılıyor, bir ada ülkesi olarak bizim için suyun gramı altın değerinde ama biz Türkiye’den gelen suyu denize akıtıyoruz. Bu ülkemizin bir ayıbıdır” diye isyan etti.
Ahmet Yeşilada, “Yeni hükümet tüm imkanlarını kullanarak Türkiye’den gelen suyu hiç vakit kaybetmeden tarım alanına da vermelidir” dedi.
“Mazot vergisiz verilmeli, elektrik ucuzlatılmalı”
Ahmet Yeşilada, mazot ve elektriğin üretici için çok ciddi bir maliyet olduğunu söyleyerek, mazot ve elektrik kullanımının, üretici için vergisiz uygulaması gerektiğini kaydetti.
Yeşilada şunları söyledi: “Ürünün ekiminde, ilaçlanmasında, sulamasında ve sökümünde ciddi bir mazot kullanımı söz konusu. Öte yandan sulamada önemli miktarda da elektrik enerjisi kullanılıyor. Ülkemizde de en sık aralıklarla ve en fazla zam elektrik ve akaryakıta yapılıyor. Akaryakıt ve elektrik maliyeti üreticinin adeta belini büküyor. Bu maliyetler de mecburen ürün fiyatına yansıdığı için de hem üretici mağdur oluyor hem de tüketicinin alım gücü olumsuz etkileniyor. Bu noktada yeni hükümetten beklentimiz, mazot ve elektrik kullanımının üretici için vergisiz uygulamasıdır.”
“İhracat noktasında üreticinin önü açılmalıdır”
Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, artık üreticinin serbest ticaret yapabilmesi gerektiğini ve ihracat noktasında üreticilerin önünün açılması gerektiğini belirtti.
Yeşilada, yerli üretimin olduğu oranda da ithal ürünün ülkeye girişinin engellenmesi gerektiğini söyledi.
Ahmet Yeşilada, “Biz üretip ürettiğimizi satamazken ülkemize donmuş patates geliyor, bu ayıptır. Bu durum süt ürünlerinde yaşanıyor. Gelinen noktada ithal ürünlerle rekabet edebilme gücünü kaybettik. Girdi maliyetlerin altından kalkamıyoruz ki, sonra da bize ‘pahalı’ diyorlar, ‘ucuzlatın’ diyorlar. Nasıl ucuzlatalım?” diye isyan etti.
Yeşilada, üreticilerin bir diğer sıkıntısının ise faiz yükü olduğunu söyleyerek, üreticiye uzun vadeli, faizsiz kredi imkanının sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Alioğlu: En büyük sıkıntı su sorunu
Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, artık sağlıklı, uzun vadeye yayılmış, güven duyulan bir hükümetin artık bu ülke topraklarda kök salması gerektiğini söyleyerek, 4’lü koalisyon hükümetine görevinde başarılar diledi.
Yıllardır ülkede üreticinin kendi yağı ile kendi ciğeri kavurduğunu ve üreticilerin üretimden kopma noktasına geldiğini söyleyen Alioğlu, artık tarım sektöründeki sorunlara köklü çözüm üretecek, üretimi arttıracak ve üretimin sürekliliğini sağlayacak icraatlara ciddi anlamda ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Bugün ülkede toplamda 33 bin dönüm narenciye bahçesi olduğunu kaydeden Ali Alioğlu, sektördeki en büyük sıkıntının su sorunu olduğunu söyledi.
Narenciye üreticilerinin sıkıntılarını ve yeni hükümetten beklentilerini sıralayan Alioğlu, şunları söyledi: “Yer altı kaynaklarının zaman içinde tükenmesi, bereketli yağmurların 7-8 senedir görülmemesi ile ülkede ciddi bir su sorunu yaşanmaktadır. Hükümetler, yıllardır bu soruna bir alternatif üretemediler. Türkiye’den gelen suyun halen tarım alanında da kullanımının sağlanamaması, bu kadar ciddi su sorunu yaşanırken bu suyun denize akıtılması buradaki hükümetlerin beceriksizliğidir. Şuan itibari ile üreticinin olmazsa olmazı, can damarı sudur. Bu suyun en erken zamanda sulu tarıma aktarılmaması halinde çok ciddi sıkıntılar doğacaktır. Suyun sulu tarımın kullanımına verilmesinde 3 yıl gibi bir zamandan söz ediliyor. Bu çok uzun bir süredir. Şuanda 33 dönüm bahçemiz vardır ve 3 yılda kaybımız 15 bin dönümdür. Bu da ülke ekonomisine çok büyük zarar verir. En kötüsü de üreticiyi üretimden kopma noktasına getirir. Yeni hükümetten beklentimiz, kısa, orta ve uzun vadede yapılacak programlarla üreticiyi destekleme ve yeniden ayağa kaldırmak, gerekli projeleri ve tasarıları hayata geçirmektir.”
Naimoğluları: Bütçe bir an önce geçirilmelidir
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, Şubat ayına girilmiş olmasına rağmen bütçenin halen geçirilmediğini söyleyerek yeni kurulan hükümetin öncelikli olarak bütçeyi görüşüp geçirmesi gerektiğini söyledi.
Girdi maliyetlerinin sürekli arttığını ve üreticilerin yüksek girdi maliyetleri altında ezildiğini söyleyen Naimoğulları, şunları söyledi: “Küçükbaş hayvan üreticilerinin bir kısmı 2017 yılına ait DGD desteği karşılığında arpa aldı ancak destek karşılığında arpa almayan üretici DGD ödemesini halen alamadı, ne zaman ödeneceği de belli değil. Öte yandan geçen yıldan kalma hayvancı ve çiftçiye ödenmesi gereken toplam 3.5 milyon TL mazot desteği ödemesi de halen yapılmadı. Zamlar ardı ardına geliyor, yem, hammadde, akaryakıt fiyatları sürekli artıyor. Birkaç gün sonra arpa zammı olacak. Bunu nasıl önleyecekler? Bu zammın olmaması gerekiyor. Çünkü zaten girdi maliyetleri altında ezilen üretici bir de arpaya zam gelirse tamamen sarsılır. En azından Mayıs ayına kadar arpa fiyatlarına dokunulmamalıdır. Yeni hükümet bir an önce bütçeyi görüşüp geçirmelidir. Bütçede destekler belirlenmelidir. Süreç Nisan ayına kadar uzarsa Nisan’da da yerel seçim yasağı geleceği için bu işler Haziran ayına kalacak. Üreticinin bu kadar beklemeye gücü yoktur. Çok hızlı hareket edilmesi, bütçenin hızlı bir şekilde geçirilmesi, ödemelerin hızlı bir şekilde yapılması gerekir.”
“Umudumuz bol yağışlı bir yıl olması”
Mustafa Naimoğulları, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) seçim propagandasında üretim odaklı bir hükümet modeli ortaya koyduğunu, tarım ve hayvancılıkta kullanılacak olan suyun fiyatının minimum seviyeye çekileceğini ortaya koyduğunu söyleyerek yeni hükümetten ümitli olduğunu söyledi.
Ancak üreticinin önünde zorlu bir süreç olduğunu kaydeden Naimoğulları, “Görünen o ki, Haziran’a kadar süreç zor, sonrasında da ne olacağı belli değil. Su konusu muamma, tek umudumuz yağışların bol olduğu bir yıl olmasıdır. Önümüzdeki dönemlerde hayvan hastalıkları ile mücadele devam ettirilmelidir. AB kaynakları ile oluşan bu projenin ara vermeden devam ettirilmesi lazımdır. Ülkede özellikle küçükbaş hayvan sütünün pazarlanmasında geçtiğimiz dönem sıkıntı yaşadık. Bu konuda proje üretilmelidir. Niyetleri iyi ise biz birlik olarak her türlü katkıyı koymaya hazırız. Bizim derdimiz, üreticinin mutluluğu, geleceğe güvenle bakması ve üretimin devamının sağlanmasıdır. Benim ümidim yüksektir. Hükümetin başarılı olabilecekleri düşüncesindeyim. Ancak, üreticinin girdi maliyetleri artar, süt pazarlanamaz, alacakları gününde ödenmezse de en ağır şekilde tepkimizi de koyarız. Biz hayatımızı yıllarımızı bu sektörde harcadık. Herkes sorumluluk duygusu içerisinde olsun.”
