Şu ‘uzak’tan eğitimi ‘yakın’ etmenin yolları aranmalı, sorunlar var. Velilerden şikayetler gelmeye başladı. Uzaktan eğitim denen şey öğrencilere çeşitli uygulamalardan ulaşıp, ‘Türkçe kitabındaki 10, 11, 12. sayfaları yap, Matematik kitabından şu sayfaları yap fotoğrafını çek ve bana gönder olmamalı’ diyen velilerin sayısında artış var; veliler huzursuz.
Uzaktan eğitimin devam edeceği kesin gibi; dün (19 Eylül) 22 yeni pozitif vaka saptandı, vakalar artarak devam etmekte. Bu durumda uzaktan eğitimi her koşulda eğitim sisteminde yerini koruyacak.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı elinden geleni yapıyor. Yeni öğretim yılında ‘denetim’ bacağına ağırlık verilmeli. Hizmet içi eğitimler çevrim içi (online) ya da uzaktan eğitim başlıkları altında yeniden ele alınmalı. Hizmet içi eğitimlerde de sıkıntı mevcut. Online hizmet içi eğitimler öğretmenlerin çoğunluğu tarafından izlenmedi. Öğretmenlerin kendileri bunu söylüyorlar. İş ola online eğitimlere katıldık diyenler çoğunlukta. Kısacası hizmet içi eğitimler verimli olmadı.
MEKB bu süreçte daha fazla sorumluluk almalı. Online eğitimleri artırmalı ancak küçük gruplarda ‘senkron’ bir şekilde, 20 dakika gibi kısa zaman aralığında, öğretmenlere online eğitimin avantaj ve dezavantajları içeren kurslar düzenlemeli.
Düzenlemeli çünkü veliler veryansın etmeye başladı. ‘Konular anlatılmıyor, çocuklarımıza şu sayfaları açıp yapınız, fotoğrafını çekin bana gönderin demek, ders anlatmak değil’ diyor veliler. Gerçekten de öyle.
Ama çeşitli programlar ile öğrencilerin karşısında ‘senkron’ bir şekilde ders anlatan, konuları açıklayan, sanki sınıfta imişçesine, daha çok öğretim yapan yüzlerce öğretmeni de buradan tekrar tekrar kutlamak borcumuz.
Hep vurguladık, çevrim içi öğretim yüz yüze öğretimden daha zor diye. Bu kadar zor olan online öğretimi gerçekleştiren öğretmenler yanında, bazı öğretmenlerin bu tür hatalarla mesleğin saygınlığını düşürmeleri de yanlış.
Online öğretim, okul öncesi ve ilkokul birinci kademede çok daha zor. İlkokul ikinci kademe, ortaokul, lise ve üniversite düzeylerinde daha kolay. Yine de oralarda da önceki sömestirde problemler yaşandı. En büyük problem ölçme-değerlendirme kısmında yaşandı.
Üniversitelerde bazı öğrenciler 2020-2021 Güz Dönemi’nin de uzaktan eğitim modeli ile yürütülmesini istemektedirler. Nedeni ise aldıkları yüksek notlar. Bu öğrenciler yüz yüze öğretimde alamayacakları notları ve akademik ortalamayı yakaladılar. Başarıları nedeniyle burs bile almayı garantilediler. Bu nedenle yüz yüze öğretimde ulaşamayacakları başarıyı yakaladıkları için devamından yanalar. Görüldüğü gibi üniversite düzeyinde bile ölçme-değerlendirmenin güvenirliği ve geçerliği problem oldu.
Uzaktan eğitimin ‘türkçe’ versiyonunda ölçme-değerlendirme sorunlu. O nedenle uzaktan öğretimde ölçme-değerlendirme yeniden ele alınmalı. Bu amaçla üniversiteler, bakanlık ve YÖDAK bu konuda çalışma yapmalı. ‘Uzaktan öğretimde ölçme-değerlendirme nasıl olmalı?’ konusunda kafa yorulmalıdır. Yoksa pek çok bilgiden yoksun mezunlar ileride sorun olacak. Toplumun geleceğine vurulmuş bir darbe olacak tarihte yer alacak.
Okul öncesi ve ilkokulda ise ölçme-değerlendirmeden çok ‘konu’ temelli öğretime odaklanılmalı. Tüm derslerin öğretim programları yeniden gözden geçirilmeli. Öğrencilerin her dersten hangi temel konuları öğrenmeleri gerektiği belirlenmeli. Konular net olarak yeniden ele alınıp, online öğretimle nasıl aktarılması gerektiği belirlenmeli. Kısa ve öz bir biçimde metinler oluşturulmalı. Ayrıntılar üzerinde çok durulmamalı. Ayrıntılar ‘etkinlikler’ ile öğrencilere ödev olarak verilmeli.
Ödevler de literatür takip edilerek öğrencilerin psikolojilerinde hasara neden olacak uzunlukta verilmemeli. Örneğin 1 ve 2. Sınıflar için günde 30 dk, 3. Sınıflar için 60 dk, 4 ve 5. Sınıflar çin 90 dk, 6-8. Sınıflar için 150 dk ve 9-11 sınıflar için zaman sınırlaması olmadığını savunuan yazarlar mevcut (Türkoğlu, İflazoğlu, Karakuş, 2007).
Bu saatler yüz yüze eğitim için geçerli. Saatler ilkokul en fazla 10 dk daha uzatılmasında yarar vardır, öğrencileri öğretimden sıkmamak için.
Sözün özü; MEKB bu dönemde biraz daha fazla sorumluluk alarak, uzaktan eğitimi öğrencilerin gerçekten öğretmenleri ile senkron bir şekilde derslerin temel konularını izleyecekleri olanakları sağlamalıdır. Ayrıca ölçme-değerlendirme gibi aksayan kısımları da gidermenin formüllerini aramalı. Okullar bu dönemde rehberlik amaçlı olarak daha yoğun olarak denetlenmelidir.
