KIBRIS TÜRKÜ CİDDİ BİR KARAR AŞAMASINDADIR… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Köşe Yazarları

KIBRIS TÜRKÜ CİDDİ BİR KARAR AŞAMASINDADIR…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Akşam 5 vaka açıklanıyor; birkaç saat sonra 5 daha…

Federasyon olmaaaaz…


Yerel vaka sayısı dıştan gelen pozitif sayısına yaklaşıyor….

Maraş, hemen, derhal….

Dere yatağına hastane…

Kıbrıs Türk halkın hak ve çıkarları….

Ekonomi çöktü, işsizlik artıyor, piyasa ikinci dalgayla yeniden kapanma noktasında….

Keyfince adaya gelen pozitif çıkanlara günlük 200 milyonun üstünde ödeme…

Eylül’de, Temmuz ayına ait 1500 liralar hala yatmamış…

Vatan, millet, Sakarya…

Doyuruyor mu bunlar sizi? Yaşadığınız sıkıntılara merhem mi? Hastalanma korkunuzu, gelecek kaygınızı, işsiz kalma endişenizi, evinizi geçindiremeyeceğiniz paniğine çare oluyor mu? Güven veriyor mu güven? Siz neler yaşıyorsunuz, onlar neden bahsediyor…

Onun için değil mi bilinçli bir şekilde gündem değiştirip, hamasetin dışına çıkmamaya gayret etmeleri. Ama bunun ne kendilerine ne de halka bir faydası var.

Şunun şurasında o ölümüne baş koyduğunuz seçimler yapılacak, bitecek. Geride büyük ama çok büyük bir yıkıntı kalacak. Darmadağın, başsız, sağlıksız, parasız-pulsuz, çaresiz ve güvensiz bir halk.

İsteseniz de istemeseniz de erken seçime gideceksiniz. Bu da ikinci yıkımınız olacak.

Benim derdim şudur…

Bunca yıllar içinde benzer birçok beceriksizlik, yanlış, ihanet gördü bu toplum. Ama maalesef ders almadı. Siyasette kaliteyi bir tık yükselteyim diye bir gailesi olmadı.

İşte bu dibe vuruş noktasıdır.

Karar alma aşamasındayız dedim ya. Sakın yanlış anlaşılmasın. Sadece seçimlerden bahsetmiyorum. Bu daha ciddi bir karar.

Geçmişi bırakın, en azından şu son 7 ayda yaşananlar siyaseti popülizmin, fırsatçılığın, beceriksizliğin, iki yüzlülüğün, kendine ve halkına güvensizliğin pençesinden kalıcı bir şekilde kurtarma konusunda bir karar vermeyi gerektirmiyor mu?


YERİN KULAĞI VAR

HAYALİ BİLE PAYLAŞAMIYORLAR:

Cumhurbaşkanı Akıncı vurgulamış, “Ortaklar Maraş’ın kimin projesi olduğu kavgası yapıyor”. Doğru, Özersay taa bilmem hangi dönemde bu öneriyi yaptığını söylüyor, Tatar “benim projem” diyor. Bu mudur? Keşke muhteşem başarılar gösterseydiniz de onun primini kim alacak diye kapışsaydınız. Şu hastaneyi yaptık, bak kapıları açtık ama vaka sayısını artırmadık, ya da bu salgına rağmen ekonomimizi de halkımızı da koruduk…  Yine de “Ben yaptım” deseydiniz, o zaman biz de sizi alkışlasaydık. Hayal satıyorsunuz ama, o hayali bile paylaşamıyorsunuz…

 YA YAPMADIKLARIN: Adaylardan birisi “söz verdik ve yaptık” diyor. Duyan da zannedecek, ülkesi ve insanları için dişe dokunur bir şeyler yapmış ve onunla övünüyor. Meğerse kendisine verilen “örtülü ödeneği” kullanmamış, söz verip de yaptığı tek şey bu. Yapmadıklarını yazmaya kalksak sayfalar sığmaz…

DERTLERİ NEDİR GERÇEKTEN?: Şantiyede mühendisler, işçiler; güzellik salona giden müşteri, çöp kamyonu sürücüsü… Bunlar her an her yerde tehlikeyle karşılaşabileceğinizi gösteren vakalar. Daha nereye kadar? Dünyanın artık vazgeçtiği sürü bulaşı mı isterler anlamadım ki? Neye güveniyorlar? Dertleri nedir? Aslında biliyorum da yine de “yok yahu bu kadar vicdansızlık olmaz” diyorum. Bundan sonra ne eğitimi, ne ekonomisi, ne sağlığı… Hiç birini ağzınıza alamazsınız…

GÖZÜMÜZDEKİ MERTEĞİ GÖRMEYİP: Güneydeki salgın vakalarını marifet sayıp her gün manşetlerine taşıyıp, “bakın bizde yok ama, onlarda çok” diye bunu başarı sayanlar, hatta bunu seçim afişlerine taşıyanlar bu günlerde bu konuyu konuşmaktan kaçınıyor. Halbuki son günlerde bizimkilerin o “başarıları”, kendi hataları yüzünden tersine dönmeye başladı. Kuzey ile güney arasındaki ibre tersine döndü. Vaka sayılarında kuzey farka koşuyor. Birilerine yalakalık yapacaklar diye tüm toplumu tehlikeye atmaktan çekinmediler. Ve hiç sıkılmadan hala daha çıkıp, “başarılıyız” diyorlar ya. Hade ordan…

HATAYDI: Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte Anayasa’nın değiştirilmek istenen bazı maddelerinin de aynı gün referanduma sunulması yanlıştı. Geçmişte bu denendi ve sonu hüsran oldu. Şimdi bile bile yine aynı hata yapılıyor. Vatandaş kimin kazanacağına odaklanmışken, bu değişiklikler kimsenin umurunda değil. Zaten adayların da toplumun da gündeminde böyle bir konu yok. Sonuç şimdiden belli, geçmişten farklı olmayacak…

BİZE OLMADIĞI KESİN:   Bu seçimlerin modası, özellikle de iktidar adaylarının sıklıkla Türkiye televizyonlarına çıkması. Neredeyse her gün bir aday, o veya bu gerekçe ile “en iyi ben bilirim edasıyla” Türk medyasında boy gösteriyor. Yahu siz madem her şeyi herkesten iyi biliyorsunuz, bu küçücük ülkenin sorunlarını niye çözemiyorsunuz. Ama sizin derdiniz kendi insanınızdan çok Türkiye’dekilerine şirin görünmek…


Karavanlar

AMMA KORUNMUŞ HA!:

Bunca felaketin içinde önemsizmiş gibi görünebilir.  Hiç değil. Devletin varlıklarının nasıl korunduğuna ilişkin ciddi bir olay. Yeniboğaziçi bölgesindeki karavan kampı meselesi. Tarım Bakanlığı’nın açıklaması çok ilginç. Bir Özel Çevre Koruma Bölgesi için 1991 yılından bu yana tam 9 kez karar değiştirilmiş. Bu arada orası koruma alanı olmaktan çıkmış, betonlar dökülmüş, yasa dışı yerleşim bölgesi olmuş. Ha bu arada Başsavcılığa falan da sorulmuş. Ama bir şey değişmemiş. Tam bir rezalet. İşte size KKTC’nin nasıl yönetildiğine dair bir somut örnek…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar