KURULTAY DEĞİL, SONRASI ÖNEMLİ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Aralık 7, 2023
Köşe Yazarları

KURULTAY DEĞİL, SONRASI ÖNEMLİ

Köş, MoreketMehmet Moreket

CTP’nin beklenen kurultayı gerçekleşti.

Önce parti içi kamplaşma haberleri öne çıkarıldı. Kurultay’ın bir hesaplaşma yeri olacağı beklentisi oluşturulduysa da, bazı kesimlerin beklediği karşılaşma gerçekleşmedi. Dengelerin değişip değişmediğini ise, Parti Meclisi sonuçlarına bakarak değerlendirebileceğiz…


Bir takım eleştiriler oldu. Örneğin Ahmet Derya, bir süre önce imzaya açılan bir metni gündeme getirdi. O metinde, CTP’nin “aslına dönmesi” çağrısı vardı ve “Yeniden toplumun pusulası, vicdanı, gelecek hayali olmak için harekete geçmek boynumuzun borcudur” denmekteydi. Derya, yaşanan koşullarda parti yönetimini suskun kalmakla, federasyonu yeteri kadar savunmamakla suçladı.

Ferdi Sabit Soyer’in konuşması eleştiriden çok, genel bir uyarıydı.  Tehlikeleri, “Muhafazakar İslam’ın yaygınlaştırılması, ekonominin tamamıyla TC sermayesinin eline geçmesi, federal çözümden uzaklaşılması, toplumun tutsak haline getirilmek istenmesi” olarak sıraladı.

Parti Meclisi’nin sunduğu siyasi kurultay teklifinin desteklenmesi çağrısı, Erhürman’ın, bu uyarıları dikkate aldığını gösterdi. Oy birliğiyle onaylanan teklifte, partinin yeni politikalarının belirlenmesi öngörülüyor. Asıl tartışma ve belki de yüzleşme o zaman olacak gibi.

Başkan’ın bu süreçte de çizgisinden taviz vermeyeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Hele de Kurultay’dan bir kez daha güven oyu aldıktan sonra…

Diğer yandan, kurultayda cumhurbaşkanlığı seçimi ve CTP’nin adayının belli olacağı gibi bir beklenti de vardı. Erhürman konuşmasında bu konuya değinmedi. Genel Sekreter Sorakın, kararı yeni oluşacak Parti Meclisi’nin vereceğini söylemekle yetindi. Buna karşın, bir CTP üyesinin bu aşamada CTP’nin aday çıkartmaması ve Mustafa Akıncı’yı desteklemesi yönünde ortaya attığı görüş ilginçti. Bir kitlenin talebi miydi, yoksa bireysel bir görüş müydü onu da bilmiyoruz. O bakımdan, kurultay bu konuda da belirleyici olmadı… Ama şurası kesin ki, bu yenin görüşü, önümüzdeki süreçte çok tartışılacak.

Bir süre önce kendi tabanında bazı kesimlerce “pasiflikle, partinin gelenekselinden kopmakla” suçlanan Erhürman, politikasını ısrarla savunmaya devam etti. Bunu da 3 ayak üstüne oluşturdu. “Bir an önce federal çözüm; bunun mümkün olmayacağının görülmesi halinde Güven Yaratıcı Önlemler ve KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabileceği bir ekonomik model”…

Bu formülü, “kapsamlı çözüm ve adım adım çözüm”ün politikaları olarak ayırdı. CTP’nin her ikisinde de var olacağını vurguladı. Böylece, “tek çare çözümdür, bu evin içi başka türlü düzenlenmez” tezine karşı olduğunu da tekrarlamış oldu.

O tartışmanın özü, Türkiye ile ilişkilerdi aslında. Erhürman, bu ilişkinin önemine bir kez daha değindi ve şöyle de bir cümle kurdu; “Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkiler Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemlidir… Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkileri, doğru zeminde kurulan, iyi ilişkiler olmak zorundadır. Zeminin yanlış olması halinde ilişkilerin iyi olması yeterli olamayacağı gibi, ilişkilerin iyi olmaması halinde zeminin doğru tesis edilmesine yönelik çabalar da sonuç vermez. Doğru zemin, doğru hedef, Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye ve demokrasiye, yasamasında, yürütmesinde, bağımsız yargısında, merkezi ve yerel idarelerinde ürettiği kararlarla halkına hak ettiği hizmetleri sunan bir yönetsel yapıya sahip olmasıdır”…

Tam olarak, tavizsiz bir şekilde uygulanması halinde, bu konjonktürde Kıbrıs Türkü için en doğru politikanın tarifiydi aslında.

Dediğim gibi, Parti Meclisi’nin belirlenmesinin ardından daha net konuşmak mümkün olacak. Diğer yandan, her zaman için toplumun tüm kesimlerince yakından izlenen CTP kurultayının bu kez geçmiştekilere göre sönük geçmesini, katılımın düşük olmasını neye yormak lazım acaba? Tek adaylı bir kurultay oluşuna mı?

Sonuç olarak, son 10 yıldır yaşanan eskiler-yeniler kaynamasının eski şiddette olmadığını söylemek lazım. Bitip bitmediğini görmek için de, çok uzun değil, siyasi kurultaya kadar beklemek gerekecek.

YERİN KULAĞI VAR

UBP DEĞİŞTİ Mİ SANDINIZ:

Ülkenin en büyük sorunlarının başında gelen ve suçların artmasının temel nedeni olan muhaceret konusunda İçişleri Bakanı Baybars’ın hazırladığı yeni Muhaceret Tüzüğü’ne Bertan Zaroğlu’dan sonra bir tepki de Başbakan Tatar’dan geldi. Tatar, “bazı” itirazları olduğunu açıkladı. “Geri adım yok. Hamasi bir takım iddialarla kafa karıştırılmasın” diyen Bakan Baybars’ın Başbakan’ın çıkışından sonra ne yapacağı merak konusu. Özgürgün gidince “birileri” UBP’nin değiştiğini sanmıştı. Hiç huylu huyundan vazgeçer mi kardeşim…

 

BİZ NEDEN YAPAMIYORUZ?:

BM Güvenlik Konseyi, Çarşamba günü, Rumların Maraş konusundaki müracaatını görüşecek. Rumlar, Maraş konusunda geçmiş BM kararlarının yinelenmesini talep ediyor. Kısa sürede yaptıkları ve neredeyse sonuca ulaştıkları bir girişim. Peki biz neden siyasi eşitlik konusunda aynısını yapmıyoruz? BM kararlarında tarif edilen siyasi eşitliğin yine BM tarafından bir kez daha yinelenmesini talep etmiyoruz? Yıllar önce tescil edilen bir hakkı sonuna kadar savunmamız gerekmiyor mu? BM’nin kendisinin yapması gereken bir şey ama, bundan kaçınıyor. Biz neden zorlamıyoruz?

 

“ÇÖZÜM DEĞİL, ÇÖKÜŞ”:

Simerini gazetesinin düzenlediği ankette, Rumların yüzde 79’u, Kıbrıs sorununda çözüm yerine çöküş olacağını düşünüyormuş. Türkiye’nin söylediklerini yapmasından korkuyorlar, ancak çözüm için de bir talepleri yok. Mevcut durumda devam edilmesi halinde başlarına geleceği gördükleri halde, ‘tutum değiştirelim’ dedikleri yok. Bu nasıl bir aymazlıktır, anlamak mümkün değil…

 

HEVESLİSİ ÇOK:

UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak, seçimleri ilk turdan kazanmak için sağ partilerin ilk turdan tek bir adayla güç birliği yapması gerektiğini savundu. Hasipoğlu, “Genel Başkanımız Sayın Tatar aday olmayacaksa, ben aday olmayı düşünüyorum. Artık halkımız istiyor ki, belli yerlere tecrübeli arkadaşlar gelsin” dedi. Hasipoğlu’nun “tecrübe” konusu tartışılır ama, o makama ne çok hevesli varmış. Şu ana kadar UBP kanadından en az beş kişini ismi teleffuz edildi. Tatar dışında hepsi de bu seçimi çantada keklik olarak görüyor…

 

TATAR UMUTLU DEĞİL:

Başbakan Ersin Tatar partide “çatı adayı” yerine UBP’nin  kendi adayı ile katılması görüşünün ağır bastığını söylerken, “Bu kadar adayın olduğu bir seçimde ikinci tur da vardır. Tabi ki o zaman geldiğinde bazı görüşmeler olabilir. Geleneklerimizde zaman zaman farklı isimleri destekledi UBP. İkinci tur olursa dediğim gibi bakılır” derken, adaylarının ilk ikiye kalamayacağı endişesini dile getiriyor aslında. Ve ikinci turda farklı bir adayı destekleyebileceklerinin mesajını veriyor…

 

BU NASIL BİR CESARET:

Bir bavul, ağzına kadar uyuşturucu dolu. Normal yoldan uçakla geliyor. Cürete bakar mısınız? Geldiği ülkeden nasıl çıkıyor? İster Türkiye olsun, ister başka bir ülke, valizler gelişmiş x-ray cihazından geçiyor. Onu başarıyor. Dahası, KKTC’ye de rahatça girebileceğine inandırılmış ki, bu kadar pervasız davranabiliyor. Çaresi bulduğunu yakalamak mıdır, yoksa bu imajı bu cesareti ortadan kaldırmak mı…

 

ZİRVEDEKİLER

Mehmet Çağlar: “Düşünen, eleştiren, sorgulayan, kritik eden ve öneren ‘birey’lerden oluşan topluluğun adı 50 yıl sonra ‘toplum’ ya da ‘halk’ olur…Düşünmeyen, eleştirmeyen, sorgulamayan, kritik etmeyen ve önermeyenlerden oluşan ‘topluluk’ ise ‘kitle’ ya da ‘cemaat’ adını alır… Kıbrıs Türk Toplumu’nun ‘kaderi’ bu!”.

 

DİPTEKİLER  

“ I AM SORRY”: 22 Ocak olaylarının baş mimarı Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu, sosyal medya paylaşımında Cumhurbaşkanı Akıncı’dan “I AM SORRY” demek için randevu talep etmiş ama red cevabı almış. Özür dilemesinde bile ince bir kinaye saklı. Aradan 2 yıl geçmiş ve özür dilemek şimdi aklına gelmiş. Keşke o gün, belediye işçilerini ve belediye müdürünü Cumhurbaşkanlığı önüne yollarken ve “nasıl koyduk” derken bunların olacağını düşünebilseydi…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar