Geçen sabah uyandım kendimi yıl hesabı yaparken buldum. Çocukluğumun ilk altı yılı da içinde 46 yıldır 23 Nisan etkinlikleri organizasyonları içindeyim.
İlkokulda iyi saatte olsun Ayfer öğretmenimizin intizamlı gösteri figürlerini yaklaşık bir ay süren provalarda öğrenmek için çabalardık. Savaş sonrası yoksulluk içinde olan annelerimizin bize danslıklarımızı hazırlamak için ortaya koyduğu çabayı da asla unutmuyorum. Gün içinde anneme ilkokuldayken 23 Nisan kutlamaları yapıp yapmadığını soruyorum.
(Bu dönem 1954–1960 yıllarını kapsıyor).”İngiliz yönetimi altındaydık, fakirdik ama bizi , öğretmenimiz hiç bir şeyden mahrum etmezdi. Bayraklarımızı biz yapardık, batariyalı teyip çalardı, dans ederdik , en uzun şiirleri ben okurdum. Çok güzel günlerdi çok “dedi iç çekerek.
Aynen bizim çocukluğumuzdaki gibi ve şimdi de torunlarım ;ta o zamanlardan başlatılan gelenekle 23 Nisan çocuk bayramını kutluyoruz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan Türkiye’de ve Kıbrıs Türk toplumunda Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlamıştır.
Türkiye’de 1979 yılında ilk olarak 6 ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşınan bu milli bayramda, dünyanın bir çok ülkesinden çocuklar Türkiye’ye gelmeye başladı. Bizim ülkemiz de uzun yıllar yurt dışından 23 Nisan Çocuk bayramı için ülkemize gelen çocuklara ev sahipliği yaptı. O dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığı ile bu organizasyonları en iyi şekilde yapan bir grup öğretmenimiz vardı ki çabaları yeni bir söylemle efsaneydi . Sol hükümetlerin iktidara geldiği dönemlerde 23 Nisan etkinliklerinin sadece çocukların ailelerine gösteri yapması ile sınırlı kalmayıp eğlenebilmesini de sağlayıcı programlar yapıldı.
Bu programların sürdürülmesini için dünya barışının en iyi savunucuları olan laik öğretmenlerimiz hala daha canla başla uygulamaya çalışıyorlar. Kıbrıs Türk toplumunun yüz kusur yıldır içselleştirdiği 23 Nisan kutlamalarını pandemi döneminde bile atlamamış, toplum olarak gereğini yapmışız.
Çocuklarına değer verip saygı duyan Atatürk ilkelerine bağlı laik Kıbrıslı Türkler asırlar boyu geleneklerini sürdürebilirler. Toplum olarak Cicili bicili elbiselerimizi giyip, Barış şarkılar çalıp, barış şiirleri söyleyerek 23 Nisanları kutlayabiliriz yeter ki özgür irademize dokunulmasın.