İster misiniz, istemez misiniz… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

İster misiniz, istemez misiniz…

Ahmet OkanAhmet Okan

Arif Hoca’nın geçmişte kaleme aldığı bir yazısından öğreniyoruz:

Bir gün İngiliz Valisi Dr. Küçük’ü çağırarak “Türkiye Kıbrıs’ı istiyor mu?” diye sormuş.


“Bilmiyorum” demiş Doktor.

“Öyleyse” demiş Vali “Git Ankara’ya sor.”

Doktor da gidip sormuş.

Adaya geldiğinde Valiye giden Doktor “İstemez” demiş.

Bu kez Vali Doktora “Git sor istesinler” demiş.

Doktor gene düşmüş yollara meseleyi Ankara’ya söylemiş.

Memlekete dönüşünde Valiye tekrardan giden Doktor “Türkiye Kıbrıs’ı istemez” demiş…

Bu hikaye Arif Hoca’ya, Dr. Burhan Nalbantoğlu tarafından aktarılmış…

Peki ondan sonra ne olmuş?

İngiliz durmamış tabii.

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi devreye sokulmuş ve böylece Ankara görüş değiştirmiş…

O gün bugündür istiyor!

Aradan çok yıllar geçti.

Türkiye’yi “ister” duruma getiren İngiliz şimdi ne istiyor?

Haşmet Muzaffer Gürkan’ın “Kıbrıs’ın Sisli Geçmişi” adlı kitabından öğreniyoruz.

İngilizler adaya yeni geldiler.

Aradan dört yıl geçti, tarih 1882.

Adını verdiğimiz kitapta Gürkan “İngilizler Kıbrıs’ta kendi dillerinin ve dolayısıyla kültürlerinin yayılması için özel çaba göstermemişlerdi” dedikten sonra şu bilgileri veriyor:

“1882 yılında Yüksek Komiser (Vali) Albay Biddulph, İngiltere hükümetine müracaatla Kıbrıs’ta tüm okullarda İngilizce eğitim yapılmasını önermişse de Londra bu öneriyi reddetmiştir.”

Hatta İngiliz Okulu 23 sene sonra İngiliz Yönetiminin adadaki 23’üncü yılında, 1901’de açılmış…

Kısacası İngiliz siyasetine akıl sır ermiyordu!

Elde ettiği toprakları sömürgeleştiriyordu ama o toprakların insanlarını başkalaştırmak ya da kendilerine benzetmek için çaba sarf etmiyorlardı.

Toprakları sömürüyorlar ya da stratejik olarak kullanıyorlardı ama medeniyet de götürüyorlardı.

Tuhaf bir millet!

Gelir gelmez matbaa kurdular örneğin.

Baktılar ki ortalık tam takır kuru bakır!

Hemen Larnaka’da basımevi kurup İngilizce gazete yayınladılar.

Ahali “bu da ne?” deyip şaşırmış ama işi yavaştan öğrenmiş, kendileri de Rumca ve daha sonra Türkçe gazeteler çıkarmaya başlamışlardı…

Anlayacağınız fetihler, işgaller değişik değişiktir, her milletin huyuna suyuna ve kültürüne göre değişebiliyor, şekillenebiliyor!

Gerçekten de Dr. Küçük’ün işi zordu.

Türkiye’nin Kıbrıs’ı istemediğini bile bile, kalkıp ta oralara gitmek ve “Efendim, soruyorlar, acaba Kıbrıs’ı ister misiniz, istemez misiniz?” demek başlı başına bir meseleydi herhalde…

Kim bilir bundan sonra işler ters gidebilir!

Ve bir gün Kıbrıslılara gelip “Kıbrıs’ta kalmak ister misiniz, istemez misiniz” diye soranlar çıkabilir!

Tabii fetihçisine göre!

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar