KENDİNİ GEREKSİZ KIL - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

KENDİNİ GEREKSİZ KIL

vildan esenyel

Bir yönetici olarak ofisinizdeki duvarlara boş boş bakacak zamanınız var mı?

Çoğu yönetici için bunun pek olası olduğu sanmıyorum. Çünkü onların en çok kullandığı söz “vaktim yok”. Aslında “vaktim yok” diye bir şey yoktur. Konu öncelikleri seçmekle ilgilidir. Ne zaman bir şey yapmayı seçsen, yapmamayı seçtiğin başka bir şey vardır.


Peki neden duvara boş boş bakmayı seçesiniz ki?

Öncelikle, “yapma” durumunda sıkışıp kaldıysanız “düşünmek” için vaktiniz kalmıyor ve liderlik edemiyorsunuz demektir. Düşünmeyi seçmek için ise boş zamana ihtiyacınız vardır.

Neyi mi düşüneceksiniz?  Tabi ki gerçek liderlik görevlerinizi.

Vizyon oluşturmak, strateji planlamak, yenilik yapmak ve olumlu bir şirket kültürü yaratarak şirketi büyütmek için bilinçli, makul ve yaratıcı kararlar alabilmek gerekir. Bunun için ise  nefes alma zamanlarına ihtiyacınız vardır. Bu nefesi ister duvarlara ve tavanlara bakarak alın ya da isterseniz bir tatilde palmiyelerin altında içkinizi yudumlayarak.

Mesela bir test yapalım: Bilgisayarınız veya telefonunuz olmadan tatile gidebilir misiniz? Eğer hastalanırsanız, işyerinden kimseyle iletişim kurmadan sadece iyileşmeye odaklanabilir misiniz? Bugün işten ayrılsanız ekibiniz veya kuruluşunuz başarılı olmaya ve minimum kesinti ile büyümeye devam edebilir mi?

Yukarıdaki soruların tümüne “evet” cevabı veremiyorsanız, ya yeni bir ekip kurmanız, ya kendi başlarına çalışabildiklerine güvenecek şekilde sahip olduğunuz ekibi geliştirmeniz, ya da en önemlisi insan yönetimi gerektirmeyen başka bir role geçmeniz gerekmektedir. Çünkü etkili bir lider olmanın anahtarı, yapmayı değil yönetmeyi öğrenmektir.

Deloitte Consulting LLP’nin başkanı ve CEO’su Jim Moffatt, bir makalesinde, “İşiniz tatilinizi sürdürmenize engelse, daha büyük bir sorununuz var demektir” diyor. Moffatt liderlerin, tatillerini uzun  süre yokluklarında organizasyona ne olduğunun bir “testi” olarak görmelerini öneriyor.

Şu kritik soru sorulmalıdır: günlük operasyonlara ara verip işin uzun vadeli stratejisini yani büyük resmi kim düşünüyor? Liderler bu önemli soruyu yanıtlayamazlarsa, kendilerini iş yapanların bol olduğu ama gerçek liderlerin olmadığı bir organizasyonda bulabilirler. Sadece iş yapanlarla dolu bir organizasyon uzun süre dayanamaz.

Eğer siz de  işinizi ve kendinizi geliştirmek için seyahat edemiyorsanız, yeni müşterilerle veya yatırımcılarla tanışamıyorsanız ve günün her saatinde kısa vadeli küçük işler peşinde koşuyorsanız, bir şeyler ters gidiyor demektir. Tüm zamanınızı işinizi büyütmenize yardımcı olacak kişilerle düşünerek, rekabeti araştırarak ve fazlasını öğrenerek geçirmiyorsanız uyanma zamanı gelmiştir. Gittiğiniz anda her şeyin dağılacağını düşünüyorsanız bu konuda bir şeyler yapmanın ve kendinizi gereksiz hale getirmenin zamanı gelmiş demektir.

Kendilerine ihtiyaç duyulmamasını sağlayamadıkları için günlük işlerinde çok meşgul olan çok fazla yönetici var. Onlar, kendilerini vazgeçilmez kılmak gibi büyük bir hata yapar. Uzun saatler çalışırlar, yetki vermezler ve birçok durumda birden fazla iş yapmaya çalışırlar. Birileri ayrıldığında, onların işini üstlendikleri için vazgeçilmez olduklarını sanırlar.

 

Zaten tüm kararları veren kişi olmak gibi yanlış bir sebepten yöneticiliğe geçtiyseniz, egonuz doğal olarak size ekibin tüm işlerine ve kararlarına dahil olmanız gerektiğini söyleyecektir. Bunu yaptığınızda tatmin olan egonuz sebebiyle kısa bir süre için kendinizi çok iyi hissedebilirsiniz. Ancak, bu şekilde davranmak, bir çok nedenden dolayı felakettir.

“Yapanlarla” ilgili ilk sorun, sıklıkla örnek olarak liderlik edemiyor olmalarıdır. Bu kişiler gerçek bir tatil yapmamış olmakla övünseler de bu liderler için çalışanlar, fişlerinin tamamen çekilmesine izin verildiğini asla hissedemezler. Bir lider olarak, her yıl tüm tatillerinizi kesintisiz yapmamakla değil yapmakla övünmelisiniz.

Liderlik, görevin ihtiyaçlarıyla, ekibin ihtiyaçlarıyla ve bireyin kendi  ihtiyaçlarıyla ilgilenme arasındaki basit bir dengedir. Bu dengeyi kurmadığınızda sadece kendinizi tüketmekle kalmaz, aynı zamanda ters üretkenlik yaratarak kariyerinize, ilişkilerinize ve itibarınıza da zarar verirsiniz. Bir lider, onsuz çalışamayacak bir ekip oluştup işe maksimum zaman harcayarak, takipçilerine veya kuruluşuna herhangi bir iyilik yapmıyordur.

Tüm etkili liderlerin yaptığı tek şey, kurdukları ekibin gelişeceğini ve görevi sürdüreceğini bilerek daha büyük zorluklara geçmek için işin kendisine minimum zaman ayırıp kendilerini geri plana atmaktır.  Kısacası, bir lider olarak öne çıkabilmek için amacınız kendinizi gereksiz kılmak olmalıdır. Çünkü, etkili liderliğin gerçek testi, bir lider ortalarda olmadığında kendini gösterir.

Bir işletme sahibi olarak, muhtemelen besleyip büyüttüğünüz bebeğiniz gibi olan işinizi kendinizin bir uzantısı, kendinizi işinizin vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz bir parçası olarak görüyorsunuz. Kendi işinizi kurmak için yıllarınızı harcadığınızda, geri adım atma ve  kendinizi kendi işinizden gereksiz kılma fikri oldukça garip ve çılgınca bir fikir gibi görünebilir. Artık şirketteki merkezi operasyonel sürücünün SİZ olmadığı,  diğer insanların temel operasyonel ve idari görevleri üstlendiği bir senaryo hayal etmek çok korkutucu bir ihtimal gibi görünebilir.

Belki de bu sebeplerle, çoğu yöneticinin “operasyonel” liderlikten “stratejik” liderliğe geçişe çok iyi uyum sağlayamadığı bir gerçek. Ama bu geçiş çok önemli.  İlerlemek için, işte değil, iş üzerinde çalışmanız ve önden giden gerçek bir liderlik rolü üstlenmeniz kritik öneme sahiptir.

Kendinizi şirketin günlük işleyişinden gereksiz kılmak için birçok neden var. Ancak en  önemli nedenlerden biri, şirketin temel değeri ile ilgilidir. İş içindeki her bir sürece ve operasyona içsel olarak bu kadar gömülüyseniz, siz orada olmadığınızda gerçekten satılacak bir değer yok demektir. Özünde, eğer iş “sizseniz”, şirketin gerçek değeri zarar görecektir.

Çalışma gününüzün her anı küçük yangınlarla mücadele ve operasyonel ve lojistik sorunları çözmekle geçiyorsa, büyük resme odaklanmak için zamanınız kalmaz. İşleri yapabilmek için size bağımlı bir çok insanın aşağıdan size izlemelerine sebep olan bir cam tavan yaratırsınız. Herkes kaybeder: siz, onlar ve en çok da şirketiniz.

Bugüne kadarki çabalarınızın boşa gitmemesini arzu ediyorsanız ve çalışanlarınızı en etkili şekilde yönetmek istiyorsanız, günlük operasyonlardan geri adım atmayı öğrenmeniz gerekir.

Peki ama bu nasıl yapılabilir? Odak noktalarında kendinizi farklılaştırarak.

Acemi yöneticilerin kendilerini oraya getiren teknik uzmanlığı sürdürmeye odaklandığı yerlerde, harika bir yönetici başka şeylere odaklanır: En yetenekli bireyleri işe almak, elde tutmak ve geliştirmek; kendi kendini yöneten ekipler oluşturmak; “yapmayı” en iyilere devretmek; ekibe net ve ikna edici bir vizyon ve kaynaklar sağlamak.

Vizyon ve hedeflerin belgelenmesi, planlanması, tartışılması, benimsenmesi, yaşanması ve nefes alması gerekir. Anahtar süreçlerin ve operasyonel sistemlerin prosedürleşmesi gerekir.  Çünkü yönetimin gerçek amacı sisteme değer katmaktır.

Ekiple birlikte net bir yön üzerinde çalışarak açıkça tanımlanmış ve anlaşılmış roller, sorumluluklar  ve süreçler yaratarak siz yokken bile işleyen kendi kendini yöneten, kendinden emin bir ekip oluşturabilirsiniz. Bu, mikro yönetim  için harcanan tüm zamanı serbest bırakır ve aynı zamanda işte anlam, özerklik ve takım ruhu inşa eder. Özerklik ise katılıma yol açar.

Bayrağı ekibinize devretmeyi öğrendiğinizde, gerçek bir lider olarak, sadece sizin değer katabileceğiniz gerçek işlerinizi düşünmekte özgür olacaksınız, daha etkili çalışmak ve yeni şeyler yaratmak  için daha donanımlı olacaksınız. Günlük işler için başınızın ağrıtılmaması, sizin  daha stratejik konular üzerinde çalışmanızı,  kısa vadeden ziyade orta ve uzun vadeye odaklanabilmenizi sağlayacak.

Bu üst düzey genel bakışa sahip olmak, gerçek liderleri, stresli ve zaman fakiri işletme sahiplerinden ayıran farktır. Güverteden güverteye tüm gemiyi tek başına yönetmeye çalışmak yerine, gerçekten “geminin kaptanı” olmanın değeri yüksektir. Kaptan olarak, iş geminizin seyrini izlemeli ve mürettebatınızı en etkili şekilde yönlendirerek dümende olmalısınız.

Bir lider olarak sizin tek işiniz rüzgarın ve dalgaların gücünü kullanarak gemiyi doğru yöne yönlendirmek, kurduğunuz ekibin gelişeceğini ve görevi sürdüreceğini bilerek yeni rotalar keşfetmektir.

En önemlisi ise kendinizi gereksiz kılıp yoldan çekilebiliyor olmanız, harika süreçler ve harika bir ekip oluşturabilmeyi başardığınız anlamına gelir. Kuruluşunuzda gereksiz olmak, siz işleri geride bıraktıktan çok sonra bile işleri halletmeye devam edecek güçlü bir ekip mirası bıraktığınız anlamına gelir.

Zaten asıl liderlik becerisi ve  asıl başarı da budur.

Öyleyse, dünyanın tüm yöneticileri – egonuzu susturun ve kendinizi gereksiz kılmaya odaklanın.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar