HASTANE KRİZ-AFET MERKEZİ DAĞITILMIŞ… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

HASTANE KRİZ-AFET MERKEZİ DAĞITILMIŞ…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Alışkanlığımızdır; bir felaket olduğunda en son görevde olan makam sahibini ya da hükümeti suçlarız. Kolaydır…

Bu defa da olaya ilk bu gözle bakmaya çalıştım. Kriz anı için bir planlama yoksa, elektrik sistemi düzenli olarak kontrol edilmemişse, daha ne eksik varsa, bu hükümetin ya da bu bakanın suçu mudur? Tabii ki değil. Yılların ihmali…


Ancaaaak; dün CTP öyle bir açıklama yaptı ki; gel de suçlama.

Deniyor ki;  “Aslında gerçek şu ki; yaşanan yangın felaketinde Sağlık Bakanlığı ve Hükümet yetkilileri krizi yönetmede sınıfta kaldı. İyi ki sağlık çalışanları ve toplumun diğer kurumları konuya sahip çıktı ve büyük bir dayanışma göstererek daha büyük kayıpların önüne geçildi”…

Ardından bunun kanıtını da ortaya koydular…

2018 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan, Türkiye’de eğitim de alan personelden oluşan Hastane Kriz ve Afet Merkezi ile yine 2018 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Radyasyon Sağlığı ve Güvenliği Birimi’nin yeni hükümet gelir gelmez dağıtılmıştır…

İşte bu mevcut yönetimin suçu olduğunu gösteren çok önemli bir kanıt.

Bakan’a Meclis’te soruyorlar, “Planlama yok muydu” diye. “Olsaydı böyle mi olurdu” diyor. Arkasından, bir görevlinin aradaki demir kapıyı kapatıp, yangının başka bölümlere sıçramasını önlediğini söylüyor ve “İşte bu planlamadır” diyor birkaç kez tekrar ederek…

Yangının sebebi hala belli değil. Bakan “Bana hala öyle bir rapor gelmedi, gidince şimdi bir bakayım” diyebiliyor.

Sigorta şirketinin adını doğru dürüst söyleyemiyor, poliçeden haberi yok, “Ben yapmadım Maliye yaptı” diyor. Maliye Bakanı orada oturuyor, geçen Aralık’ta ihale edilmiş, yani kendi dönemlerinde; ama Maliye Bakanı çıkıp sorulara yanıt vermiyor. Bunun yerine kürsüdeki Dışişleri Bakanı’na Cumhurbaşkanı’nın sınır kapılarının kapanması konusunda ihmali olduğunu ima eden bir soru yöneltiyor. Tabii Dışişleri Bakanı bunu yalanlıyor.

Yani sizin anlayacağınız durum böylesine laçka.

Böyle gelmiş KKTC yönetim sistemi; üstüne konarak daha da, daha da geriye gidiyor…

 

VALANIDOU’NUN MESAJI…

Christina Valanidou, bir çok Kıbrıslı Türkün yakından tanıdığı bir barış aktivisti. Dün sosyal medya sayfasında yayınladığı bir mesajı olduğu gibi yayınlıyorum.

“Sayın Anastasiadis ve ELAM, kuzeydeki 3 bin İranlı öğrenciyi gerekçe göstererek 4 sınır kapısını kapattılar.

Baf’ta 5 bin tane Çinli var. Şimdi Baf’a giden tüneli de mi kapatmalıyız? İtalya ve Yunanistan’da birçok virüs kurbanı var. Neden Anastasiadis ve ELAM havaalanlarını Yunanistan ve İtalya uçuşlarına kapatmayı talep etmiyor? Kıbrıs AB Sağlık Komiseri, Avrupa’da sınırların kapanmasına gerek olmadığını söyledi.  Avrupa’da uçaklar ve trenler gidip geliyor. Bu durumda Anastasiadis ve ELAM başka bir gerekçe bulmak zorundalar. Onlar adamızda BÖLÜNME istiyorlar. AKEL’in, daha aktif rol alıp, konuyu parlamentoya, AB’ye ve BM’ye götürmesinin tam zamanıdır. George Onoufriou’ya göre, her hafta charter seferlerle 170 İranlı organize gruplarla geliyor ve Limasol ve Baf otellerinde konaklıyorlar”…

Mesajı okudunuz. Eminim siz de farkındasınız; iki toplum birbirinin haklarını ve hassasiyetlerini 45 yıl sonra artık anlayabiliyor. Kendi yönetiminin yanlışını korkusuzca seslendirebiliyor. Burada ne siyaset var, ne başka bir şey. Bu mesajları yazanlar, barikatları devirerek Anastasiadis’i istifaya davet edenler sade vatandaşlar. Bundan güzel ne olabilir?

YERİN KULAĞI VAR

KİMDEN CESARET ALDI ACABA?:

Başbakan çıkmış, “Anastasiadis, Akıncı’yı adam yerine koymadı” diyor. Bunu “saygısızlık” olarak niteliyor. Kim sebep oldu acaba? KKTC’nin de, liderliğinin de itibarını zedeleyen, Anastasiadis’e o cesareti veren kim? Maraş gibi bir konuda Cumhurbaşkanı’nı dışlayan kendi hükümeti değil mi? Sen kendi Cumhurbaşkanı’nın itibarıyla oynamaya kalkarsan, sonucu bu olur…

İŞİNİZE GELİYOR:

Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis; “Kıbrıs Türk Liderliğini uzlaşılmış çözüm zeminine itiraz eden ve başka seçeneklere hayran bir kişinin almasının çok olumsuz gelişme olacağını” söylemiş. İyi de böyle birinin seçilmesi sizin asıl arzunuz değil mi? Sürekli işi yokuşa sürerek, ayrılığı isteyen bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesine katkı koymuyor musunuz? Aslında böyle birisinin seçilmesi sizin de işinize geliyor…

 KİM UYACAK:

Seçim yasakları boyunca neler yapılamayacakmış bir bakalım. Kamuda istihdam, terfi veya nakil işlemleri; iskan-eşdeğer uygulamaları, kırsal bölgelerde arsa dağıtımı; ticari plaka izni verme, yurttaşlık işlemleri, temel atma ve açılış törenleri, makam ve resmi hizmet araçlarının gezilerde kullanılması, protokol gereği bile olsa karşılama ve uğurlama törenleri yasak olacakmış. Bazılarına bu yasaklar sökmez ne yazık ki…

 SEÇİM VAR SEÇİM:

CTP Genel Başkanı Erhürman, 2020 yılında Bakanlar Kurlu kararıyla kaç kişiye vatandaşlık verildiğini ve kaç kişinin istihdam edildiğini sordu hükümete. Her seçim öncesi ne yazık ki istihdamlar ve vatandaşlık dağıtımları hız kazanır. İrsen Küçük döneminde bir gecede yüzlerce istihdam yapıldığını unutmadık. Sonuçta İrsen bey sandıktan çıkamamıştı. Onun için neler döndüğünü bildiğimiz gibi, bunların da cevabını alamayacağınız sorular olduğunu biliriz. Hele bir seçim bitsin hepsi ortaya çıkar…ONA DEĞİL, KENDİME KIZDIM:

Dün Mecliste Sağlık Bakanı Pilli’nin hastane yangınıyla ilgili konuşmasını dinledim. Aslında dinledim demek yerine, ne demek istediğini anlamaya çalıştım. Eminim kendisi de ne söylediğini anlamamıştır. Bu insanları ne yazık ki siyasetçi diye seçip, o makamlara gönderen bizleriz. Onun için Pilli’yi dinlerken ona değil kendime kızdım. Ne cevherler varmış meğer ülkemizde…

 SIRAYLA GİDİYORLAR:

Önce Tufan Erhürman gitti, şimdi de Kudret Özersay İstanbul’a gidiyor. İki cumhurbaşkan adayı İstanbul’daki Kıbrıslılarla buluşuyor. Belli ki oradaki oylara bile ihtiyaç duyuluyor. Destekledikleri adaya oy vermek için çıkıp gelirler mi bilmiyorum ama, UBP adayı Tatar da yakında İstanbul’u ziyaret ederse hiç şaşırmayın, çünkü böyle fırsatları hiç kaçırmaz…

ZİRVEDEKİLER

Ahmet Okan: “Koşullar değişmiştir, Enosis ve Taksim için değil, birlikte yaşamak için birlikte mücadele edenler vardır. Savaşın, ayrımcılığın, insanlık dışı uygulamaların karşısına dikilecek bir zihniyet büyümekte, ete ve kemiğe bürünmektedir. Birlikte verilen bu mücadeleci anlayış tüm olumsuzluklara rağmen Kıbrıs’ı barış adası yapmaya adaydır…”.

 

DİPTEKİLER

Bağış Meselesi: Halk Sağlık Bakanlığı’nın bağış kampanyasına tepki gösteriyor. ‘Madem ki bina da teknik ekipman da sigortalıdır, bu ne bağışı’ görüşü hakim. Devlet laboratuvarı yangınından sonra sigortayla ortaya çıkan sorun geçen yıl hala devam ediyordu. Ayrıca birçok ihmal de söz konusu. Bunlar da vatandaşı kuşkulandırıyor. Eğer yardım toplanacaksa, GAÜ’den alınan hastane binasının tamamlanması için toplanmalı. Ama Bakan’a bakıyorsun, “Birçok başka eksiğimiz var, bunları bağışla karşılasak fena mı olur” gibi tuhaf konuşmalar yapıyor…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar