İsa gelse ne olacak? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Köşe Yazarları

İsa gelse ne olacak?

Ahmet OkanAhmet Okan

Ağustos’ta yağmur yağdığında havanın serinleyeceği sanılsa da öyle olmuyor, ardından nemli sıcak hava geliyor.

Sanki gökten iki el uzanıp boğazınızı sıkmakta; nefes almakta bile zorluk çekiliyor.


Böyle olunca, yağmurun böylesi korkutuyor!

Gökten gelen bir şeydir, çaresi yoktur…

Çağımızda gökten gelen şeylerin birçoğu tanımlansa da, tanımlanmayan olaylarda vardır.

Tanımlanmayan olaylar bilim geliştikçe çözülecektir.

Her şey çözülebilir mi bilemiyoruz.

Ama bugün oldu öldüğünde göğe yükseldiği belirtilen İsa’nın bir daha gelmeyeceği iyice anlaşılacağa benzemektedir.

Bilindiği gibi Hıristiyan dininde İsa’nın geleceğine inanılıyor.

Anlatılanlara göre bu inanç İsa’dan sonra birinci yüzyılda güçlü bir beklenti yaratmıştı ve ilk Hıristiyanlar o yüzyılda ömürlerini onu beklemekle nihayete erdirmişlerdi.

Daha sonraki yüzyıllarda, kiliseler de yerli yerine oturmaya başladıkça, Hıristiyanlar İsa’nın dönüşünü bekleyen ilk Hıristiyanların saflığını terk etmeye başladılar.

Günümüzde kiliseler devlet konsepti içinde konumlanmışlardır en büyüğü ise (Vatikan) bir cumhuriyettir; turist kabul ediyor…

Hıristiyanlık tarihi birçok dinde olduğu gibi aptalca tartışmalarla doludur ama bu bizim konumuz değil.

Gökten yağmur gelebilir, bulutlar, sisler yere inebilir, gök taşları gezegenimize ulaşabilir hatta zarar da verebilir fakat İsa ne buluttur ne yağmur, ne de gök taşı…

Diyeceğim,

Ağustos ayında yağmur yağarsa bu bir sevinç kaynağı değildir.

Yaz sıcaklarından bunalanlar için gökten gelen bir kötülük de sayılabilir bu coğrafyada çünkü yağmurun ardı nem ve boğucu sıcaktır…

Eskiden surlar içinde kalan insanlar, birçok açıdan gelişmemiş koşullar içinde yaz sıcaklarından bu kadar çok şikayet ediyorlar mıydı?

Neticede aynı sıcaklar yine vardı.

Sanmıyoruz, yani bugünkü gibi bunaldıklarını.

Bugünün yerleşim yerleri betonla kuşatılmıştır.

Beton yapıların her pencere kenarında dışarıya doğru sıcak hava üfleyen klimalar mevcuttur.

Binlerce ve hep birlikte üflüyorlar.

Yollarda binlerce araba, o arabaların egzozlarından çıkan sıcak gazlar hep birlikte etkiliyor çevreyi.

Gökten fenalık yağmasına gerek yoktur.

Ne varsa yaşanılan çevrede vardır ve insanlar bu fenalıkları kendi elleri ile yapmaktadırlar.

O zaman gökten gelenle yerden biten buluşacak ve daha kötü olacaktır…

Konumuz değil dedik ama bir not daha:

İsa öldükten sonra ilk Hıristiyanlar bazı Yahudilerdi ve kendi mahallelerinde evlerinde toplanarak (bir tarikat gibi) birbirlerine vaaz veriyorlardı.

Dönemin putperestleri de bunları “ateist” yani dinsiz olarak niteliyorlardı.

Hıristiyanlık yayılınca imparatorlar da bu dine geçiyorlardı teker teker. (Grek ve Roma imparatorları gibi.).

İmparatorlar din değiştirdikçe ona bağlı ahaliler de kitleler halinde onların peşinde koşuyorlardı.

Kendi kendilerine kötülük yapmak için!

İnsanlık tarihi budur.

Başka inanç sistemlerinde de durum bundan farksız gelişmemiştir; 1968’in “Çiçek çocukları” hariç!

Doğa insana fenalık yapmaz.

İnsanoğlu onunla uyum içinde yaşadıkça fenalıktan uzak durur.

Ama böyle gelişmedi insanlık.

İktidarı ele geçirenler aslan terbiyecisi oldular hep.

Biri gitti yerine diğeri geldi; hangi görüşten olursa olsun, hangi dinden olursa olsun.

Aslanlar zaman zaman ayağa kalkıp isyan etseler de genellikle kuzu kesildiler.

Böyle bir dünyada ölülerin ve yaşayanların günahlarını affetmek için İsa bir daha dünyaya gelse ne olacak?

Bir daha asılacak…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar