PAZAR SOHBETİMDİR: (BARIŞIN EN GÜZELİ…) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

PAZAR SOHBETİMDİR: (BARIŞIN EN GÜZELİ…)

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

KÖŞEMDEN:

Ne diyorduk? 45 yıldır bu adada Rum halkı ile birlikte barış içinde yaşıyoruz. Bu barışı sağlayan da Kıbrıs’ın garantör ülkesi Türkiye’dir.


Nitekim Ecevit “Harekâtı” başlatırken “adaya barışı ve huzuru götüreceğiz” diyordu.

Laf ola beri gele bir açıklama olmadığını 45 yıldır yaşayarak, test ederek görüyoruz.

Ancak bu barış, adanın iki bölgeli, iki toplumlu” oluşunun sonucudur. İşte ispatı: *****

1974 öncesine gidiyor ve adada  yaşadığımız bazı olayları kısa başlıklarıyla hatırlatmak istiyorum. Ki “iki ayrı ve egemen bölgenin” barışa ne kadar büyük katkıda bulunduğunun ispatında.*****…KIBRIS’ta ilk büyük isyanı 1931’de Rum’lar başlattıydı! 25 Mart 1931’de Yunan İsyanının yıldönümü kutlamaları yapılmaktadır. Rumlar adadaki 400’ün üzerindeki Kiliselerinde toplanarak İngiltere’ye karşı ayaklanırlar. İstedikleri Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasıdır. Yani Enosisi gerçekleştirmektir!

(Tabi sonradan da devam edecek olan benzer eylemlerde görüleceği gibi adadaki Türk cemaatını yok sayarak!)

İngiliz bu isyanı çok kanlı bastırır. Rum ahaliyi cezalandırırken sanki Türkler de isyan etmiş gibi davranır, tüm siyasi faaliyetleri durdurur!

Buna karşın 1940’larda Necati Özkan, Fadıl Korkut “KATAK”ı kurarlar. Yani “Kıbrıs Türkleri Azınlıklar Kurumu’nu.”

Kendi kendimize “azınlık” demiş olsak da ilk kez örgütlü bir siyasallaşmaya gideriz.

Ki ayni yıllarda Dr. Küçük de Halkın Sesi’ni yayınlamaya başlar.. Türk halkının Rum’a karşı hareketlenmesinin ilk dönemleri..

*****

NİTEKİM Türk halkı bünyesinde ilk büyük “miting” 2. Dünya Savaşı sonrasında 28 Kasım 1948’de Selimiye Camisi meydanında gerçekleşir. O gün için “büyük mitingdir.” On bin kişinin katıldığı söylenir zaten nüfusumuz 50-60 bin kadardır.

…(Çocuktum. O mitinge babam tarafından trenle götürüldümdü. Dr. Fazıl Küçük’ü konuşurken ilk kez orada gördümdü…)

 

…Sonraları Dr. Fazıl Küçük “Milli Parti”yi kurar.

…Ardından “Kıbrıs Türk Kurumları Birliği” oluşturulur. (Ki bu sivil toplum örgütleriyle siyasi partiler hep Rum toplumuna karşı bir “varoluş kaygısı” sonucu oluşurlar..

…Arada Necati Özkan’ın “İstiklâl Partisi” devreye girer. …1950’lerde Rumlar ilk kez “Enosis” Plebisiti gerçekleştirirler. Yüzde 92 oranında Enosis’e evet çıkar!

…Ve 1955’de EOKA resmen faaliyete geçer!

…1957’de de TMT kurulur..

…İngiliz Kıbrıs Cumhuriyeti oluşumundan hemen önce “gidi İngilizliğini” gösterir ve 27-28 Ocak 1958’de Lefkoşa ve Mağusa’daki  “ya Taksim ya Ölüm” yürüyüşlerini bahane ederek 7 Türk’ü kurşunlayarak öldürür, yüzlerce insanımızı da yaralar..

…Ve Biliniyor: 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur. …1963’de de  Makarios Cumhuriyeti yıkar ve adada EOKA yine devreye girerek bu kez Türk halkını “terör kurbanları” haline getirir. Evler barklar yakar, karma köylerde yaşayan Türk ahali 103 köyümüzden göç ederek Türk olan köy ve kasabalara yerleşir..

…Sonrası yakın tarihimizdir. 1974 Barış harekâtı ve adada oluşturulan Kuzey Güney bölgeleri..

…Ve 45 yıldır süren barış!

*****

DİKKAT: Anlatımıma Rumların “Enosisi gerçekleştirmek için 1931’de İngiliz sömürge idaresine karşı başlattıkları isyanla giriş yaptımdı. Dikkatinizi çekerim. 1974’e kadar geçen süre 43 yıl. Fakat nasıl 43 yıl. Kan revan içinde.. Ölümler, yangınlar, soykırımlar, göçler.. Kısaca Türk halkı cehennem hayatı yaşarken, Rum halkı da (doğrusu) hiç de huzur içinde değildir! *****

ŞİMDİ sorayım. 1974 Barış Harekâtından bu yana 45 yıl geçti. Bu adada şu yukarıda pek çoğunu atlayarak anlattığım olaylardan hangisi yaşandı?   1974 öncesi şu 43 yıllık süreye karşın, 45 yıldır Kuzey’de ve Güney’de yerleşik düzen kuran, topraklarına kalıcılığıyla “vatan” diyen iki toplum arasında hangi arbede yaşandı ki?

Aksine 1571’den bu yana görülmemiş bir siyasi güven ve yaşanan barışla Rum halkı ile Türk halkı birbirleriyle “alışveriş yapacak” birbirlerinin bölgelerine ziyaretlerde bulunacak, hatta gün gelecek Türk tarafından elektrik akımı alınacak, arabalarına akaryakıt dolduracak doğal ve anlayışlı komşuluk ilişkileri oluşmadı mı?

Ülkeler arası Barış dediğimiz başka ne olabilir?

Yine “çözüm” uğruna 1931’lere yada 1955’lere veya 1963’lere geri mi dönelim?*****

BU nedenle diyorum: 1974’de Kıbrıs siyasi sorunu aslında çözüldü. Şimdi aranan çözüm “bu iki bölgede oluşan devletlerin siyasi ve ekonomik anlaşmaya varmalarıdır”

Dikkat: Birleşmeleri değil.. Birlikte Hükümet etmeleri hiç değil..

Ya nedir? İki ayrı egemen Devlet arasında ikili anlaşmalarla oluşturulacak İşbirliğidir.. Bölgeler arası kanun ve nizamlardır.. Karada denizde havada ortak kullanım alanlarının saptanmasıdır.. Yardımlaşma, insanca yaşamlarda barışı ve istikrarı yaşamaktır..

Artık Rum tarafı “Kuzey” hülyasından vazgeçmelidir. Türk tarafı da “müzakere masalarında zaman öldürmekten!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar