OKULLARIN AÇILACAĞINI AKILLARINA GETİRMEMİŞLER BİLE… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

OKULLARIN AÇILACAĞINI AKILLARINA GETİRMEMİŞLER BİLE…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun önerileri ile Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son karara göre, üniversiteler gerekli şartları yerine getirmek koşuluyla yüz yüze eğitime başlayabilecekler…

Şimdi bakıyoruz, öğrenciler gelsin diye kıyameti kopartan üniversiteler, bir bir online eğitim ilan ediyor.


Öyle branşlar var ki, online olması mümkün değil. Tıp gibi, diğer bazı uygulamalı bölümler gibi…

Hava, “isteyen gelsin, istemeyene online hakkı” şeklinde.

Böyle bir laçkalık, lakayıtlık olabilir mi?

Üniversite öğrenciden alacağı parayı alsın, kampüste ders yapılmasın, masraflar düşsün gibi bir tercih mi bu?

Biz hangi şartlarda bu ülkede yaşıyorsak, onlar da yaşasın.

“İsteyen online’ı seçsin” dediğin anda, kim gelir ki?

Üniversiteler Birliği’nin 6 Eylül tarihli son açıklamasına baktım, dönmüşler dolaşmışlar, 7 gün karantina ve o karantinanın masraflarına takılmışlar.

Yaptıkları işin önemi ile bu talep örtüşebilir mi?

Dahası, ne isterse olsun sonuçta, kendileri de bir ticari işletme. Bunun da bir bedeli var.

Hem pandemi sadece KKTC için geçerli bir olay değil ki…

Kaldı ki, aylar önce karantina işini kendilerinin halledeceği sözü de vermişlerdi.

Ama bu cevizcinin çuvalından giden ülkede, talep etmenin sınırı yok.

Çünkü devlet kendi otoritesini ortaya koyamadığı gibi, adil de değil…

Bir bakıma üniversiteler de haklı. Yanında çalışacak işçiyi getiren işletme karantina masrafını takır takır devlete ödetiyorsa, bunlar da öğrenciler için aynısını talep ederler. “Ona var da bana niye yok” meselesi…

Süreç devam ederken, hem idari hem mali bakımdan başına neler geleceğini göremeyen, ona göre planlama yapamayan, günübirlik kararlarla her şeyi çorba eden bir yönetimin bu tür aşırı taleplerle karşılaşması normal.

Üniversiteler için “Göz nurumuz, bebeğimiz, lokomotifimiz, her şeyimiz” derken tavandan toz dökenler, o üniversitelerin bu yıl içinde bir gün açılacağını düşünmemişler bile. İşte şimdi yüz binin üstünde öğrenciyle övünen KKTC, elde var sıfır noktasında.

Yazık ki ne yazık.

Kendi kendine bu kadar zarar veren bir devlet yönetimi görülmemiştir…


YERİN KULAĞI VAR

NİYE İLLE DE ERSİN TATAR?:  Cumhurbaşkanı Akıncı ile Ankara’nın arasının pek iyi olmadığını bilmeyen yok. Bu seçimde de Akıncı’nın kazanmaması için bazı faaliyetlerin yapıldığı da bir gerçek. Yalnız anlamadığım, neden ille de Ersin Tatar kazansın diye operasyonlar yapılıyor. Tamam Akıncı’yı istemeyebilirsiniz ama, Erhürman, Özersay, Arıklı ve Denktaş da aday. Niye onlardan biri değil de ısrarla, Kıbrıs konusunda en deneyimsiz ve gaflarıyla bilinen Tatar’ın kazanması isteniyor? Nedenini siz de, biz de çok iyi biliyoruz aslında…

HEP TERS TEPTİ:  Aslında yeni moda olmadı bu, ne de sadece bu seçimlerde gördük duyduk. Yıllardır hep var. Seçmenin iradesi, hatta demokrasi ve haysiyet ayaklar altına alındı birileri tarafından. Bu iradeye müdahale hep oldu bugüne kadar, çok şükür ki hiç tutmadı, aksine tam tersi oldu. Baktım, geçen akşam tek başına katıldığı bir tv programında tatar da aynısını söylüyordu, “Bizim burada müdahaleler sonuç vermez” diyordu.

KARAR SİZİN: Çıkın sokağa ve önünüze çıkan ilk kişiye sorun, “ne olacak memleketin hali” diye. İşçisi, memuru, esnafı tüccarı, alacağınız cevap aynı, “bittik, mahvolduk” olacak. İkna olmazsanız mevcut hükümeti sorun, farklı bir cevap almayacaksınız, “gelmiş geçmiş en kötü hükümet”… Ve bu hükümetin başı şimdilerde “beni cumhurbaşkanı seçin” diye kapı kapı geziyor. Ne diyeyim, yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. Memnunsanız oyunuzu verin. Karar sizin…

 117 MİLYON NE İÇİN:  Tepkilerin, eleştirilerin ve de desteklerin havada uçtuğu Tatar’ın Ankara ziyareti sonrası KKTC kasasına giren 117 milyonluk yardımın akıbeti ne olacak doğrusu merak ederim. Bu para savunma giderleri için mi, bütçe açığına destek için mi, maaş ödemeleri, yoksa Tatar’ın seçim çalışmalarına destek için mi harcanacak, göreceğiz.

İNŞALLAH DERS ALDIK:  Aylar sonra önceki gün ilk kez “sıfır” vaka haberiyle mutlu olduk. Umarım 1 Temmuz sonrası yaşananlar hepimize ders olmuştur. Sorumsuzca ve hiçbir önlem alınmadan, denetim yapılmadan açılmamız bize pahalıya mal oldu. Şimdi geçmişten de ders alarak önümüzdeki süreç çok daha akılcı ve dikkatli yönetilmeli. Tek tesellimiz ölümlü bir vakanın olmayışıdır. İnşallah bir kez daha o günleri yaşamayız…

SİLERSE ŞAŞMAM:  El-Sen Başkanı Özkıraç, Hasan Taçoy’un bir tv programında, Kıb-Tek’in alacağı olan 850 milyon lirayı affedeceğini ya da sileceğini söylediğini iddia etti. Programın dökümünü bulmak mümkün olmadı. Ancak Bakan Taçoy’dan da bir yalanlama gelmediğine göre doğru kabul etmemiz lazım. Konu sadece kamunun borçları olsa bir yerde anlayacağız. Mahsuplaşma şu, bu halledilir. Ama biliyoruz ki, özel sektörün de ciddi bir borcu var. Ve bunun hiçbir hukuki izahı yok. El-Sen doğrudan bu şahısları mahkemeye verse daha iyisini yapardı. Yıllardır ısrarla tahsil edilmeyen bu borçlar bir günde silinirse şaşmayacağım. Varlık nedenleri bu…

VAZİFE GİBİ GREVLER:  Her gün bir yerde grev, her gün bir yerde 3-5 kişinin katıldığı eylemler. Hepsinin altında evet gerçekten hükümetin yaptığı yanlışlar var. Ancak bu eylemlerin ya da grevlerin bir işe yaradığı var mı? Ne yazık ki yok. Hükümetler de bunu çoktan çözdüklerinden umursamıyorlar bile. Sonuçta sendikalar sanki görevlerini yapmış olmak için grev yapıyor gibi bir durum var. Birlikte örgütlenip, halkın muhalefetini de arkalarına almış olsalar, yanlış üstüne yanlış yapanları çoktan yerlerinden ederler, kaç aydır bir kriz hükümetimiz olurdu. Niyet sonuç almak olsaydı, bunun yapılması sağlanırdı…


sağlık çalışanları ek mesai ödenekleri

FOTO GÜNDEM: KTAMS, Sağlık çalışanlarının ek mesailerini alamadıkları gerekçesiyle yine eylem yapıyor. Oysa sağlık çalışanlarının ek mesai yapmama eylemi üzerine Başbakan 1 Ağustos’ta kendileriyle görüşmüş, hangi gün hangi ödemelerin yapılacağına ilişkin kesin taahhüt vermiş, çalışanlar da ona inanıp eylemi bitirmişlerdi. Aradan tam 2 ay geçti, o sözler yerine gelmedi. Bu insanlara ne kadar borçlu olduğumuz ortada. Hiç olmazsa haklarını yemesek…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar