PATATES MESELESİ... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

PATATES MESELESİ…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Yok öyle basit bir olay gibi bakmayın.


Bu ükede fırsatçılığın bolluğu, üretim planlamasının yokluğuna somut bir örnek…

Şu anda piyasada patates yok! Hiç bir yerde.

İki ithalat denemesi yapıldı, ikisi de fiyasko. Birinde mantar çıktı. 250 tondu, 196 tonunu mantarlı haliyle tükettik. Devlet, hastalığı neden sonra tespit etti, devreye girdi sadece 54 tonunu imha edebildi.

İkinci partide bu defa bakteri çıktı. Şimdi o 100 ton da iade ediliyor.

Anlayacağınız bir süre daha patates yok…

Gidebilen güneye gidip alacak, gidemeyen derdine yanacak.

Ama niye patates yok?

Öyle ya, en çok övündüğümüz ürünlerin başında gelmez miydi patates? Türkiye’de yüksek fiyatına rağmen marka olmuştu.

Acaba dedim, ihraç mı ediliyor? Mutlaka vardır ama rakam yok. En son 2015’de sadece Türkiye’ye 10 bin ton ihracat yapıldığını buldum. Korkunç bir rakam. Şikayetlere baktım, kimse “ihraç edildi, onun için yok” demiyor.

Mesele basit, ekmemişler. Ya da çok az ekmişler.

İklim koşulları verimi düşürmüş, dövizden dolayı gübre fiyatı artmış… Hatta Ağustos’ta ekim yapacaklarında parasını verseler de gübre bulamamışlar. Yani sizin anlayacağınız, önümüzdeki dönem de sorunlu.

Daha önce de yazmıştım vurgunu. Efendim toptancı,  1 lira 20 kuruştan patatesi almış depolamış. Arkası gelmeyince, fiyatı 8-10 liralara çıkartmış. Hala elinde patates varmış ama, fiyat kırmamak adına satmıyormuş.

Tarım Bakanı Şahali, Yenidüzen’e verdiği mülakatta, “Bunun dostane bir ticari iş olmadığını düşünüyoruz” demişti.

O zaman TÜK niye var?

Toprak Ürünleri Kurumu, geçen yıl 1000 ton alım yapmış, onu da hemen ucuza satmış, sonuç ortada.

Ya da, şimdi -hem de yanlış yerlerden- ithalat yapma kapasitesi olan Patates Üreticileri Birliği neden adam gibi kooperatifleşmez?

Hem piyasaya ucuza ulaştırsın, hem de aracısız kendi kaxansın.

Bunların planlaması için kurulmadı mı TÜK? Bunu da yapamadıktan sonra varlığı sorgulanmalı. Üstelik de sırf yaşatılsın diye, gayet popülist bir kararla, her türlü ithal malın üstünden yüzde 3 vergi ödediğimiz TÜK?

Aklıma gelmişken, bu kararı Nazım Çavuşoğlu vermişti. Önünde seçim vardı, yaptı. Anlaşılan yeni hükümet de şikayetçi değil ki, biz bu yüzde 3’leri ödemeye devam ediyoruz.

Ama yine de piyasada patates yok…

Baştan dedim ya. Patates ülkesi KKTC burası.

Ama plansızlık, el yordamıyla yapılan işler, örgütsüzlük, kısa günün karına bakan fırsatçılar, her türlü değeri yok edebiliyor.

Şimdi bu patates üreticisi, ithalatın getirdiği karla, kolay yoldan para kazanmanın tadını alıp da üretimi iyice kısar mı?

Yaparlar demiyorum ama, niye olmasın?

Baksanıza ürün koruma falan bir sürü faaliyet var da, neredeyse yerli zeytin kalmadı. Yüz yıllık ağaçlara, daha çok ürün alsınlar diye Gemlik zeytini aşıladılar, ta İspanya’lardan kalitesiz fidanlar getirdiler. Yerliyi mumla arar olduk.

Madem ki koruma yok, planlama yok, tedbir alma yok, e o zaman aşırı nişastalı, damağımızın hiç alışkın olmadığı patatese de alışacaksınız, eski patatesleri de masal diye çocuklara anlatacaksınıxz…

 

 

YERİN KULAĞI VAR

NEDİR BU “GEVŞEK FEDERASYON”:

“Gevşek federasyon” tezi herkeste kafa karışıklığı yaratıyor. Gerek kuzeyde, gerekse güneyde, hatta Türkiye’deki bazı siyasilerin bile kafasını karıştırmaya devam ediyor. Herkes kendince buna bir anlam yüklüyor. Anastasiadis, “gevşek fedaerasyon”la ilgili olarak kendi halkına bilgi vereceğini açıkladı. Hani diyorum Akıncı da toplumu bu konuda bilgilendirse, herkes ne olduğunu iyice bir anlasa fena mı olur…

 

SOKAKLARA POLİS ŞART:

Son zamanlarda ülkenin en büyük sorunlarının başında güvenlik geliyor. İnsanlar artık bırakın sokakları, evlerinde bile kendilerini güvende hissedemiyor. Vatandaşın talebi, sokalarda polis devriyesi olması. Hiç bir şey yapmasalar bile, görüntüleri caydırıcı olurlar. Yok eğer polis eksiğimiz var diyorsanız açın münhal, ne kadar ihityaç varsa alın, kimse de niye aldınız diye sizi eleştirmez…

 

BİR O KALDI:

Cenk Mutluyakalı dünkü köşe yazısında “o ithal, bu ithal” diye ithal ettiklerimizi sıralamış ve “İthal”in bir anlamının da “içine alma”olduğunu yazmış. Vallahi alıp almadığımızı bilemem ama, yazdıklarının dışında “siyasi parti” bile ithal ettik. Her şeyi ithal ettik de, sorunları çözecek hükümet ithal etmeyi hiç düşünmedik. Ama bu kafayla gittiğimiz sürece yakında o da olur merak etmeyin…

 

“EROĞLU’NA SORUN”:

Basın Odası programında konuşan Tatar,  Eroğlu’nun önümüzdeki seçimlerde UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı yönündeki soruya karşılık, “Ben kesinlikle cumhurbaşkanı adayı değilim. Kimseyle bunun için pazarlık yapmadık. Ne sayın Eroğlu ne de Tahsin Ertuğruloğlu ile. Bu soru bana sorulmamalı. Sayın Eroğlu’nu sorun…” dese de, önümüzdeki dönem sağ bir adayın cumhurbaşkanı olması gerektiğini özellikle vurguladı…

 

UBP’DE DERT BİTMİYOR:

UBP’de başkanlık yarışı bitti bitmesine de, başkanlık koltuğuna oturan Ersin Tatar’ın dertleri henüz bitmedi. Genel Sekreter kim olacak kavgalarının yanında şimdi de UBP’nin harcama ve borçları dert oldu. Geçen döneme ait faturasız ve şahsi harcamaları mercek altına alan Tatar, araştırmanın sürdüğünü ve gelecek rapora göre hareket edileceğini duyurdu…

 

UYGULANACAK MI?: Yaşasın artık bir Yükseköğretim Strateji Planımız var. Ama acaba uygulanacak mı? YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke, yükseköğretimin hızlı ve kontrolsüz büyüme nedeni ile tehdit altında olduğunu söylüyor. YÖK ya da YÖDAK onayı olmadan dayatmayla bölüm açma, kalitesiz eğitim, denetimsizlik bu kötü büyümenin nedenleri. Bu alışkanlıklara son verilebilecek mi? Hani kimsenin gözünün yaşına bakmadan… Tamamen siyasi bir konu. En iyi planlamayı da yapsanız, yasayı da çıkartsanız, işin içine siyaset karışınca, hepsi çiğnenebiliyor da.

 

 

ZİRVEDEKİLER

Başaran Düzgün: “Bu hükümetin akıbetini belirleyecek olan yine bu hükümet olacaktır. ‘Özgürgün gitti UBP hükümete gelecek’ beklentisinde olanlar bir süreliğine hayal kırıklığına uğrayabilirler. UBP’ye ve yeni genel başkana düşen anamuhalefetin hakkını verecek denli muhalefet yapmaktır. Bu memleketin muhalefete ihtiyacı vardır”…

 

DİPTEKİLER

Katliama Hazır Olun: Toplamda 10 gün sürecek “büyük av” yarın başlıyor. Yüzlerce kuş ve tavşan avcıların bellerinde sosyal medyada arzı endam edecek. Onlara göre bu katliamın adı “spor”. Hele de ülkede kan gövdeyi götürdüğü bu günlerde bir eksiğimiz bu idi sanki. 10 gün, zevk için katliam yapanların günü olacak…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar