SUSTURULMAK İSTENEN HAVADİS’TİR - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe YazarlarıManşet

SUSTURULMAK İSTENEN HAVADİS’TİR

basaran duzgun banner

Havadis gazetesine gönderilen ve gazetenin yayınını durduracak denli ileri giden haciz işlemi ve hacze konu olan mahkeme kararına yönelik yazdıklarım “malum” çevreleri epeyce rahatsız etti.

Bir de mahkeme kararında imzası olan eski “kıdemli yargıcı.”


Önce eski “kıdemli yargıcın” konu ile ilgili açıklamasını okuyalım;

“Havadis Gazetesi’nin bugün (dün) şahsımı doğrudan hedef alan yayını hakkında cevabımdır:

Kıdemli Yargıç olarak görev yaptığım dönemde bir hukuk davasında Sn.Bilge Nevzat tarafından, Sn.Hüseyin Ekmekçi ve Sn.Başaran Düzgün ile zem-kadih oluşturduğu iddia edilen haberin yayınlandığı Havadis Gazetesi aleyhine açılan davada, her iki taraf da dinlendikten, şahadetler ve emareler tetkik edildikten sonra şahsım tarafından Havadis Gazetesi aleyhine gerekçeli bir karar verilmiştir.
Bu bir ceza davası değildir. Hukuk davasında aleyhine tazminat kararı (hüküm) çıkan Havadis Gazetesi’nin ardından istinafa başvurduğu da bilgim dahilindedir. Henüz istinaf kararı okunmamıştır, karar Yargıtay tarafından değerlendirildikten sonra ya onanacak ya da bozulacaktır. İstinafa başvurmanın hüküm sonrası icra sürecini durdurmadığını bütün hukukçular bilmektedir. Bunun için yapılacak hukuki çareler de mevcuttur. Gönül isterdi ki icra kararı gitmeden Havadis Gazetesi karardan şikâyetçi olduğuna göre icranın durdurulması için hukuki yola başvursun. Ancak Havadis Gazetesi’nde bugün yazıldığı gibi bunun bir teamül olduğu düşüncesiyle (ki hatalı bir düşüncedir) böyle bir yola başvurmadıkları ortaya çıkmıştır. Ben mahkeme kararını verdikten sonra gazete aleyhine doğrudan icraya gidilmesi için bir karar da vermiş değilim. Mahkeme kararına uymayarak tazminat ödemeyen, ardından icranın durdurulması için başvuru dahi yapmayan bir gazete yönetiminin ardından kendilerine icra gidince şahsımı doğrudan hedef alarak bunun sorumlusu şahsımmış gibi göstermeye çalışılması kötü niyetten başka bişey değildir.
İcranın durdurulması isteniyorsa buradaki sorumluluk da gazete avukatına düşmektedir. Hiçbir çareye başvurmayan ve yargıç iken vermiş olduğum kararı istifa sonrası eleştirme “şansı” yakalayan gazete yönetimini göstermiş olduğu habercilik başarısından dolayı da kutluyorum.

Yine mezkur yayında geçen tutuklama iddiasına gelince, her yargıcın suç işleyen kişileri tutuklamaya hakkı bulunduğu, bu hakkın aşılması ve kötüye kullanılması durumunda ise ilgili yargıcın Yüksek Adliye Kurulu’nun disiplin işlemine tabi tutulacağı bilinen bir gerçektir. Hakkımda yargıçlık yaptığım 8 yıl boyunca tek bir yazılı şikayet olmadığı gibi herhangi bir disiplin işlemi de yoktur. Haberde olayın nasıl vuku bulduğu ile ilgili aktarılan hususlarda ciddi hatalar bulunmaktadır. Ancak bilinmelidir ki, işlemin hukuka herhangi bir aykırılığı yoktur. Havadis Gazetesi’ni 8 yıl önce gerçekleşen bir vakıayı bugün yazabilme “şansı” yakaladığı için yeniden tebrik ediyorum.

Havadis Gazetesi’ne mahkeme kararına uymadıkları ve tazminatı ödemedikleri nedeniyle aleyhlerine başlatılan haciz işlemi için yine de geçmiş olsun der, kötüniyetle yapmış oldukları yayın neticesinde dahi kendi aleyhlerine herhangi bir şikayet veya dava yoluna gitmeyeceğimi bildiririm.

Bugün duruşma esnasında Afrika Gazetesi’ne TC Elçiliği’nin şikayeti ile başlatıldığını öğrendiğimiz ceza davalarında, basın özgürlüğünü savunan ve gazetecilerin yayınları nedeniyle hapse girmemeleri için her türlü kötü koşula rağmen savunmanın tarafına geçmeyi tercih etmiş bir şahıs olarak tam da bugün yapılan bu yayının manidar olduğunu da belirtmek isterim.

Belki de safların belirlendiği, herkesin kendi pozisyonunu aldığı bir dönemden geçiyoruz. Yaşadıklarımız buna delalettir.
Her türlü olumsuz koşula, kişisel saldırılara rağmen bütün basın-yayın camiasına kendi özgürlüklerine sahip çıkma adına şahsen dayanışma çağrımı yeniden yinelerim.

En derin saygılarımla.

Tacan Reynar”

 

 

 

***

 

John Fowles’ın şöyle bir sözü vardır:

“Dünyadaki bütün yargıçlar verdikleri kararlarla yargılanır”

Belli ki bu sözü anlayamamış “kıdemli yargıçlarımız” varmış.

Bugün oldu öğrendik.

Tıpkı haciz için kapımıza bugün dayandıkları gibi.

Mahkeme tarihinin bence en arızalı kararına imza atan Tacan Reynar, “niye konuyu şimdi gündeme getirdiniz” diyor.

Çünkü hacizciler şimdi kapımıza dayandı.

Senin verdiğin, senin ifadenle muteber bir hanımefendinin döktüğü ve belli ki seni etkilediği gözyaşları eşliğinde aldığın karar yüzünden Havadis bugün susturulmak isteniyor.

“Dünyadaki bütün yargıçlar verdikleri kararlarla yargılanır” sözüne inandığını ve verdiğin kararların arkasında duracağını sanıyordum.

Yanılmışım.

Yunan faşistlerin, bir internet sitesinde yayınladıkları, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın başına işeyen karikatürü!  iktibas eden Afrika Gazetesinin “ifade özgürlüğü” hakkını kullandığını savunuyorsun ama Neriman Nadir’in kıdemli yargıçken huzuruna gelip de “evet bunları aynen ben söyledim, az bile yazmışlar” ifadesini hiçe sayıp sadece iktibas yapan Havadis’i 20 bin lira tazminata çarptırmaktan da geri durmamıştın.

Aradaki muazzam çelişkiyi izah edeceğine “vatan-millet-sakarya” hamasetine başvurdun. (Tıpkı faşistlerin yaptığı gibi)

Afrika Gazetesi ile Havadis’i, Şener Levent ile Başaran Düzgün’ü kapıştırma bedbahtlığına sürüklendin.

Belli ki kendi yazdıklarının dışındakileri de okumuyorsun.

Gerek Havadis gazetesi ve gerekse bu köşenin yazarı, Afrika Gazetesinin maruz kaldığı saldırıları en sert bir dille kınadı.

Bu köşede yazılanlar Afrika Gazetesi tarafından aynen iktibas edildi.

Yargıda “kıdem” almış eski bir yargıç olabilirsin ama basın camiasında henüz bir toysun.

Belli ki sana söylememişler, buradan öğren.

Bu satıların yazarının Afrika Gazetesine ve Şener Levent’e karşı kazanılmış zem ve kadih davası vardır.

Ama hiçbir zaman icraya başvurmadık.

Çünkü aslolanın fikirsel haklılık olduğu ve bir gazetenin yayınlarının asla durdurulmaması gerektiği şeklinde bir teamül vardır.

Zamanla bunu da öğreneceksin.

Tıpkı yalan söylememeyi öğrenmen gerektiği gibi.

Havadis’in avukatları icranın durdurulması için gereken işlemleri başlattılar.

Küçük bir araştırma ile bunu öğrenecek imkânların varken yalana başvurman olmadı.

“Kıdemli yargıç” unvanına yakışmadı.

 

***

 

Erich Seligmann Fromm’un şöyle bir saptaması vardır:

“Bilinçleriyle değil duygularıyla hareket edenler karşıtlarına dönüşürler…”

Tam da bunu yaşıyorsun.

Hangi duygu alemindesin bilmiyorum ama “belki de safların belirlendiği, herkesin kendi pozisyonunu aldığı bir dönemden geçiyoruz. Yaşadıklarımız buna delalettir.
Her türlü olumsuz koşula, kişisel saldırılara rağmen bütün basın-yayın camiasına kendi özgürlüklerine sahip çıkma adına şahsen dayanışma çağrımı yeniden yinelerim.”
şeklinde yazdıklarınla tam da karşı olduğunu iddia ettiğin o faşistlere benzemişsin.

“Vatan-millet-sakarya” edebiyatına karnımız toktur.

Sen bize Havadis’i susturma kastıyla adlığın kararın gerekçelerini anlat.

Anlat da konuya devam edelim.

Çünkü haczedilmek istenen Havadis’in bilgisayarları, masaları, sandalyeleri ve kitaplıklarıdır.

Susturulmak istenen Havadis’tir…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar