“Niçin Kıbrıslılar olarak yaşamıyorsunuz? Ben bütün siyasal hayatımı Türk-Yunan dostluğunun ve Balkan Antantının kurulmasına hasrettim. İkincisi çok uzun sürmedi, lakin birincisi her zamankinden kuvvetlidir. Kıbrıs bu dostluğun arasına girmemelidir. Bu çok büyük bir tehlikedir. Misal olarak c’yi gözönüne alınız. Orada muhtelif ırklara mensup cemaatlar ahenk içerisinde ve birlik halinde yaşamakta ve model bir devlet kurmakta muvaffak olmuşlardır.” (Ahmet An, Kıbrıslı Türklerin Siyasal Tarihi, 1930-1960, S. 396.).
…
Yukarıdaki nasihat Türkiye kurtuluş savaşından sonra kurulan cumhuriyetin ilk hükümetlerinde eğitim bakanlığı yapan, yazar ve siyasetçi Abdullah Suphi Tanrıöver’e ait.
Haber 25 Ekim 1950 sayılı Kıbrıs’ta yayınlanan Hürsöz gazetesinde yer alıyor.
Tanrıöver, İstanbul’da 1949 yılında Kıbrıslı öğretmenler şerefine verilen bir toplantıda yapıyor bu konuşmayı…
…
Böyle düşünenler de vardı demek.
Ama böyle düşünenlerin mücadelesi hüsranla sonuçlanacaktı çünkü Kıbrıslılar kendi üst kimliklerini bugün oldu hala idrak edememişlerdir.
İlerleyen zamanlarda İsviçre modeli tartışmalara konu olsa da, bizim Kıbrıslılar başka meselelerin peşindeydi…
…
Soru şuydu?
Niçin Kıbrıslılar olarak yaşamıyorsunuz?
Yüzyıllarca beraber yaşayan insanlar bunu başaramamıştı.
Venedik döneminde Dominic Manastırının Başrahibi bile kendisine “Kıbrıslı” diyordu, İtalyan kökenli olmasına rağmen…
…
Rum kimlik veya pasaport dairesine gidildiğine “Kıbrıslı Türk” dediniz mi sıradan memurun bile kulakları dikilir!
Halbuki verilecek kimlik veya pasaport “Cypriot” kimliğinden ibaret.
Ama buna bakmıyor zaar; etnik kökenine bakıyor; ince eleyip sık dokuyor, onu “Kıbrıslı” olarak değil, Kıbrıslı Türk olarak görüyor.
Bu gibi yerlerde insanlara Rum veya Türk mü olduğu sorulması bile ırkçılıktır; senin verdiğin kimlik “Cypriot” kimlik ise ve karşındaki de Kıbrıslı ise…
…
Bu tarafta bütün Rum mallarına kondun; tapu bile verdin; sözümona malı-mülkü Türkleştirdin!
Yetmedi Maraş’ı isten?
E seninkisi anlatılmaz…
…
Buyurun!
İşte Kıbrıslılar!
…
Tanröver’in sorduğu soruyu günümüzde birçok yabancı da soruyor “Kıbrıslılar olarak niye yaşamıyorsunuz?” diye.
Galiba ölülerle konuşuyorlar!
