Eksikliği yıllar geçtikçe daha çok hissedilen Ahmet Kaya’nın ölümünün ardından 12 yıl geçti. Magazin gazetecileri derneğinde söylediği, “Kürtçe klip çekmek istiyorum ve bunu yayınlayacak cesur insanlar arıyorum” sözlerinden ötürü iktidar odakları tarafından lince uğratıldı. Bu coğrafyada gerçekleri yazan ve söyleyen birçok aydının başına gelen onun da başına geldi. Linç kampanlarına dayanamayan Kaya, sürgüne çıkmak zorunda kaldı. Sürgün yıllarında da kültürel faaliyetlerine devam eden Kaya, sanatsal üretimini sürdürdü. Bu dönemde de halkın hisselerine tercüman olan Kaya, birçok şarkı besteledi ve söyledi. Toplumsal eylemler ve mitinglere de katılan Kaya, halkının özgürlük bilincinin yükseltilmesi konusunda çok sayıda etkinliğin içinde yer aldı.
‘Sürgünlük herkesin üstesinden gelebileceği bir şey değildir. Bir de hasret dirhem dirhem hücrelerini sarmışsa dayanmak daha da zordur…’
Ülke hasretine daha fazla dayanamayan yüreği ise Paris’te 16 Kasım 2000’de durdu. Ölümünden sonra sevenleri her sene çeşitli etkinlikler düzenliyor. 12. yıldönümünde de Ahmet Kaya gerçekleştirilen çeşitli etkinlilerle anılıyor.
