UBP kurultayına sayılı günler kala, şu ana kadar adaylıklarını resmen açıklamış olan 4 aday var. Mevcut Başkan Hüseyin Özgürgün, Faiz Sucuoğlu, Ersin Tatar ve Sunat Atun. Kurultay gününe kadar başka aday çıkar mı bilmiyoruz ama, Hasan Taçoy’un da adaylık için hevesli olduğunu biliyoruz. Taçoy ya adaylığını açıklayacak, ya da adaylardan birisine destek vererek, olası bir UBP koalisyonunda görev almak için pazarlık yapacak…
Kurultay için verilen tarih 27 Ekim, yani neredeyse bir aylık bir süre kaldı.
Görüntü, kurultayın ilk turda bitmeyeceği yönünde. Çünkü tüm adayların parti içinde oldukça çok destekcisi var. Zaten bütün çalışmalar öncelikle ilk ikinin içinde olabilmek…
Hafta sonu UBP’yi iyi tanıyan birileriyle konuştum. Onlara göre Ersin Tatar, bugün için diğer adayların bir adım önünde gidiyor. Özellikle parti içinde oyları yüksek olan bazı önemli vekillerin de Tatar’ın yanında olduğu ve onun için çalıştıklarını biliyoruz. Tatar, yıllardır hafta sonları köy köy gezmesinin meyvelerini bu kurultayda toplayabilir…
Hüseyin Özgürgün’e gelince, onun beklentisi çok adaylı bir kurultay. Rakiplerin oyları ne kadar bölünürse kendisi için bir avantaj olacak. Bunun yanında son zamanlarda kendisine oy getirecek isimleri üye yazarak da bu farkı korumaya çalışacak. Dün de yazmıştım, Özgürgün’ün harıl harıl yeni üyeler yazdığını. İddia o ki bine yakın yeni üye yazmış. Başbakanlığı döneminde hakkında çıkan “para tarnsferleri” iddialarıyla kaybettiği desteği, bu şekilde kapatmak ve yeniden başkanlık koltuğuna oturmak istiyor…
Kurultay’ın bir başka güçlü ismi ise Faiz Sucuoğlu’dur. O da tıpkı Tatar gibi örgüt ziyaretlerine hiç ara vermedi. Onursal Başkan Eroğlu’nun Sucuoğlu’nu desteklediği yönünde parti içinde bir algı yaratıldı. Ancak benim tanıdığım Eroğlu, ilk turda bir adayın yanında durmak yerine, tarafını ikinci turda belli edecek…
UBP kurultayıyla ilgili bir başka önemli iddia ise Kemal Dürüst’le ilgili. Uzun yıllar çeşitli bakanlıklarda görev yapmasına rağmen son seçimlerde kendi partililerinin “kesmesiyle” sandıkta kalan Dürüst, şimdi bunun hesabını sormak için fırsat kolluyor. Bize gelen bilgilere göre Dürüst, Tatar’ın dışındaki üç adaya, Özgürgün, Sucuoğlu ve Atun’a şartlı destek veriyor. Hatta bu üç adayla farklı mekanlarda bir araya geldiği ve destek için şartlarını şöylediği iddia ediliyor. Yine iddialara göre Dürüst’ün ilk talebi, olası bir UBP hükümetinde Güzelyurt bölgesinden kimseye bakanlık verilmemesi ve bütün parti işlerinin sadece kendi üzerinden yapılmasıymış. Adayların, Dürüst’ün bu taleplerine nasıl bir yanıt verdiklerini bilmiyoruz ama, seçimi kaybetmesine rağmen bölgede hala etkili bir isim olan Dürüst’ün, desteğini almak ve Tatar’a destek veren vekilleri de bir yerde cezalandırmak adına, bazı sözler verilmiş olabilir…
Son UBP kurultaylarında yaşanan bazı olaylar, mahkemelere taşınan sonuçlar bu yıl da tekrarlanır mı, Divan yine bazı ayak oyunlarına gider mi bilemeyiz ama, kurultayın bayağı hararetli geçeceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Başta da söyledim, bugünlerde çok konuşulması gereken UBP kurultayı, ülkede yaşanan krizler nedeniyle biraz bastırılmış oldu ama, önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağız…
YERİN KULAĞI VAR
OTURACAKLAR DA NE OLACAK:
Kıbrıs konusunda yabancılardan gelen açıklamalar, sanki bir ezberin tekrarı ve mecburiyetten yapılmış gibidir. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki tarafların masaya dönmesini beklediğini söylemiş. İyi güzel de, bu insanlar masada daha ne yapacak? Yap boz’un bütün parçaları belli. Hangisi kimin elinde, o da belli. Acaba bu yap bozu bitirmeye niyet var mı, yoksa böyle dağınık mı kalsın, sorun burada. Dediğim gibi bu teşhisi hiç yapmazlar. Galiba görevleri, tarafları her seferinde bir kez daha masaya oturtmaktır, o kadar.
DENETİM ŞART:
Zeki Çeler’in bakanlığının ilk günlerinde inşaatlara yönelik başlattığı denetimler olumlu sonuç vermişti. Herkes biraz da korkudan kendine çeki düzen vermişti ancak, ne zaman ki denetimler durdu, herşey eski hamam, eski tasa döndü ve herkes bildiğini okumaya başladı. Çalışma Dairesi geçtiğimiz gün yaptığı denetimlerde 5 inşaatın faaliyetini durdurmuş. Sadece inşaatta değil, her sektörde denetimlerin sık sık yapılması gerekiyor çünkü gördük ki, boşlamaya gelmiyorlar…
YAPTIRIMI VAR MI?:
Çalışma Bakanlığı ile İnşaat Müteahhitleri Birliği ve İnşaat Taşeronları Birliği arasında “kayıt dışı işçilik ve özellikle yabancı uyruklu işçi istihdamını önlemek ve kayıt altına almak” amacıyla işbirliği protokolü imzalanmış. İçinde çok güzel kurallar, uygulamalar var. Ancak benim endişem şu; bu bir gentlemen’s agreement, yani yasa değil. Eğer yaptırımı yoksa, pek bir önemi de yok. İş çevreleri sonuçta parasına bakar. Bakanlık, “Şu şartlarda, şu kadardan fazla yabancı getiremeyeceksin, getirmene izin vermeyeceğim” diyebilse, belki ancak o zaman sonuç alınır.
HAYAL KIRIKLIĞI:
Kabine içinde hayal kırıklığı yaratan bir çok isim sayabilirim ama, bence öne çıkan bir isim var, o da Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit. Yıllarını bu mesleğe adamış birisi olarak bu koltuğu dolduracağına, eğitimde yılların birikimi sorunlara çare üreteceğine, benim gibi inanan çok insan vardı. Ama bir gün önce söylediğini, bir gün sonra inkar eden, sorunları çözmek yerine daha da karmaşık hale getiren Cemal hocanın, bu öğretim yılı için karnesi ne yazık ki geçer not almadı…
DEVLET DEDİĞİN:
Güney Kıbrıs’ta yatırım karşılığı verilen vatandaşlık için bu yıl iki bin başvuru yapılması beklenirken Rum Yönetimi bunların sadece 700’üne vatandaşlık vermeyi planlıyormuş. Ne idüğü belirsiz kişlere golifa gibi vatandaşlık dağıtmamak için, yatırım yapacak olsa bile, elemeye gidiyor. Bir de bize bakın, vatandaşlık için bırakın yatırım şartını, üstüne arazi ve kredi veriyoruz. Vergi ise zaten talep edilmiyor…
OLAN ÜRETİCİYE OLDU:
Domates üreticisi, ürünü dalında kaldığı için kan ağlıyor. Aslında onlar toptancının kurbanı oldular. Krizi fırsata döndürmek isteyen açgözlü toptancıların hırsı yüzünden ürettikleri tonlarca domates ellerinde kaldı. Haftalarca üreticiden yok pahasına aldıkları çarık çürük domatesleri halka fahiş fiyattan satmasalardı, ne domates ithali olurdu, ne de ürünler üreticinin elinde kalırdı. Birileri karına kar katarken, ne yazık ki bunun faturasını üretici ödüyor…
ZİRVEDEKİLER
Stopaj Kararı Doğrudur: Maliye Bakanlığı’nın, döviz mevduatlarında stopaj oranını arttırması, bilgi kirliliğine neden olmuş görünüyor. Kimisi oranları yanlış veriyor, kimisi “Merkez Bankası’nın haberi yok” iddiasında. Serdar Denktaş, kararı Merkez Bankası’yla birlikte verdiklerini açıkladı. Oran da, eskiden yüzde 10’du, Ekim’den sonra yüzde 18… Karardan sonra dün, bankalarda hızlı bir şekilde dövizden TL’ye dönüş olduğu gözlemlendi. Öyle ya, hem dövizin artışından faydalanacak, hem de faiz artışından. E, o zaman bedelini de ödeyecek. Türkiye’de ise bu oran Ağustos’ta % 18’den, % 20’ye çıkarıldı…
DİPTEKİLER
Malumun İlanı: “Çok personel aldı, aşırı istihdam yaptı, belediye batıyor, ek mesailer geç ödenir, piyasaya borcu var” şeklinde eleştiriler aldığını dile getiren Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, bunların doğru olabileceğini söyledi ancak ” Batıyor” iddiasını kabul etmediğini söyleyerek, “Batma noktasından uzağız” dedi… Daha nasıl batılır acaba?
