Pazar Sohbetimdir. (Yaşanası Sevgilerle Aşklar…) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Pazar Sohbetimdir. (Yaşanası Sevgilerle Aşklar…)

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Ahmet Haşim “Merdiven” şiirinde, geçerken zaman ve  gitgide  o “sona” an kaldığı  için kısalan  ömürleri  anlatır:

“Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden/ Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak/ Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak/ Sular sarardı yüzün perde perde solmakta/ Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…


Çıktınız mı o merdivenleri? Masalların göklere değen   sarmaşığı değildir elbet.  Her basamak yaşam yolunda gençliği eskittiğiniz  yürüyüşünüzdür… “Sular kararır, solarken  yüzler” göçüp gidilecek o son akşamdır..

Gerinizde bıraktığınız bir yığın güneş rengi yaprakla, hatıralarınızdır…

***

Mesela sen Güzin abla.. Hatırlar mısın seni ilk öpen erkeği? Nerede, kaç yaşında, nasıl? Bir an  yanağına dokunan erkek dudakları mıydı? Yoksa dudaklarını mı uzatmıştın dudaklarına? Ne hissetmiştin hatırlar mısın? Şaşırmış mıydın? Heyecandan soluğun mu tıkandıydı boğazına?

Ya sen Ömür hanım kızım? Ne zaman aşık olduğunu, ilk kez nerede buluştuğunuzu hatırlar mısın?

Ellerin ellerine mi kilitlendiydi? Kalp seslerinizi mi işitiyorsunuz birlikte? İlk sevgilin mi öpmüştü seni yoksa sen mi onu?

Ya sen Sait efendi? Geldi geçti yıllar ama ilk yazdığın mektubu  verirken mahallendeki sevgiliye,  birileri görmesin diye hatırlar mısın korkuyla titreştiğini?

Sen Cüneyt kardeşim. Hatırlar mısın o platonik aşkını? Her gün görmek için sevdiğini o köprünün başında beklerdin.. Hep “bugün sevdiğimi söyleyeceğim” kararlığında. Ne var ki kız yaklaşıp başını bile çevirmeden sana ve geçip giderken yanından, dilin damağın tutulur, lal olur tek kelime bile çıkmazdı ağzından.. Sonra meyus ve yılgın başını öne eğer “yarın mutlaka” derdin! Hatırladın mı?

***

“Ciğerimin ortasında üç damla kan durur/Biri yaşamak der, kabarır/ Biri özgürlük der, yanar/ Biri kardeşlik içindir.

Gözümün bebeğinde üç damla yaş durur/ Biri mutluluk der dökülür/ Biri insanlık der, taşar/ Biri senin içindir.

İlk sigaranı nerde ne zaman içtiğini hatırlar mısın? İlk içkini hangi yaşta yudumladığını? Geneleve ilk gittiğin yılları.. Kaç yaşında aşık olduğunu, aşık oldun diye ağladığını, yada sevdiğini ağlattığını?

NEDEN hep sevgiler ama? İlle de aşklar mı yaşamak gerekirdi? İlle de sevgililer arasında mektuplar mı gidip gelmeliydi? Şiirler mi yazılmalıydı aşkları anlatmak için? Şarkılar mı söylenmeliydi?

Evet öyle. Bakın ne diyor şair: “Yalnız aşkı vardır aşkı olanın/ Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan/ Sen yüzüne sürgün olduğum kadın/kardeşim olan gözlerini unutmadım/ çocuğum olan alnını/ sevgilim olan ağzını/dostum olan ellerini unutmadım/ karım olan karnını ve önlerini/ orospum olan yanlarını ve arkalarını/ İşte bütün bunlarını, bunlarını/ Nasıl unuturum hiç unutmadım…

***

GALİBA kendimi boşuna zorluyorum! Sevgilerle yaşanacak bir hayat özleminde kuruyan dudaklarımla ruhumu, geçmişin aşklarıyla suluyorum. Ve biliyorum bir daha yaşanmaz onlar.

Bu nedenle diyorum. Bozmayın bu memleketin keyfini.  Düşmanlıklar, nefretler, kavgalar yerine; bırakın yaşasın sevgilerle aşklar..

Çünkü yaşanırken  akıp giden zaman, yaşadığınız o sevgi ve aşk dolu duygularla bir daha  yaşanamaz hayatınızda!.. Sonra çok ararsınız!

Ama heyhat! Kafesinden uçan kuş, dalından kopan yaprak, toprağa karışan naaş.. Nasıl bir daha dönmezlerse geri; işte hayatınızdan yitip giden o  yaşanası sevgiler ve aşklardır ki onlar da  bir daha dönmeyecekler  geri..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar