Eğitim, şiddet ve gençler - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
EğitimKöşe Yazarları

Eğitim, şiddet ve gençler

Barış Uzunahmet

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, gençler arasında yaşanan saldırganlık ve şiddet olayları dünya toplumlarının en önemli sorunları arasında ilk sıralarda yer aldığı bilinmektedir.


Son yıllarda çocuklar ve gençler arasında şiddet eğiliminin arttığını, hem birçok bilimsel araştırmada hem de medyada yer alan haberlerden anlamak mümkün. Uzmanlar bu durumun büyük oranda hem değişen dünya ve aile yapısından, medyadaki şiddet içerikli programlardan, hem de internette şiddet içerikli oyunlardan kaynaklandığını söylemektedir. Açıkçası şiddet ve saldırganlık önce ekranlarda, sonra hayatın içinde normalleştirilmiş olduğunu gözlemliyoruz.

Geçtiğimiz ay içerisinde KKTC’de de dikkatimi çeken bazı olaylar oldu. Özellikler gençler arasında yapılan sportif aktivitelerde saldırgan davranışlar basına yansıdı. Örneğin Liselerarası Futbol Şampiyonası’nda Sedat Simavi E.M. Lisesi-Dr. Fazıl Küçük E.M. Lisesi, Namık Kemal Lisesi- Güzelyurt Kurtuluş Lisesi maçlarında bazı istenmeyen olaylar yaşandığını öğrendim. Yine ayni şekilde U16 Ligi’nde K. Kaymaklı-Y. Boğaziçi, K. Kaymaklı-Gönyeli ve Yenicami-MTG maçlarında da bazı saldırgan tavırlara tanık olunmuş…

Çocuk sayılabilecek yaştaki gençlerdeki bu tür davranışları hoş karşılamamız mümkün değildir. Ancak olayları sadece çocuklara ve gençlere mal etmek insafsızlık olur. Bu konuda ebeveynler, okullar, spor kuruluşları, spor adamları/kadınları ve hükümet edenler gerekli sorumluluğu üzerine almalıdır.

Eğitim sistemimiz her konuda sınav odaklı, yarışmacı ve kazanmayı hedef alan bir anlayışla yürüyor. Bu durum ne yazık ki sportif aktivitelere de yansımış durumda… Sportif karşılaşmalarda kazanmak kadar kaybetmenin de doğal olduğunu içselleştiren nesiller yetiştirmek gerekiyor. Burada ailelere, öğretmenlere, antrenörlere bu konuda ciddi görevler düşmektedir.

Kabul etmek gerekir ki eğitim sistemimizin son 30 yılında, belki de daha da fazla “değerler eğitimi” kavramından çok uzağız. Değerler eğitim dediğimiz yani: başkalarına saygı göstermek, sorumluluk almak, bağlılık, dürüstlük, başkalarını önemsemek, yasalara uymak, empati, çalışkanlık, sevgi, hoşgörü, yardımseverlik, çevre bilinci gibi değerleri eğitim sistemimizde görmek çok zor…

Konuyu olaylı futbol karşılaşmaları üzerinden tartıştığımıza göre şunu söylemekte yarar vardır. İstediğiniz kadar yetenekli olun, çok iyi futbolcu da olsanız, başkalarına saygı göstermiyor ve önemsemiyorsan, empati yapamıyorsan, yardımsever ve hoşgörülü değilsen, oyunun kurallarına uymuyorsan benim gözümde iyi bir sporcu değilsin.

Bu durum tüm aileler, spor adamları/kadınları, öğretmenler için de geçerlidir. İstediğiniz kadar iyi antrenör olun. Çocuklara rakibe saygı göstermeyi öğretememişseniz, iyi antrenör olmanın bir değeri yoktur. Anlayacağınız kazanmak için her şey mübah değildir.

Ünlü Fransız, şair ve yazar Jean de La Fontaine’in çok sevdiğim bir cümlesi vardır: “Çok kazanmak isteyen, kaybeder”. Bu cümlenin derin bir anlamı vardır. Sadece bir maçın kaybedilmesi veya kazanılması değildir anlatılmak istenen…

Mustafa Kemal Atatürk “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim” derken, ahlak üzerine vurgu yapması tesadüfi değildir. Burada da derin bir anlam ifade eder. Anlamak isteyen anlar…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
1
Huzurlu
Hahaha
1
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar