DOYAMADIKLARI SİYASET OYUNLARI! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe YazarlarıSürmanşet

DOYAMADIKLARI SİYASET OYUNLARI!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Bazı  ülkeler için geçen zaman “dünden daha iyi olandır.” Zaten kısa ve uzun vadeli planlarını da  bu hedefi gözeterek oluştururlar.

Bizim gibi ülkeler için “kalkınma planları”  diğer ülkeler uyguladığı için  “demek ki vardır bir kıymet’i harbiyesi sonucu kopyalanan bir prosedürdür.


YOKSA  bütçesi TC’nin parasal katkılarıyla anca denkleştirilen… Kendi parası olmadığı için ne hazinesi dolayısıyla ne de   darphanesi olmayan… Bu nedenle tedavüldeki parasının üzerine “beş” veya “on” “yirmi” gibilerinden “KKTC lirasıdır”  ibaresini de koyamayan devletimiz…

Tüm mali açmazlara karşın 47 yıldır “vaziyetleri idare etmektedir!” Ki pandemi olmasaydı şimdi bunları hiç  düşünmeyecektik.

Çünkü 21 üniversite, super lüks turistik oteller, arabalar, devasa gökdelenler derken…

Bu memleket ayni zamanda bir döviz cenneti de olduydu, anlı şanlı kumarhanelerinin yüzü suyu hürmetine ister    yeşil çuhalı masalarda dönen paraların  “karası” ister “akı” olsun; nam’ı şöhreti dünya ülkelerinde de yer aldıydı..

***

BU GELİŞİM RASTLANTI DEĞİLDİ:  Her ne kadar Türkiyesiz geçen yıllarımızda  Rum ermeni  ekonomilerinin  sultasında kalmış olsak da 1974’den sonra Kıbrıs’ın sarı altını denen narenciye ürünlerini dünyaya pazarlayan Nadir şirketler grubu  sadece o sultayı yıkmamış eğer istenirse KKTC’nin neler yapabileceğinin ispatını da çakmıştı.. Niteki o dönemlere “lale devri” bile dendiydi..

Keza sürekli tekrarladığımızca eğer pandemi olmasaydı çoktan bir milyonu bulan turist sayımızı bugün belki kat katına artıracaktık.. Ki bu “ekonomik potansiyelimizin yanına yirmiyi aşkın üniversiteyi de koyduk muydu bu adada daha ne isteyebilirdik ki?                                                                           ***                             İSTİKRAR!…Dolayısıyla devlette devamlılık isterdik ki hâlâ “istiyoruz!”

Fakat  sonuç itibarıyla o “istikrarı” gözlerken, elimizin altındaki ekonomik potansiyeli çok daha  verimli hale getirmek için  ekonomik seferberliğin fitilini ateşleyecek siyasi iktidar kadrolarına da ihtiyacımız vardı..

Ki biz bunları düşünürken,  geçen hafta  41. Ersan Saner hükümeti,  “yakında ben de gidiciyim” mesajını vererek yeni bir hükümet değişikliğine gitti!

Ki bundan sonra hiç yağacak başka işimiz yokmuş gibi bu değişimden kaynaklı dedikodularla iştigal edeceğiz!

***

PEKİ NEDEN KKTC’YE HÜKÜMET DAYANMIYOR? Ki ne diyorduk yukarıda. Bu ülkenin ekonomik potansiyelini harekete geçirecek önemli faktörlerden biri de “siyasi istikrardır.” Yani zırt pırt hükümetlerin gelip kısa süre sonra yerini bir başka bir hükümete bırakırken gitmesi, kan kaybından başka bir şey değildir.

Artı gelip giden hükümetler nedeniyle sürekli bürokratik kadroların değişmesi, o değişimlerden kaynaklı mali giderlerin  artması,  yatırım ve projelerin kesintiye uğraması; kısaca siyasi partilerin “devleti çocuk oyuncağı gibi kullanması  artık ayan beyan görülüp anlaşılıyor ki KKTC’i sadece yaralamakla kalmıyor kan kaybetmesine istikrarı yitirmesine neden oluyor..

Kİ Allahınızı severseniz şu Ali Pilli olayına bakın. Daha düne kadar  Sağlık Bakanı olarak   adamı yere göğe sığdıramıyorduk. Pandemiyi şöyle iyi böyle güzel idare etti derken!. Görevinden alındı yerine Üstel getirildi..

Elbette bir başbakanın  hükümet kadrosunda zaman zaman makam değişiklikleri yapması olağandır. Zaten siyasetin de cilveleridir. Örneğin Resmiye Canaltay’ın son bağlamda bu Bakanlık değişimiyle  birlikte Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına atanması hiç de şaşırtıcı olmadı.. Öteden beri söylediğimce bir kadın vekil olarak çalışkanlığıyla kendini ispatlamış bir  politikacı.. Neden olmasın?

Fakat Ali Pilli gider yerine Ünal Üstel gelirken “Başbakanın takdirleridir” denilmedi! Başarısızdı da denilmedi dolayısıyla   bu nedenle görevinden alındı da denilmedi!

YA ne dendi? Adam aldı başını giderdi de ondan! “Dediğim dedik” olduydu! Dolayısıyla Başbakanla uyum sağlayamıyordu.. Tutun ki meram anlamıyordu. Şimdi “asi” bakandı da bu nedenle mi alındı görevinden diyelim? Yoksa:                           ***

DIŞ BASKILAR MI? Her ne kadar turistik oteller, gazinolar, eğlence yerleri, lokantalar falan,  onca dayatmalarına karşın olağan sürece geçebilmeleri konusunda Saner hükümetinin barikatını aşamadılarsa da tutun ki “üniversitelerin yeniden açılması ve dıştan öğrenci gelmesi olayı karşısında fazla direnemedi ama!”

Herkesin bildiği gerçek olmalı çünkü dedikodusu  yapılan nedenlerden biri bu.. Kaldı ki “Sağlık Üst Kuruluyla” da hükümetin tam uyum içinde olduğu söylenemez!

ANCAK Üniversitelere öğrencilerin yeniden dönmesi kararına bir mim koymalı.. Çünkü gelen öğrencilerden bir tekinin pandemi nedeniyle hastahanelik olması yada daha vahim olayların baş göstermesi bu hükümeti (zaten gidicidir de) akabinde götürür!

Götürür de onca üniversite öğrencisini ne yaparsınız. Uçaklara doldurup geri mi gönderirsiniz?

KISACA bu ülkede seferberlik ruhunu besleyecek siyasi karolar oluşturmadık! Ki ekleyim: KKTC’nin koalisyon hükümetleriyle yönetilemeyeceği her yıl yıkılan  bir hükümetin yerine yenisinin gelmesiyle   ispatlanırken hâlâ cici parlamenter sistemde ısrar ediyoruz..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar