Son dönemlerin en “gergin” Pazar gününü geride bıraktık.
Bizdeki yerel seçimler, kaçınılmaz bir şekilde gündemimizdi.
Gerçi seçmenin ve özellikle Lefkoşa seçmeninin önemli bir bölümü gündemlerine dahi almayıp, oy kullanmaya bile gitmediler ama bu durum sonucu değiştirmedi.
Sonuç şudur;
Birkaç yeni yüz dışında seçmen yaşadığı beldenin yönetim şeklinden memnundur.
Memnun olmalı ki yine görevdeki belediye başkanlarını seçti.
Üstelik, partilerin etkili olamadığı ve hatta birçok yerde partilerin devre dışı kaldığı bir seçim ortamından geçtik.
Partilerin seçmen üzerindeki baskısı minimum noktadaydı.
Blok olarak yönlendirmeler yaşanmadı. Kurulduğu iddia edilen ittifaklar işlemedi.
Seçmen, biraz da kendi vicdanının sesiyle kararını oluşturdu ve sandığa gitti.
Sonuç da “değişimden” yana olmadı.
Mevcudun devamından yana oldu.
Bu “yeni” durum, uzun uzadıya değerlendirilebilir.
Fakat yaşadığımız günlük gerçekleri değiştirmez.
Günlük gerçeğimiz de şudur;
Birkaçı hariç, belediyelerin tümüne yakını batmanın eşiğindedir.
Hergeçen gün artan devlet katkıları olmasa bir çoğu maaş dahi ödeyemeyecek durumdadır.
Ve sorunlu yapıları sürdürülebilir değildir.
Hükümetin, “yerel yönetimler reformu” sözü vardır.
Seçimler öncesinde konu tartışılmış fakat adım atılması seçimden sonraya bırakılmıştı.
Şimdi işte onun zamanıdır.
Belediyelerde reform yaparak KKTC’nin “belediyeler sorununu” tarihe gömmek.
***
Pazar günkü gerginliğin ana nedeni Türkiye’de yapılan tarihi seçimlerdi.
“İç savaş çıkabilir” evhamları arasında adayların kıran kırana yarıştığı ve kazanmak için hertürlü yolu denediği günlerden geçti Türkiye.
Şükür ki az hasarla atlattı.
Tarafların seçim sonuçlarını kabul etmesiyle de gerginlik yerini göreceli bir rahatlamaya bıraktı.
Türkiye’deki seçimlerin tartışmasız galibi Recep Tayip Erdoğan’dır.
Kendine göre dizayn ettiği yönetim şeklini adım adım yürürlüğe koydu.
Nihayetinde de Pazar akşamı Türkiye seçmenine onaylattı.
Kurduğu ittifaklarla da meclis çoğunluğunu elinden kaçırmadı.
Şimdi Türkiye’de yeniden bir Recep Tayip Erdoğan dönemi başlıyor.
Her şeyi ile onu yansıtacak bir dönem olacak.
Türkiye için hayırlı olmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor elden.
Bize nasıl yansıyacak?
Sanırım bunu çok tartışacağız.
Çünkü önümüzdeki dönem gündemimiz bu olacak…
