Tozpembe - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Tozpembe

Ahmet OkanAhmet Okan

Serin sabah rüzgarı panjur aralıklarından oturduğum odaya dalarken ayaklarımı uzattım, tütünüm virginia, kahve sade, karşımda televizyon, ki seyretmeyi çok sevmiyorum fakat haberlere bakıyorum ara sıra.

Bütün haber kanallarında “savaş” hali tartışılıyor…


Enflasyonun tek haneye düşmesi Suriye operasyonunda ivme oluşturmuşa benziyor, öyle değerlendiriyorum.

Bununla birlikte Dolar’ın TL karşısında birdenbire tekrardan yükseliyor olması da iyi bir şeydir doğrusu.

TL erirken savaş tertibatı almak nihayetinde emperyalizme karşı bir duruştur.

Endişeye hiç gerek yok.

Suriye’nin toprak bütünlüğü meselesi de ciddiye alınacak bir mesele değildir.

Böyle bir bütünlüğe saygısı olanlar bunu Kıbrıs’ta da göstermezler miydi?

Parçalı bulutların maviyi parça parça ettiği sıralarda, gözüm duvarda asılı bir sahte tabloya takılıyor.

Çıplak bir kadın resmi bu; samansarısı saçları ile çıplak vücudunun etrafında balıklar, papatyalar ve ne olduğu anlaşılmayan midye misali bir şeyler üşüşmüş; onu sarmış sarmalamış gibi.

O sırada bir yetkili “bu savaşı kazanacağız inşallah” diyor; Trump’ın “sizi mahvederim” dediği vakitlerde…

İnşallah 7’nci parselde de gaz bulunur…

Gustav Klimt’in tablosu bir kopya.

“Su Yılanı” adındaki tablo üstelik bertaraf edilmiş; sadece bir kadın figürü büyütülüp yerleştirilmiş tabloya.

Orijinalinde başka insan figürleri de bulunuyor…

Savaş halinden midir nedir odadaki eşyaları ilk kez görür gibiyim.

Üstü oymalı tahta bir vazoda sahte beyaz güller boynunu bükmüş.

L şeklindeki koltukların karşısında bugüne kadar kullanılmayan uyduruk bir şöminenin sağına ve soluna yerleştirilmiş iki bağımsız koltuk daha var.

Kulağım haberlerde.

Yaşanan savaş hali sırasında CNN Türk Türkiye’de günde 3 milyon lahmacun tüketildiği haberini veriyor sınırlara mühimmat taşınırken…

Enflasyon tek haneye düşünce sanırım Maraş’ın açılması da hızlanacak, böyle değerlendiriyorum.

Ve böylece ilk kez fiilen bir toprak talebimiz veya çok seneler sonra toprak işgalimiz olmuş olacak.

Sevinçliyiz.

Bugüne kadar güneyde kalan Türk malları ile ilgilenen olmamıştır.

Kim Baf’taki, Limasol’daki, Larnaka’daki ve köy ve kasabalardaki Türk malları ile ilgilenmiştir ki.

Vatandaşın kendisi bile ilgilenmiyor.

74’de elde edilen topraklara Maraş toprağı da katılınca, sanırım büyük bir ekonomik kalkınma hamlesi olacak.

Bugüne kadar Karpaz yarımadasında, Girne’de, Güzlyurt’ta olduğu gibi.

Her evde üç araba, her cepte bir telefon olunca, zaten meselenin çözümü ile ilgilenen olmaz, çünkü meselenin çözüldüğünü zanneder insanlar sınırlar mobil telefonlardan da kalkınca.

Mesele refahı, iyi bir yaşam standardını yakalamak değil mi?

Bendeniz, oldumolası çiftişi savunan biriyim.

Böylece tüketim ekonomisinin giderek katlanacağı kanaatindeyim.

Ve bu durumun gerçekleştiğini görmek de ayrıyeten mutluluk vericidir.

Bu arada iki devletli değil üç devletli bir çözüm olmalıdır, bunun daha iyi bir formül olduğu kanaatindeyim, öyle değerlendiriyorum…

Eskiden televizyonlar bir televizyon masasının üstüne yerleştirilirdi.

Şimdiki televizyonlar duvara yerleştiriliyor ve duvarın bir parçası imiş gibi görünüyorlar.

Orta masası hesapta modern bir masa, kayık pastaya benziyor.

Duvarların rengi pembe; koltuklar da güneş ufuktan batarken pembeleşen bulutların renginde.

Diyorum ki,

Dünyayı tozpembe görmemin nedeni belki de bu odadır, ne bileyim…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar