Bu köşede yıllardır eğitim adına kafa yoruyoruz. Zaman zaman dünyada eğitim adına ne konuşulur diye birçok yabancı gazeteye ve internet sitesine göz atarım. Eğitimde biz ne konuşuruz, onlar ne konuşur diye kendi kendime karşılaştırma yaparım.
Bu hafta İngiltere’nin saygın gazetelerinden Guardian’da bir haber dikkatimi çekti. Konunun bizdeki tartışmalara benzerliği beni şaşırttı. Haber okul binalarının bakımsızlığı ile ilgiliydi. Aklıma geçen yıl Namık Kemal Lisesi’nde bir sınıftaki tavanın çocukların başına yıkılması geldi. Guardian’daki haberde de bazı okulların bakımsızlığının ve binanın durumunun “yaşam için riskli” olduğu belirtildi. İngiltere’de bakımsız okullar ve yaşam riski taşıyan okulların varlığı beni iyice şaşırttı.
Bir eğitim bakanlığı yetkilisinin başbakana gönderdiği elektronik postanın basına yansıması üzerine ortaya çıkan belgede, İngiltere’deki okul binalarının tamiri için Muhafazakar Parti hükümetine çağrıda bulunuluyor. Yılda 50 okul yerine en az 300 okula tamir, bakım hizmetlerinin yapılması gerektiği üzerinde duruluyor.
Ulusal Eğitim Sendikası ise iktidardaki Muhafazakar Parti’yi okulların bakımı ile ilgili kaynağı kesmekle suçluyor. Muhafazakar Parti’nin gelecek yıl okulların bakımı için ayırdığı bütçenin yıllar önceki İşçi Partisi iktidarındaki miktardan 2 milyar sterlin daha az olduğunu söyleyen Ulusal Eğitim Sendikası “Avam Kamarası kütüphanesinde bu yıl Mart ayında düzenlenen ve “Okul İnşası ve Sermaye Finansmanı” başlıklı resmi bir toplantıda, Muhafazakarların 2010’da iktidara gelmesinden bu yana sermaye harcamalarında yapılan büyük kesintileri doğruluyor” dedi.
Gölge eğitim bakanı ve İşçi Partisi milletvekili Bridget Phillipson ise bu konuda çok daha sert tepki gösterdi. Muhafazakar Parti iktidarını bir nesil çocuğun yapılan kesintiler yüzünden başarısızlığa uğratıldığına vurgu yaptı.
Bu açıklamaları görünce bizim tepkisiz kaldığımızı düşünüyorum. KKTC’de de onlarca okulun tamir ve bakım istediğini biliyoruz. Eminim bizde de risk taşıyan okullar vardır. Birçok okulumuzun 1974 öncesinden kaldığını unutmamak gerekir. Biz birçok konuyu önemsemediğimiz gibi bu bakım onarım meselesine de ciddiyetle yaklaşmıyoruz.
Rutin ve planlı programlı bir bakım-onarım sistemimiz yok. Birinin kafasına bir şey düşerse merkezi hükümet ilgilenebilir. Onun dışında okul yöneticileri bu konuda yalnızdır. Okul Aile Birliklerinin desteği olmasa okullarda doğru dürüst bakım onarım yapılmayacak.
İngiltere’de 2019’deki bir rapora göre okulların %17’sinin bakım onarıma ihtiyacı olduğunu öğreniyoruz. Tabii bu arada son günlerde iktidardaki Muhafazakar Parti’nin yapacağı kesintileri duyduk sonra eğitim sendikaları da boş durmuyor.
Covid-19 döneminde de okulların devletten yeterince destek görmediğini söyleyen çok sayıda sendika var. İngiltere’de bu tamir isteyen yüzlerce okul için bütçede ayrılan paranın yetip yetmeyeceği bilinmiyor. Sendikalar ek bütçeden bahsediyor.
Tüm dünyada okul binaları ve eğitim ortamları çok önemlidir. Öğrenme ve başarı ile direkt alakalıdır. İyi bir okul, iyi bir ortam, çocuğun başarısını olumlu etkiler. Daha iyi, daha donanımlı, yıkılıyor, dökülüyor korkusu yaşamadan daha güzel okullarda eğitim yapmak elbette bizim çocuklarımızın da hakkıdır.
