PAZAR SOHBETİMDİR (KÜÇÜK DÜNYAMDAN SESLENDİM…)    - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

PAZAR SOHBETİMDİR (KÜÇÜK DÜNYAMDAN SESLENDİM…)   

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Ne zaman, üzerinden şu kadar yıllar geçen ömrümün evrak’ı metrukesini anlatmak istesem kekelerim!..

Bilir misiniz, babam da anam da bu adada doğup öldülerdi. Anam bir iki kez Londra’daki kızının ziyaretine gitmekten öte hiç çıkmamıştı yurt dışına..


Babam ise hiç ayrılmamıştı doğup büyüdüğü adasından..

İnsanlar, başka toprakları görüp tanımadan,  doğdukları topraklarda ölürlerdi.. Bu tecelli      hayatın bir kaderiydi..

“Kader” ise doğumdan ölüme Kıbrıs adasında yaşamaya mahkûm olmaktı! Ta ki Türkiyelere, İngilterelere, Avustralyalara göç yolları açılana dek!

*****

HER halde bu nedenle olmalı, “Kıbrıslılar” için “Kıbrıs adası” bir ömür, içinde dolanıp durdukları, gezip tozdukları, ölürken belki de ayaklarının basmadığı tek karışlık toprak parçasının kalmadığı  “kâbeleri” gibiydi!

Ömürler bu “kâbede” geçer, bu kâbede tavaf yapılırdı!                                                                              *****

HAYATIN ne kadar basit  olduğunu görmek için  “Kıbrıs”ta yaşamak yeterdi..

İnsanların o basit hayatlarıyla yarattıkları dünyalarına, bir zamanlar ben, “Küçük Dünya” dedimdi!  Risale esamesinde, aynen “küçük dünyamız” kadar küçük, dört beş hikâyeden oluşan  bir hikâye kitabıydı yazıp yayınladığım…

Yazarken değil; saman kâğıda baskılı o kitapçıktaki imlâ yanlışlarıyla dolu, kurgu fakiri sıradan hikâyeleri okurken anladıydım ta 1964 yıllarında..  Ne kadar tekdüze ve basit hayatların insanları olduğumuzu!

“Anlattım” dediğim  öykülerin olayları,  o kadar basit ve sıradandı ki ne ufak bir heyecan, merak, şüphe, korku katabilirdi  okuyana ne  de  sevgilerle aşkların şiirselliğinde  ürpertebilirdi duyguları!

Zaten bu nedenle olmalı, iki karton kutuda, iki şilin tanesi satışa çıkacak   kitapçıkları, karyolanın altına atmıştım ki şimdilerde de evin sendesinde bir yerlerde, belki çoktan eriyip çürümüşlüklerinin akibetinde ve yazanıyla birlikte basit hayatların “küçük dünyasındalar” işte!

*****

ÇOK sonraları anlatılmaya bile değmeyen o “küçük dünyaların” hayatlarını çok düşündüm. Bugün de süren “siyasi mücadelelerini..”

Bazen, “varken güzelce ve barış içinde yaşamak ne kadar anlamsız” diyorum! Nedamet getiriyorum, baktıkça geçmişe!

Ne var ki yetişmekte olan “gençlerimiz” var ya! Göçmekte olan “yaşlılarımızdan” çok daha talihliler.. Çünkü onlar “küçük dünyalarının” tutsağı olmak kaderinin zincirlerini kırdılar!       Anlayıp görmek istemesek de hakikat bu.. Onlar artık ceplerinde “büyük dünyalar”  taşıyorlar.. Bir “tık”la bin bilgiye ulaşıyorlar..

**********

ÇOK merak ediyorum. Bir gün cesur bir öğrenci öğretmenin sorusuna karşılık, cebinden çıkaracağı telefonuna bir “tık” sonrası bakıp okurken versin cevabını!

“Olamaz” mı diyecek öğretmen! Neden ama? Bilgiyi, ille de bir süre sonra unutulup gidecek kitap sayfalarından ezberlemekle mi  yetinilmeli.                                                          Bir ömür boyu ve istenildiği anda hatta bir “tıklık” düşünce anında binlercesine erişim varken, “nedir bilgi” diye sormak abese iştigal değil mi ki?

Hele sınavlar? Cebinizde (sonsuz) bilgileri taşırken, başınızı havaya dikerek dakikalarca “cevabı neydi” diye düşünmenin, dünyanın sahip olduğu bu büyük “bilgiye erişime”  ihaneti olmaz mı?

*****

NERDEN nereye geldik? Babamızın “küçük dünyasından” çocuklarımızın, gençlerimizin artık ceplerinde taşıdıkları için küçülen fakat “büyüklüğü” tartışılmaz “dünyalarına!”

İşte şimdi “hayatı” daha sağlıklı anlamlaştırabiliyorum.. Ve inanıyorum. Gelecekler yetişmekte olan çocuklarımızın, torunlarımızın sayesinde çok daha güzel olacak..

*****

BUNA karşın ama! “Lütfen benim “küçük dünyamı” rahatsız etmeyin.                          Çünkü onu çok seviyorum.. Çünkü o dünyada basit ama sevgiler aşklarla yoğrulmuş hatıralar, heyecan dolu mücadeleler, hiçbir akıllı telefonun sahip olamayacağı “duygularım” vardır.. Ve onlar “bana aittiler, yalnız bana..”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar