TC ile Yunanistan geriliyor ! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

TC ile Yunanistan geriliyor !

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Türkiye ile Yunanistan arasında Kıbrıs’ın dışındaki Doğu Akdeniz’de  de ikinci bir cephenin  açılması  yol kazası olarak değerlendirilemez. Sonuçları istenmeyen olaylarla çok ciddi olabilir..

Buna karşın  Yunanistan karasularını 12 mile çıkarma inadından, Türkiye ise “çıkarırsan bunu savaş nedeni sayacağız” açıklamalarına devam ediyorlar.


Ege denizinde küçük kayalıklarla birlikte 3 bin ada ve adacıkla birlikte Türkiye’nin hemen karasularının içindeki Oniki adalar vardır.. Böylesi bir siyasi karar Türkiye’yi hem kıyılarına hapsedecek hem de Doğu Akdeniz’deki hareket ve araştırma alanlarını daraltacak..

OYSA Doğu Akdeniz’de en büyük kıyısı olan ülke Türkiye’dir. Nitekim haritayı açıp Ege deniziyle Yunan adalarına ve Türkiye’nin konumuna baktınız  mıydı Yunanistan karasularını 12 mile çıkarırsa durumun ne kadar vahim olacağı hemen görülür.. Resmen sınırlar değişecek!

PEKİ Yunanistan neden bu konuda ısrarlıdır? Cevabını  vermeden önce AB ile İtalya arasındaki son olayı hatırlatayım.

Geçtiğimiz gün AB ilk kez İtalya’nın yeni bütçesinin  kabul edilebilir olmadığına hükmederek iptaline karar verdi İtalya’da kıyamet koptu.

Fakat ayni AB, Doğu Akdeniz’deki Yunan ve Güney Rum Yönetiminin  siyasi ve ekonomik tasarruflarını, MEB de KKTC’i dışlayıcı tutumunu, Türkiye’ye rağmen Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma kararını  ve böyle devam ederse TC ile Yunanistan arasında bir arbedenin kopabileceği olasılığını ne görüyor ne de ilgileniyor! Yarın bölgede kıyamet koparsa ne yapacak?

(Bunu araya nasıl bir AB ile karşı karşıya bulunduğumuzu hatırlatmak için sıkıştırdım.)

ŞİMDİ son duruma bakalım. Türkiye’nin sert çıkışından sonra Çipras ki şimdilerde Dışişleri Bakanıdır da Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesini durdurup, yasa tasarısı olarak meclise getirilmesi kararını verdi!

Yani Çipras bir kez daha (Türkiye’nin araştırma gemisi Barbaros’u taciz eden Yunan kruvazeri olayında nasıl barışçı bir yaklaşım sergilemişse)  12 mil olayında da konunun Yunan Meclisinde tartışılmasını istemekle sağduyulu bir yaklaşımda  bulundu..

Zaten medya haberlerinden öğreniyoruz ki bu karasularının 6 milden 12 mile çıkarılması kararı eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Koçyas’ın istifaya zorlanırken giderayak Çipras’ın ayaklarının içine bıraktığı  intikam bombasıymış!

Neyse şimdilerde olay duruldu ama TC ile Yunanistan’ın artık bir araya gelip sorunlarını halletmeleri gerekir..

**********

KAMU GÖREVLİLERİ YASA TASARISININ FELSEFESİ

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Güven Bengihan, geçtiğimiz gün bir gazetecimizle “Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı” hakkında yaptığı röportajda, “eğer doğru uygulanırsa mevcut yasa bile yeterlidir” dediydi..

Ben buna “sorun bilinci” derim. Çünkü  ne tek başına “yasalar” ne de tek başına “kamu görevlileri” önemli değildir.. Eğer birbirlerini tamamlayarak, özümleyerek bütünleşmezlerse hem anlamsızlaşırlar hem zararlı olurlar!

ÖRNEĞİN mevcut  yasada ne bir daire memuru “eğer gerekirse  müdürüne posta koyabilir” diye bir hüküm vardır ne de “memur işine istediği saatte  gidebilir” denmektedir. Ne de “memur isterse  “yurttaşın işini savsaklayabilir, hastalık raporlarıyla sürekli iş kaytarabilir” maddeleri vardır!

BÖYLE abuk yasa maddeleri olmamasına karşın  şimdi bakıyoruz ki   kulaklara çok hoş sedasıyla gelen “kamu görevlileri reformu” adlı yeni bir yasa hazırlanıyor.

Çünkü farkına varıldı ki “eğer bir ülkede bürokrasi yeterince ve liyakatle çalışmazsa..  Kurumları doğru yönetmezse.. Kamuya hizmet yerine “partisine ve iktidara” hizmeti yeğlerse.. Devlet dairelerinde  bir siyasi partili gibi davranırsa.. Çalışmak yerine gün gitsin para gelsin derse.. “Salla külahı ye pilavı” diyerek günü gün ederse, falan…

O memleket ezeli ve ebedi hayır yüzü görmez! Bu kadar basit!

NİTEKİM  anlata yaza geldiğim yerde desem ki  “Kamu görevlisi eğer görevinin yetki ve sorumluluğunu  yüreğinde memleket sevgisi olarak yaşatmaz, eksikliklerle aksaklıkları sızı olarak duymazsa işinde ne hayır olur ne fayda!”        Dediğimde bana, “git be işine böyle bir ideal olamaz” mı denecek?

Kısaca memurun, öğretmenin, polisin,  yargıcın, hakimin, doktorun falan.. “Kaytarmacı, baştan savmacı lüksü yoktur.  Görevinin, hizmetinin, mesleğinin   sevgi ve sızısını yüreğinde beyninde duyar…”

KIBRIS Türk halkı bugünlere yitip gitmeden gelmişse, bu duygularından dolayıydı. Teklediği, “hasletini ve liyakatını kaybettiği”  yerde görüyoruz ki “yeni yasalara”  gerek duyuluyor.                                                                 **********

KISACA TAKILDIĞIM” (CAMBULAT BURCU!)

Mağusa’daki limana ve askeri bölgeye bakan  Cambulat  burcu turistlere, halka açık bir yerdir..  İsteyen çıkar limanı seyreder,  Hatta fotoğraf çeker.                                          Bugüne kadar durum böyleydi ta ki adamın biri çektiği fotoğraflarla Ruma  casusluk yapana kadar!

Şimdi kim ki o burca çıkar (ve bilmez haberi yoktur) fotoğraf çeker, anında polis  yanında biter, kamerasına el koyar, vesselam ister turist olsun ister yurttaş, korkuturlar ki şanımıza şan kata!

Kardeşim Cambulat burcuna çıkmak, fotoğraf çekmek yasaksa neden tedbir almıyorsunuz? Sn. İçişleri Bakanı, Sn. Mağusa Kaymakamı.. Sn. “Büyükler!..  Ki herkese açık bir limanın yasağı mı olur?

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar