Mutabakat var, imza da atılır, biz derdimize yanalım... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Mutabakat var, imza da atılır, biz derdimize yanalım…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Önceki gün İsrail basını kaynaklı olarak çıkan haberi Rum Sözcü Prodromos Prodromu, yalanlamış. İtalya ile doğal gaz boru hattı anlaşması yaptıklarını reddediyor…

Oysa anlaşma haberini İsrail basınından alıp yayınlayan Fileleftheros, bir hükümet yetkilisinin görüşünü de yayınlamıştı.


Yetkili kaynak, EastMed boru hattının döşenmesi konusundaki anlaşmaya çok yakın olduklarını belirtmişti.
Aynı kaynak açıklamasında ayrıca anlaşmanın sağlandığı ilk günden itibaren, içeriğinin, Avrupa Komisyonu tarafından incelenmesi için 5 haftanın gerekeceği gibi bir detay da vermişti.

Yani mutabakat var, onaya kalmış.

Malum esas parayı harcayan AB.

Görünüşte İtalya falan olsa da, AB’nin onayı şart.

Dün bazıları Prodromou’nun açıklamasına takıldılar ve “yok öyle şey” noktasına geldiler.

Oysa o mutabakat, 8 Mayıs’ta, Anastasiadis, Çipras, Netanyahu zirvesinde sağlanmıştı.

Yapılan resmi açıklamada da, “Proje kapsamında İsrail ve Kıbrıs’ın deniz bölgelerinden çıkarılacak doğalgaz, deniz altında döşenecek EastMed adı verilen bir boru hattı ile Kıbrıs’tan önce Yunanistan’ın Girit adasına, oradan da Yunanistan’ın Mora Yarımadası’na, daha sonra da İtalya’ya aktarılacak” denmişti.

Bunun için uluslararası bir anlaşma hazırlanması gerekiyordu ve zaman alacağı da belliydi.

Bugün o imza atılmadıysa da yakında atılacak. İşte kanıtı yukarıda. Aynen daha öncekiler gibi.

Önemli olan bu değil.

Önemli olan bizim de tam ortasında olduğumuz coğrafyada meydana gelen yeni siyasi  şekillenme.

İttifaklar değişiyor, yalnızlaşıyoruz.

Ve ısrarla olup biteni görmezden geliyoruz…

 

TÜRKİYE SOLUNUN KIBRIS İMTİHANI…

Böyle bir imtihan olsa, sınıfta kalırlardı.

Kendine “sol” deyip de her türlü kılığa girenleri bir tarafa bırakalım.

“Solun bayrağını yalnız ben taşırım” iddiasındakilere ne demeli?

Biri çıkmış, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın söylediklerinin tüylerini diken diken ettiğinden dem vuruyor.

Bir başkası, “gaflet ve dalalet” içinde olduğumuzdan.

Neymiş, anlaşma istermişiz…

Ortak noktaları, Kıbrıs’ta iki toplum arasında asla bir çözümün olmaması.

Statükonun devamı.

Statükoyu milliyetçilerden daha hızlı savunan “solcu”lar.

Bunlar, yeri geldiğinde ilhakı falan da selamlayanlardır…

Konu Kıbrıs olunca, halkların kendi kaderini tayin hakkı, iradeleri falan ortadan kalkar….

Bugünlerde bu lobi yine hız kazanmış görünüyor.

Aslında işin altında, iktidara vurma gailesi var ki, çok belli oluyor.

Ve Kıbrıs gibi bir konuyu bir kez daha iç politika malzemesi yapıyor bu “solcular”…

Kendilerine ne derlerse desinler, doğunun bağnazlığının etkisinden kurtulamamış, vizyon geliştirememiş, dünyadan kopuk, etrafta olup biteni ezberleriyle izah etmeye çalışanlar.

Kıbrıs’ta bir anlaşma olmaması halinde, Türkiye’de kendilerini nelerin beklediğinin bile farkında değiller…

 

 

 

 

 

 

YERİN KULAĞI VAR

“TEMASLARDAN HABERİM VARDI”:

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun önce Anastasiadis, ardından da AKEL Genel Sekreteri Kiprianu ile görüşmesinden bilgisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “temaslardan haberim vardı rahatsızlığım yok. Sanıyorum ki bu temaslar sürüp gitmeyecektir” diyerek gereken yerlere de mesajını  vermeyi ihmal etmedi…

 

YA ÖYLE, YA BÖYLE:

Polisin huzur operasyonlarına bazı kesimlerden tepki geliyor. Ama tepkiyi gösterenler, asayiş konusundaki sorunları da sık sık gündeme getirip, şikayet edenlerle aynı kişiler. Ya düzelsin isteyeceksiniz, ya da aynen devam etsin. Böyle iki yüzlülük olur mu? Baksanıza iki operasyonda 40’a yakın kaçak yakalanmış. Daha ne olsun. Siz değil miydiniz “sokaklar temizlensin, kaçağa son” hatta “kimlikle girişler kaldırılsın” diyen…

 

YERLİ PATATES DERDİNDE OLAN KAÇ KİŞİYİZ:

İthal patatesin bu topraklarda yetişen kaliteli patatesle alakası yok. Alıştığımız bir tat değil. İthal edileceği açıklandığında, kimileri “kim yiyecek bu patatesi” demekteydiler. Oysa bu ülkede yaşayan nüfusun kaçta kaçı yerli patatese alışkındı ki? Sonuçta saatlerce süren kuyrukları gördünüz. İki günde tam 25 ton satıldı. Tabii buna bir de gelir düzeyi düşük olanların çaresizliğini ekleyin…

 

AMAN DİKKAT:

El yakan elektrik fiyatları vatandaşı alternatif ısınma çareleri aramaya mecbur ediyor. Revaçta olan odun sobaları. Ancak burada da sorun, yakacak odun. Bazı açıkgözler bu ihtiyaçlarını izinsiz bir şekilde kestikleri ağaçlardan tedarik ediyorlar. Ağaç bakımından fakir olan ülkede, özellikle kış aylarında Orman Dairesi’nin çok dikkatli olması ve bu uyanıklara göz açtırmaması gerekir. Yoksa var olan üç beş ağacımız da sobalarda yakacak olacak…

 

UBP’DE EROĞLU DAMGASI:

Ersin Tatar’ın Genel Başkan seçilmesinin ardından partide yapılan yeni atamalarla eski başkan Özgürgün döneminde pasifize edilen Onursal Başkan Eroğlu, parti içinde yeniden söz sahibi oldu. Taçoy’un Genel Sekreter seçilmesi, Tatar’ın kendisine “danışman” olarak atadığı bazı isimlerin yıllardır Eroğlu’na yakın isimlerden oluşması, Eroğlu’nun parti içinde yeniden etkili olacağı iddialarını güçlendiriyor…

 

TAM DA İHTİYACIMIZ:

Türkiye’de İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen kanun teklifine göre, 1 Aralık’tan sonra mahalle aralarında, caddelerde ve sokaklardan bulunan kaldırımlara araç park etmenin cezası 350 TL olarak belirlendi. Aracın bir tekerliği dahi kaldırımda bulunursa, ceza kesilecek. Nasıl, sizce bizim de bu yasaya ihtiyacımız yok mu?…

 

KEŞKE HEPSİ KAPATILSA:

Hükümet, çevre tahribatının önemli ayaklarından biri olan ve çalışmayan 8 taş ocağının iznini iptal ederek rehabilite edileceklerini açıkladı. Şimdi gözler, kapatılan 8 taş ocağı gibi çalışmayan 25 diğer ocakta. Gönül ister ki hepsi kapatılsın, çünkü bu ülkenin doğasını bozuyor, yaşamı olumsuz etkiliyor. İnşallah bu bir başlangıç olur ve arkası gelir diyelim…

 

 

 

ZİRVEDEKİLER

Eşref Çetinel:NEDEN doğru düzgün devlet olamadık sorusunun kısaca cevabı ‘siyasi sorun  ve çözümsüzlük nedeniyle’ değildir! Çalışıp, ekip biçip, yeşertip üretip, varolamayı değil; Rum malından başlayan yağma alışkanlıklarında TC’nin de yardımlarıyla sağladığımız yaşam kolaylığımızdan dolayı bu devleti düzgün ve istikrarlı hale getiremedik! Trafik sorunu kadar ‘uyuşturucu trafiği’ sorunu var!

‘Rant ekonomisi’ yanı sıra ‘arsa spekülasyonları’ var. Memleketin imar iskânının canına okurken, çarpık  yapılaşmayı azdırmak pahasına hâlâ sadece kendi parasal kârı için çok katlı binalar yapmanın kavgasını verenler var!”…

 

DİPTEKİLER

İndirim Aladatmacası: Dükkanların vitrinleri indirim afişleriyle doldu taştı. “Kara Cuma” veya “mevsim sonu indirim, stokları tüketiyoruz” afişleri ile %50-60 indirim yapıyorlar. Ve bizler de sanki bedavaymış gibi dükkanlara saldırıyoruz. Ama kimse düşünmüyor, “bu kadar indirim yapabildiklerine, indirime rağmen zararına da satmadıklarına göre, bundan önce bizi fena kazıklıyorlardı” diye…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar