Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve eğitim - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve eğitim

Barış Uzunahmet

Türk Ajansı Kıbrıs’ın basına servis ettiği çok önemli bir röportaj vardı geçen hafta… Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde 0-18 yaş grubuna hizmet verilen Çocuk ve Ergen Psikiyatri Polikliniği’nden Dr. Erdem Beyoğlu’nun söyledikleri çok önemli…

Ne diyor Dr. Beyoğlu? Son 3 buçuk yılda 31 bin hasta kliniğe başvurmuş… Yani yılda ortalama 10 bin… Ve bunların hepsi de 0-18 yaş arası… Yani çok büyük bir çoğunluğu okul çağında… Yalnız doktorun söylediklerinden şunu anlamak zor… Bu 31 bin hasta farklı bireyler mi yoksa aynı hastaların 3 buçuk yıl içinde farklı zamanlarda polikliniğe müracaatı mı olmuş? Öyle bile olsa yine de çok yüksek bir rakamdan bahsediyoruz.


Geçtiğimiz hafta içinde okullarımız açıldı. 55 bin civarında ilk ve ortaöğretim öğrencisi okula başladı. Bu 31 binin çoğu bu 55 binin içinde olduğunu anlıyoruz. Dedim ya Dr. Beyoğlu’nun söyledikleri çok önemli… Beyoğlu diyor ki “Polikliniğe başvuranlarda ilk sırada dikkat eksikliği ve hiperaktivite; ikinci sırada gelişim sorunları, üçüncü sırada davranış bozukluğu, depresyon, kaygı bozukluğu tespit edildi. Polikliniğe gelen çocukların 3’te birinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var”. Yani ne demek? 10 bin civarında çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var.

Okullar açıldı ve bu çocukların neredeyse hepsi okula gidiyor. Dr. Beyoğlu’nun bunun için söyledikleri de çok önemli… Beyoğlu: “Dikkat eksikliği olan çocukların evde de okulda da kurallara uymadığı, derslere odaklanmada sorun yaşadığı, eğitim hayatında sorunla karşılaşıyor”. Böyle bir ortamda hem öğretmen hem de öğrenciler açısından ders yapmak gerçekten çok güç…

İşin içine okul girince sınıf girince, doğal olarak öğretmen de işin içinde oluyor. Öğretmenin de bu çocuklar ile ilgili yapacağı bugünkü koşullarda sınırlıdır. 30 kişilik sınıflarda bu çocuklara özel ilgi göstermesi çok zordur. Öğretmen bu konuda eğitimi yönetenler tarafından yalnız bırakılmıştır. Çağdaş batılı toplumlarda olduğu gibi gerekli destek sağlanmamaktadır.

Doktorun söyledi esas vurucu nokta şurası:” Bir çocuk hiperaktivite ve dikkat bozukluğu tanısı aldı diye ömür boyu bu şekilde devam edecek, hep ilaç kullanacak diye bir şey de yoktur ancak bu rahatsızlık tedavi edilmediği takdirde çocuğun okuldaki uyum sorunu büyüyüp daha ciddi sorunlara neden olur. Çocuk zamanla sınıfın ‘istenmeyeni’ haline gelir ve kendi gibi ‘istenmeyen’ çocuklarla arkadaş olur… Böylece çocuklardaki davranış problemleri kemikleşmeye başlar, yalan söyleme, kavgaya karışma, hırsızlık gibi daha ciddi davranış bozuklukları gelişir ve 20’li yaşlarda ciddi davranış bozukluğu hatta anti-sosyal kişilik bozukluğu olan gençlerle karşılaşırız”.

Doktor Beyoğlu, burada bu çocuklara yardımcı olmazsa başımıza neler gelebileceğini çok açık bir şekilde dile getiriyor. Unutmayalım ki bu tür çocukların sorunu sadece ailenin sorunu değildir. Sadece aile bu sorunla baş edemez. Mutlaka devlet desteği gereklidir. Okulda yaşanılan sorunlar ile devletin ilgili kurumları yakınen ilgilenmelidir.

Beyoğlu başka bir konuya da parmak basıyor ve şöyle diyor: “Son dönemde okullarda akran zorbalığına maruz kalan çocukların sayısı arttı”. Kliniğe başvuran çocuklar arasında bunlar da var. Bu artışın sebebi mutlaka bakanlık tarafından araştırılmalıdır. Okullarımızda yaşanan bu tür sorunları münferit olaylarmış gibi gözardı edemeyiz. Doktor Beyoğlu’nun verdiği rakamlar hiç de dikkate alınmayacak rakamlar değildir. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve varsa eğer diğer ilgili kurumlar bu konuda harekete geçmelidir.

Artık biraz da gerçek eğitim sorunları ile ilgilenmenin zamanı gelmiştir sanırım.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar