“Hadi hayırlı olsun” mu diyelim? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

“Hadi hayırlı olsun” mu diyelim?

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Bu da “ikili koalisyon!” Hem daha makul hem işlerliği olacak görünümde.

Geçmiş dörtlü hükümetin olanca iyi niyetine karşın son dönemlerde kakafoniye dönüşen seslerine karşın,  tutun ki bu şimdikiler şırıl akan su gibi “düet!”


Hatta bazı Bakanlar için “değişen hiçbir şey yok!” Bıraktıkları yerden görevlerine devam edecekler..

Bu haliyle bile “işte size devlette devamlılık” diyebiliriz.

HATTA yeni “Plan Programa” bile ihtiyaç yok! Ki ne diyordu Erhürman Hükümeti giderken? “Çalışmalar devam ediyor!”

Hah işte! Devam eden o çalışmaları şimdi iki parti eksiğiyle bu hükümet sürdürecek..

Ancak biline ki artık “Devlette Hükümet etmek” üç dört yıl öncesine göre çok daha zor!

Oysa olağan süreçte ne olması gerekirdi, daha kolay!

Demek bir kez daha ispatı vücut eyledi ki erken seçimlerle gelip giden siyasi iktidarlar Plan Programlarını uygulamakta hiç başarılı olamıyorlar!

Zaten ne diyorlar? Bu KKTC’nin 35. Hükümeti! Demek ki 26 yıla 35 hükümet sığdırmışız! Yoktur dünyada bir başka benzeri!

VE hâlâ “devlette devamlılıktan” yada “istikrardan” söz ediyoruz!

Kardeşim biz 1983’den beridir “siyasetin oyununu” oynuyoruz! Bu süre içinde “Bakan” yapmadığımız politikacı kalmadı! Bazıları rahmetlik oldu. Bazıları yaşlandı köşelerine çekildi.

Şimdi o boşlukları “gençlerle” dolduruyoruz da işte dörtlü  Koalisyon Hükümetinde de gördük.

Gördük ki “KKTC siyaseti” bir yandan Cambulat’ın “çarkı feleği” gibi gelip geçen Hükümetleri kıyım kıyarken,  öte yandan yetişmelerine olanak tanımadan  genç politikacılarını da doğramakta!

ÇÜNKÜ: Bugüne kadar Türkiye parayı akıtıp devlette çarkların şöyle böyle dönmesini sağladığı için gözlerden kaçan  o büyük “ego” vardır ya!

Son yıllarda “Bakanlık ihtirasıyla” ortaya çıktı!  Kamuda “üst kademe bürokratlarının saltanatıyla”   salındı! Parti saflarında  “yalakalık” olarak yansıdı! Halk söz konusu olduğunda  da popülizmi azdırdı!

Bunların hepsini  dizin alt alta. Çekin bir çizgi, toplayın. Çıkan sonuç “KKTC’dir!..

Hadi yeni hükümetimiz hayırlı uğurlu ve inşallah bir sürecik  daim olsun!

**********

HÜKÜMETİ BEKLEYEN BAZI SORUNLAR!

Yeni hükümeti bekleyen sorunlardan biri de Sn. Akıncı ile birlikte artık Kıbrıs adasını  da aşarak Doğu Akdeniz’den Ege denizine, dolayısıyla Yunanistan’a kadar uzanan coğrafyada gitgide tehlikeli olmaya başlayan gelişmelerdir.

Artık bu gelişmelere ki sonuncusu Rum tarafının Güney’de İsrail ile yaptığı askeri tatbikatı da eklendi..

Kendimizi suçlamadan.. “Hata yapıyoruz” demeden.. Sanki suçmuş gibi   telaffuzundan bile kaçındığımız “ulusal çıkarlarımızdan” ödün vermeden.. Siyasi soruna “bu konu Sn. Akıncı’yı ilgilendirir” demeden.. Başımızın üzerine hem de  balıklamasına dalmalıyız…

DÜN az biraz lafını ettimdi: Rumlar bir yandan Doğu Akdeniz’de Kuzey’deki Türk halkını yok sayarak  denizdeki enerjiyi su yüzüne çıkarmaya çalışırlarken; Türkiye’ye karşı  güvenlik zafiyetlerini gidermek için de Yunanistan’la birlikte önlerine gelen ülkelerle  ikili anlaşmalar yapmaktadırlar..

Nitekim artık Çipras, bu “güven kazanmalarının” sonucu TC’i işaretleyerek, “bugünkü kadar güçlü olmadıktı” diyebilmektedir! (Sanırsınız savaşa hazırlanıyorlar!)

FAKAT bizim için şimdilerin asıl sorunu,  Kuzey’de malı olan bazı Rumların “Mal Tazmin Komisyonuna” başvurmalarına karşın ya tazminatlarının ödenmemesi ya da bazılarının reddedilmesinden doğan anomaliler”  olayıdır.

Dün de sözünü ettikti. Yıllardır davaları görüşülmeyen Rumlar Avrupa İHM’inde açtıkları 65 davadan 3 tanesi “pilot dava” olarak önümüzdeki Haziran ayının  4-6 günlerinde AB Konseyi Bakanlar Komitesinde görüşülecek…

BU konular önümüzdeki aylarda Tatar Hükümetini, İçişleri Bakanını çok meşgul edecektir.

Dolayısıyla hemen ve yeniden bircik Kuzey’deki Rum mülkü, kimlerin elinde, hangi yasal zeminde olduklarının tespiti yapılmalı ve artık “rakamlarla konuşabilmeliyiz!”

DOĞU Akdeniz’deki enerji hakkımızı ise dış ülkeler ve örgütler platformlarına taşımak zorundayız çünkü ağlamayan çocuğa mama vermezler!

Eğer bu adada kendimizi  Rum’un esiri yada tabası olarak görmüyorsak tabi!                                               **********

KISACA TAKILDIĞIM:  (İŞTE ENCAMIMIZ!)

Bir süredir  bir gazetemizde “2018 Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” sonuçları yayımlanıyor.

Ve neler çıkıyor neler! Mesela Ticaret Odamızın 373 iş insanı ile yapılan anketlerde memlekette yüzde 89 oranında rüşvet ve yolsuzluk olduğu.. Yolsuzluğu en çok “Bakanların” yaptığı.. En fazla yolsuzluğun Kamu arazileri ve Teşviklerde görüldüğü gibi insanın kanını donduran sonuçlar!

Ki tam da “Hükümet kurulması çalışmalarının devam ettiği şu sıralarda!” (Ki insana (varsın hükümet kurulmasın, Hükümet olunmasından daha evlâdır) dedirtiyor!

Öte yandan “puan” düştükçe yolsuzluğun arttığını gösteren  araştırmada KKTC’nin Yüz üzerinden “yeri” 37. sıra. Yani KKTC “yolsuzluk” cenneti! Ki akmazsa damlayan “derece” en azından 43 olmalı deniyor!..

…İşte aynalarda yansıyan musturamız! Fakat siz yine de o aynalara bakarak sorun: “Ayna ayna var mı benden güzeli?”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar