Son dönemlerde, Lefke’nin altıncı ilçe olması yönündeki girişimler, yoğunluk kazanmış durumda. Lefke Bölgesi Sivil Toplum Örgütlerinin, geçtiğimiz sene yakmış olduğu “İlçe olmak istiyoruz” kıvılcımının etkisini göstermeye başladığını görmek oldukça sevindirici. Lefke’nin en büyük şanslarından birisinin de, yaşadıkları coğrafyaya duyarlı, fedakar ve çalışkan, bir sivil toplum örgütü yapısına sahip olması, olduğunu düşünüyorum…
LEFKE DENİLİNCE AKLA NE GELİYOR?
Lefke denilince benim aklıma, ağırlıklı olarak Osmanlı sivil mimarisine örnek teşkil eden cumbalı evler, konaklar, misafirperver insanlar, dağ ile deniz arasındaki eşsiz konum, yeşilin farklı tonları, rutubetsiz temiz hava, çam ve portakal kokuları geliyor. Kasabanın her köşesini saran rengarenk çiçekler arasından süzülerek akan su, Lefke’ye ayrı bir hava ve tazelik sunuyor. Bu, ne kadar büyük bir zenginlik! Adeta, masalla gerçek arasında yaşanan şairane bir harmoni ve güzellikler bütünlüğü…
Kıbrıs’ın en güzel portakalı, hiç tartışmasız, Lefke Yafa Portakalı. Biraz duygusal olsa da, dünyanın en güzel portakalının, Lefke Yafa Portakalı olduğunu dahi, düşünenler var. Adlarına festival de düzenlenen, Kıbrıs adasındaki en fazla hurma ve ceviz ağacı yine Lefke’de bulunuyor. Lefke, soğuk iklimi seven ceviz ağacı ile sıcak yerlerin değişmezi hurma ağacını, aynı coğrafyada buluşturmayı başarabilmiş, benzersiz bir kasaba. Ceviz ve Hurma macunlarının benzersiz tadlarını da unutmamak gerek!
Bölgeye bir bütün olarak bakacak olursak, Yeşilımağın çileği, Yedidalga’nın Verigo üzümü, Dillirga dağlarının yaban kekiği, Bağlıköy’ün geleneksel kerpiç evleri, Elye – Angolem’in kavun,karpuz,patates ve fasulyesi, Yeşilyurt’un bağ üzümü, Gaziveren’in gelişmeye başlayan turizm potansiyeli, geleceğe dair umut veriyor.
Son dönemlerde, özel ilgi turizmi anlamında, yükselen bir ilgi ile çoğalmaya başlayan, kültür ve çevre dostu mekanların varlığı da, turizm gelişimi anlamında, heyecan uyandırıyor..
[images_grid auto_slide=”no” auto_duration=”1″ cols=”three” lightbox=”no” source=”media: 175660,175659,175658″][/images_grid]
KISA KISA, “LEFKE NEDEN İLÇE OLMALI?” SORUSUNUN CEVAPLARI
- Lefke Belediyesi, Kıbrıs’ta kurulan, en eski Türk Belediyesi olma özelliğini taşıyor. Kuruluş yılı, 1900. 116 senelik bir Belediye…
- Lefke, Kasım 2015’te uluslararası cittaslow (cittaslow ) sakin şehirler ağına dahil oldu. Uluslararası bir kimliği var.
- Kaymakamlık, Posta, İtfaiye, polis, bazı devlet daireleri ve mahkeme gibi önemli kurumlar, yapısal anlamda Lefke’de mevcut.
- Lefke ve belediye hudutları içerisindeki 13 köyün nüfusu 12.000 dolaylarında olup, Kuzey Kıbrıs’ta ilçe olmak için, makul sayısal özelliğe sahip.
- İş imkanlardan dolayı, 1974 öncesinde göç alan bir özelliğe sahip olan Lefke, 53 köyün idari merkezi durumundaydı.
- Lefke Avrupa Üniversitesi, 8 bin öğrenci sayısı ile, Lefke Bölgesinin en büyük kurumsal gücü özelliğini taşıyor. Öğrenci nüfusu ile birlikte, Lefke ve ona bağlı köylerin nüfusu, 20 binin üzerinde.
- Ülkemizde üretilen, meyve ve sebze üretiminin %30’dan fazlası, Lefke Bölgesinde üretiliyor.
- Zengin tarihi özellikleri, Lefke’ye tarihsel bir misyaon da yüklüyor. Lefke, tarihi süreci boyunca, temiz havası, yeşilliği, bol su kaynakları, verimli toprakları ve çevresindeki bakır madeni yataklarından dolayı, medeniyetlerin hep tercih sebebi olmuştur. Soli, Vouni ve Petra Tou Limnidi ilk akla gelen tarihi çekim yerleri.
- Cengiz Topel ( Pendaya Hastanesi ), hizmete girdiği yıllarda, tüm Kıbrıs’ın hatta tüm ortadoğunun en iyi hastanelerinden biriydi. Cengiz Topel Hastanesi, her ne kadar ilgisizlikten dolayı, geri bırakılmışsa da, iyi bir planlama ile ilçenin güzide bir sağlık merkezi olmaya yeniden namzet hale getirilebilir.
- Lefke Bölgesindeki, İlkokul, ortaokul, mesleki teknik okul ve Liselerin varlığı, bir diğer önemli avantaj.
- Bölgenin, Uluslararası tanınmışlığı olan, yıllardır işlevi olmasa da, bir Limanı var.
- Lefke, ne yazık ki, gerçek anlamda şimdiye kadar K.K.T.C meclisinde temsil edilememiştir. Güzelyurt milletvekillerinin tahakkümü, ancak Lefke’nin ilçeleşmesi ile değişebilir. Lefke’yi bilen, onun değerlerine inanan temsilcilerin, mecliste temsiliyeti şarttır. Bunun yolu da, ilçeleşmekten geçer…
- İngiliz devrinden 1963 senesine kadar Lefke, adı konmamış olsa da, tüm gerekli kurumları ile bir kaza idare merkeziydi. 1967, Geçici Türk Yönetimi Devrinde, idari yapılanmada, adı konmamış ilçe ve kaymakamlık statüsü kazanmıştı. O dönemdeki 6 idare amirliği şunlardı ; Lefkoşa-Girne Kaza İdare Amirliği, Lefke Kaza İdare Amirliği, Gazi Baf, Limasol, Larnaka ve Mağusa Kaza İdare Amirliği.
- Geçmişte zaten bir idari merkez olan Lefke’nin, düşürülen konumunun yükseltirlerek, İlçe yapılması, yerden göğe kadar hakkıdır.
[images_grid auto_slide=”no” auto_duration=”1″ cols=”three” lightbox=”no” source=”media: 175655,175657,175656″][/images_grid]
POPÜLİZMDEN UZAK GÜÇLÜ BİR İLÇELEŞME ANLAYIŞI ÖNEMLİ
1974 sonrasında çok hızlı bir düşüş yaşayan Lefke, turizm, eğitim ve tarım potansiyeliyle, yeniden çıkış arıyor. Bu yönde atılan, güzel adımlar da var.Yıllardır, ilgisiz bırakılan, işlevsizleştirilen ve kaybeden bir konuma düşürülen Lefke’nin makus talihi, ilçeleşme adımı ile değişebilir. Ama, popülist, iç iboş bir ilçe yaklaşımı ile değil. İlçe olmanın, gereklerini yerine getirerek…
İlçe olmanın gerekleri yerine getirilirse, Lefke batı bölgesinin parlayan yıldızı olur…. Böylesi bir karar, yöre halkına da, ciddi bir moral ve yeni bir motivasyon sağlar. Hatta, doğru bir planlama ile Lefke, olası bir çözümde, şuan güney Kıbrıs’ta bulunan köylerin bile merkezi olabilir… Kıbrıs’ın güçlü bir Lefke ilçesine, ihtiyacı var…
