HASET DOLU BİR TOPLUM OLDUK!/TAKILDIĞIM MAĞUSA LİMANI! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

HASET DOLU BİR TOPLUM OLDUK!/TAKILDIĞIM MAĞUSA LİMANI!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

“Köşeci refiklerimiz için de tercih yönünden zor olmalıdır.” Şöyle ki “güncel haberlerle kamunun çok ilgisini çeken olayları mı kovalayalım…” “Yoksa yıllardır memleketin çözümlenmemiş sorunlarından kaynaklı yapısal kusurlarını mı işleyelim?”

“Güncellik” her zaman daha çok ilgi çekidir! Üstünde tüten dumanı, iştahları kabartan müthiş kokusuyla mangaldan hemen de kaldırılıp önünüze getirilen şiş yada şeftali kebabı gibidir! Tabağınızı istediğiniz gibi garnitürler, tuzunu limonunu kendi zevk ve tadınıza uygun hazırlarsınız.. Doğrusu paylaşanı da çok olur! BUNA karşılık kırk yedi yıldır çözümlenmemiş Kıbrıs sorununun bir kez daha BM’ler sekreteryasının artık tatmini ile şovundan başka elle tutulacak bir anlamı kalmayan “müzakerelerinin” önümüzdeki Nisan’da bir kez daha Cenevre’ye taşınacağı haberine takılabilirsiniz ama kimse tek satırını bile okumaz!


***

FAKAT AKIL ŞUNU SÖYLER: Asıl önemli olan gelip geçen günlere yapışmış olaylar değildir. Gelecekteki siyasi statümüzü ve adadaki varoluş kaderimizi ilgilendiren siyasi sorundur.

Çünkü şu anda da tüm sosyoekonomik ve ötesi toplumsal sorunlarımız siyasi yönden tanınmamış olmamızdan kaynaklıdır.

Öte yandan Çözümün peşinde koşmaktan bıkıp usandığımız da doğrudur!

Fakat birbirimizin peşinde koşmaktan bıkıp usanmadık! Ve ne olduk? ***

HASET DOLU BİR TOPLUM: Türkiye’nin parasal yardımı olmasa aç kalacağımız bu topraklarda birbirimizin kuyusunu kazmayı çok seviyoruz. Ki bu memleket insanının en büyük “hobisi” hasettir!

Nitekim en çok sevilen insanlar da kimselerin haset edemeyeceği kadar sıradan, gün kazanıp gün harcayan insanlardır!

Bun karşılık filan adamı bırakın sevmeyi. Eğer bir gün üç kuruşuna bir kuruş daha eklerse.. Bir dikili ağacının yanına bir fidan daha dikerse.. Evinin üç odasına bir oda daha eklerse.. Eski arabasını elden çıkartıp en lüksünden bir araba alırsa falan… Kısaca başarılı bir işinsanıysa… Her Allahın günü işi gücü olmayan, nasılsa hayatın kurbanı olmuş mağdur ve başarısız insanların sivri oklarıyla delik deşik edilir!

***

UZATMADAN sadede geleyim. Yıllar önce Feyisbuk’ta mesajlaşmaktan vazgeçtimdi. Çünkü kırk yıllık arkadaşlarımla bile kavga ediyordum. Özellikle seçim dönemlerinde inanılmaz bir dangalaklıkla önüme gelene (tabi karşımdaki dangalaklar nedeniyle) saldırıyordum. Ne arkadaşlık kaldıydı ne saygı sevgi! Herkes birbirine kendi doğrularını dayatmaya çalışıyordu. Nedenleri de hiç değişmiyordu: Kimileri seçim sonrasında konacakları makamları, kimileri kaparozlayacakları kredileri, kimileri oğlunun yada kızının bir yerlerde istihdamını… Falan gözlüyorlardı…  Ötesi lafı güzaftı..

Bu olayların dışında olmama karşın sosyal medyada içine çekilmemin de ötesinde “kavgacısı” durumuna geldim, vaz geçtimdi!

***

İŞTE YENİ BİR ÖRNEK? Geçen hafta Lefkoşa krallığı hop kalktı hop oturdu! Ne pandemi nedeniyleydi ne ateşi düşmeyen dövizin yükselişiydi dolayısıyla pahalılık da değildi..

Feyisbukta yine “sen-ben” kavgası vardı. Arada bazı gazetecilerin yüce makamların örtülü ödeneklerinden parasal yardımlar aldıkları da haykırıldıydı. Ve her zamanki gibi fazilet yarışına çıkıldıydı!

O İlgili videoları izledikten sonra bir kez daha rahmetlik İsmet İnönü’nün lafını fısıldadıydım kendi kendime:

Ne diyordu? “Bir memlekette namus erbabı eğer namussuzlar kadar cesur değillerse o memlekette ciddi iş yapmak mümkün değildir!”


KISACA TAKILDIĞIM: (İŞTE BUNUN İÇİN ÖNEMLİDİR)

Geçen haftanın günlük haberlerinden biri de İspanya’dan Libya’ya, oradan geçerken Mağusa limanının iki mil açığına demir atan 776 sığır yüklü gemiyle ilgiliydi.

Gemi demek yanlış. 1974’lerden önce de böylesi “büyük ve küçükbaş hayvan” taşıyan özel yapılmış devasa vapurlar rıhtıma kadar gelir dayanırlardı.

Hatta çok daha önceleri Mağusa surlar içindeki “hayvan karantinasında” toplanan eşek ve katırlar Mağusa limanından dış ülkelere gönderilirlerdi.***

GEÇEN haftanın olayına gelince: Hayvan taşıyan söz konusu gemi Mağusa’yı sadece transit geçmedi. Hem mürettebat hem de sığırlar için yiyecek ve yem de satın aldı..

Ve hatırladım. Mağusa serbest limanı rahmetlik Özal döneminde işte bu nedenle oluşturulduydu.. Bu nedenle çevresine tesisler, ambarlar, inşa edildiydi. Sezai Türkeş bile Libya’daki bütün araç gereçlerini (ki orada liman inşa ettiydi) Mağusa serbest limanına bu nedenle taşıdıydı. Yani ikmal için, nakil için, üretmek, yakın ülke pazarlarına satmak için..

Çünkü tarih de şahittir ki Kıbrıs yüz yıl sürecek haçlı seferlerinden bu yana Doğu Akdeniz’in işte şurasında Batı ile Doğu arasındaki geçiş yolunun durak yeridir. Köprüsüdür. ***

PEKİ GÖRDÜNÜZ MÜ? Bir süre önce açılan, milletin luna parkı gibi seyirlik eğlencelik beribado yeri haline getirilen Maraş’tan söz etmiyorum! Mağusa limanından söz ediyorum.. Gördünüz mü? Görmedinizse elimden geldiğince takdimini yapayım:  KKTC’ye para basacak bu limanın ne “serbest” olanı kaldı ne “eskisi!” Ne iskelesi kaldı yıkılmadık ne de yüksek tonajlı gemilerin yanaşabileceği rıhtımı ile o gemileri kaldıracak denizi! Çünkü pislikle doldu, balıkçı sandallarını bile anca kaldırır!

Bir ucunda bir tersane, öteki ucunda bir başka tersane. Bu iki tersane limanı kirletmek için sürekli yarış halindeler! Maşallah iyi de iş çıkartıyorlar!

Ve bir de artık kadük olmuş yükleme ve boşaltmadan sorumlu “Limanlar Şirketi” vardır ki orası da ayrı sorundur!

Ha vakti zamanında Cafer Gürcafer’in İsrail’den gelecek Yahudiler için restorasyonunu gerçekleştirdiği bir de özel gümrük binası var ki parasını kim verdiyse verdi önemli değil. Şu anda hiçbir işe yaramadan kapalı ve viran olmaya terk edilmiş durumdadır! ***

EKLEYİM: Bu limanın hâlâ bu çağda doğru dürüst bir abdesthanesi yani gademhanesi yani lazımlığı yani ayakyolu yani alafranga adıyla yüznumarası, tuvaleti yoktur! Ha bir insanı ancak sığan bir odacık vardır! Maraş’ı gezmeye gitmeden önce buyurun ziyaret edin..

***

GEÇEN gün haberi vardı. Yeni Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay yıkıldığı için bir yenisinin yapıldığı Mağusa limanındaki iskelenin inşaatını gözlemledi..

Umut edelim ki bundan sonra da gözü, dış dünyaya açılan bu limanımızın üzerinde olur..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar