Serdar Denktaş Siyaset Dersi Verdi... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Serdar Denktaş Siyaset Dersi Verdi…

moreket

Hükümet Programına eleştiriler, beklendiği gibi bağcıyı dövme modundaydı.

Dün de yazdık ya, hükümete gelememenin hırsı bu…


Sanki herhangi bir icraat yapılmış gibi tutarsız saldırılar. Bir de “şu eksik, bu eksik” diye zorlama eleştiriler.

Daha düne kadar icraatta olduklarını unutan UBP’liler, “şurada şu var, burada bu var” diye eleştiri de yapmaya kalktılar.

Bugün bu ülkede ne varsa, sizin bıraktığınızdır kardeşim.

O bıraktığınız da viranedir…

Bu hükümet, hem o yıkımı tamir edecek, hem de temizlik yapacak.

En çok da, kendilerini aldattığını düşündükleri Serdar Denktaş’a yönelttiler oklarını.

Biri iner, biri çıkarken, önceki akşam aniden kürsüye gelen Serdar Denktaş hepsine öyle bir siyaset dersi verdi ki, tarihe geçer…

Önce bütçeden başladı. Bütçeyi geçirmek için zamanı olduğu halde geçirmeyen Özgürgün ve ona bütçe geçmesin diye “mağrur” bir şekilde destek verdiğini söylediği grubuna yüklendi. “Bu halk hizmet alamıyorsa sizin yüzünüzden, şimdi de güvenoylamasını geciktirmeye çalışıyorsunuz” dedi.

Maliye Bakanlığı döneminde, yapılması gereken ama, UBP kanadı tarafından engellenen uygulamaları saydı döktü. Ercan işletmecisine ihbar mektubunun engellenmesi, ek mesailerin kısıtlanmaması, Mali Yönetim ve Kontrol Yasası’nın geçirilmemesi, istihdam olanaklarının arttırılması olanağının “nasıl olsa tek başına iktidara geleceğiz” diye reddedilmesi…

UBP’nin, seçmenin sadece yüzde 64’ünün yüzde 36’sının oyunu aldığını, dörtlü hükümetinse “toplu güç” olduğunu savundu.

Hükümeti oluşturan partileri biraraya getiren nedenin, UBP’nin tüm partileri “korkaklıkla” suçlaması olduğunu, kendisinin de diğer 3 partinin samimiyetine inandığını, güvendiğini vurguladı.

Hem hükümet kurma sürecinde olan biteni açığa kavuşturdu, hem de bu hükümetin başarılı olması yönündeki kararlılığını gösterdi.

Ben de kendisini çok kararlı gördüm. Hatta söylenenlere inat, hükümetin başarısı için en çok gayreti de Serdar Denktaş’ın göstereceğine inandım.

Halkın büyük bir kısmı da, o akşam, dizilerinden vazgeçip, Denktaş’ı dinlediler.

Bu konuşmanın üstüne aynı minvalde eleştiriler sürdüren olursa, artık komik olacak…

 

“BİR HAVADİS YETER”…

Bugün Havadis’in dokuzuncu yaş günü… Ben de son sekiz yıldır bu ailenin bir ferdi olmaktan  hep gurur duydum…

Çeyrek asırdan fazladır bu sektörün çeşitli dallarında gazetecilik ve televizyonculuk yaptım. Hepsinin ayrı zorlukları ve keyifli yanları vardı. Ama inanın buradaki kadar mutlu olmamıştım. Tam da, “artık tamam, bu kadar yeter, bundan sonra emekliliğin tadını çıkarmaya bak” dediğim bir dönemde Havadis’le yollarımız kesişti. Önce haftalık yazılarla başladım. Ardından oturduk ve bu işi günlüğe döndürmeye karar verdik. İyi mi oldu, kötü mü oldu bilmiyorum. Dönüp baktığımda aradan sekiz yıl geçmiş bile. Daha ne kadar yazarım bilmiyorum ama, bildiğim tek şey, kalemimi Havadis’te bırakacağımdır…

En tepedeki isimden, en alttakine kadar sevgi, saygı ve dostluğu dibine kadar gördüm. Ama bundan da önemlisi özgürlüğü gördüm. Bıgüne kadar “şunu yaz, bunu yazma” diye bir söz, bir ima almadım. Yazılarımdan rahatsız olup şikayet edenleri bile bana aktarmadılar.  Davalık olan konularda  “keşke yazmasaydın, ne olacak şimdi” yerine, sahiplenmeyi, desteği gördüm hep…

Sanırım yazar kadrosu içinde Eşref Çetinel abimden sonra en yaşlı olan benim. Patron çalışan ilişkisinden çok, bir abi-kardeş muhabbetimiz oldu herkesle. Ne mutlu bana ki sekiz yıldır bu ailenin bir parçasıyım. Onların bize değil, bizim onlara bir teşekkür borcumuz olduğuna inanıyorum. Bizi bu güzel ailenin bir parçası yaptıkları için, basın özgürlüğünün somut bir örneği oldukları için. Daha nice yıllar dileğiyle…

 

YERİN KULAĞI VAR 

KIBRIS KONUSU YOKMUŞ:

mustafa-akıncı-CBUBP’nin yakaladığı av, “hükümet programında Kıbrıs konusu yok” meselesi. E kardeşim olduğunda ne? Yine görev Cumhurbaşkanı’nın değil mi? Daha önceki koalisyonlarda hemfikir miydiler? Giderler, herkes görüşünü söyler, karar çıkacaksa Meclis’ten çıkar, hükümetten değil…

 

PROVAKATÖR:

En baştan demiştim, bu Meclis çok renkli olacak diye, yanılmamışım. Bazıları vekil oldular ama, millete hizmet yerine , “o bunu dedi, bu şunu dedi” deyip ispiyonculuğa başladılar. Önce kadın bir vekile gazete fırlattı, şimdi ise “sorhoş” diyerek Meclis’te bulunma amacını ortaya koydu. Diğerlerine saygın olmayabilir ama, sana oy veren seçmenine olan saygı için onu bunu çekiştirmek, provakatörlük yapmak yerine, çık kürsüye ve derdin neyse söyle…

NEDEN ACABA:

özgürgünSandıktan çıkan sonucun “dörtlü hükümet modeli” işaret etmediğini sürekli dile getiren UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, derhal erken bir seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Peki ama bu dört parti UBP ile niye hükümet kurak istemediler acaba, “biz nerede hata yaptık” diye keşke biraz da bunlara kafa yorabilselerdi…

 

“KKTC” NEDEN YOK:

UBP milletvekillerinden birçoğu hükümet programını eleştirdikleri konuşmalarında program içerisinde “KKTC” ibaresinin yer almamasını eleştirdiler. Ki bu iddiaları hükümet programını okumadıklarını gösteriyor. Çünkü programda KKTC ibaresi birçok yerde var… Ama niyetleri başka. Hamaset yaparak bir yere varamazsınız…

RAKAMA BAKIN:

33 inşaat denetlendi, 23’ü kapatıldı. Bu ne demek, kurallara uyan inşaat sayısı, sadece yüzde 30… Daha hala iş kazalarının nedenleri sorgulanabilir mi? Sebebi açık… Bakın, geçen hafta kapatılanlardan ikisi, hemen eksikleri tamamlamış, açılmış. Demek ki olabiliyormuş. Biçare insanların canları mı önemli, senin maliyet hesapların mı. Bravo Zeki Çeler. Sektörden gelen başkaldırılara kulak asmadan devam edersen, olacak bu iş…

 BOZACI’NIN ŞAHİDİ….:

22 Ocak’ta düzenlenen eylem sırasında şiddet olaylarına karıştıkları için tutuklanan 6 zanlının duruşmasına, savunma tarafının şahidi olarak çıkarılan Erkan Eğmez ile savcı arsında yaşanan diyalog hayli ilginçti. Eğmez’in, ‘ilk kez mahkemeye geliyorum’ demesi üzerine savcı, Eğmez’in sabıkaları olduğunu ve 90’lı yıllarda 8 kez yargılandığını anımsatınca ise Eğmez, sabıkaları hatırlamadığını söylemiş… Keşke savunma başka bir şahit gösterebilseydi…

 

ZİRVEDEKİLER

Serdar Denktaş: “Ben, güç elde etmek için her şeyi ortaya koyan ama samimiyetsizliğini de beraberinde getiren bir parti başkanına inanmak yerine, benimle istişarede bulunan üç parti başkanının samimiyetine inandım. Daha güçsüz gördüğünüz ama daha samimi bu ekiple bir yola çıktım. Samimiyetin gücüne inandım. Risk mi? Risktir…Bu halk için bu riski göze almak gerekli miydi? Evet, gerekliydi”…

 DİPTKİLER

AB’nin İkiyüzlülüğü: AB Konseyi Başkanı Donald Tusk Türkiye’yi “Kıbrıs’ın toprak egemenliğine saygılı olmaya” çağırdı. Ama aynı AB, Türkiye’nin resmi münhasır ekonomik alanı içindeki bir bölgede arama yapılmasına, bunun için ihalelere çıklılmasına, ortada milyonlar dönmesine ses çıkartmıyor. Daha geçen gün, Türkiye’nin BM’ye kaydettirdiği 6. Parselde gaz bulunduğu haberleri çıktı. Yaptıkları tam bir ikiyüzlülük. Çünkü çıkacak gazdan pay alma, ya da bölgede hayat sahası yaratmanın derdindeler o kadar…

 

Foto Gündem

erülkü yangın
Erülkü Süpermarket’in sebze ambarında dün öğleden sonra yangın çıktı. Alevler güçlükle kontrol altına alındı
Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar