Devlet eliyle yandaş kayırma kalemi... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Devlet eliyle yandaş kayırma kalemi…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “Hane Halkı Yardım Ödeneği”ni, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iade ettiğini söyledi Meclis’te.

Dahası, Bakanlığa ayrılan kalemin 2019 bütçesinden çıkartılmasını sağlamış.


Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit de, bu ödeneği özel gereksinim duyan öğrencileri taşımak amacıyla iki özel araç alınmasına harcadığını açıklamıştı.

500 bin liralık bu ödeneğin zamanında neden konduğunu biliyorum.

Daha doğrusu ne için kullanıldığını.

Hani niyet iyi olur da, uygulama kötüdür.

Kamuoyunda “örtülü” diye bilinen ödenek bu. Doğru değil aslında…

Cumhurbaşkanlığı dışındakiler örtülü değil, denetime açık. Harcamaları kalem kalem denetimde, aynen diğer bütçe kalemleri gibi.

Cumhurbaşkanlığınkini anlamak zor değil.

Devletin kamuoyunun bilmesi gerekmeyen gizli ödemeleri olabilir. O nedenle de “örtülü” olması anlaşılır. Ama yine de onun da harcamaları belgelenir.

Hükümet üyelerine ayrılan bu kalemde ise amaç, bakanlık kapısına gelip yardım isteyenlere yardım yapılmasıdır.

Hani partilindir veya değildir; ama çoğunlukla partilindir de, ya kriterlere uymayan çocuğuna burs ister, ya elektrik borcunu, ya su borcunu ödetmek ister. Ya da başka bir ihtiyacı vardır.

Ama genelde, devletin kriterlerine girmeyen durumlardır bunlar.

Kısacası uygun olmayanlar…

Sosyal devlet, muhtaç insanına yardım yapar. Ama kurumsal bir anlayışla. Kriterleri bellidir. Kuralı olur, yasası olur.

Oysa Hane Halkı Yardım Ödeneği, kuralsız harcama yapılsın diye var.

İstismara açık.

Açıkçası, partizanlık için.

Adı öyle olmasa da, kullanım alanı bu.

İşin özeti, devlet, bu ödenekle, adalet, eşitlik ilkelerini kendi çiğner.

Eskiden sadece Başbakan ve koalisyon ortağı olan Başbakan Yardımcısı’nda vardı diye biliyordum. Meğer artık tüm bakanlıklarda varmış.

Hatta geçen dönem bazı bakanların bu kalemden yaptığı harcamalar günlerce basında konu edilmişti. Yeni kurulan hükümetin bakanlarından bu harcamaları ifşa etmesi istenmişti.

Edilmedi, edilmezdi…

Geçmişte tepe tepe kullanılan bu ödenek, hem adaletsiz, hem maddi külfet.

Bu ekonomik krizde tasarruf yapılacaksa neden buradan başlanmaz?

Yeni bakanların bazıları, ödeneği kullanmadıklarını ya da kamu yararına kullandıklarını söylüyor.

Başbakan Tufan Erhürman, geçen yıl Başbakanlık faaliyetlerini anlatırken, Hane Halkı Yardım Kalemi’nden “başvuruda bulunan ve durumlarını belgeleyen engelli, kanser hastası ve MS hastası 17 kişiye, 27 bin 278 TL yardım yapıldığını” söylemişti.

Oysa bu ihtiyaçlar mesela Sağlık Bakanlığı’nın onayına ve bütçesine bağlansın, bu ödenek de kaldırılsın bitsin.

Bakanlık koridorlarında sırf bu kalem için birikenler de bilsin, talep edemesin.

Sen o kalemi orada tuttuğun sürece, talep olacak, bunun kaçarı yok.

Dilimize dolanmıştır slogan gibi; “geçmişin siyasi zihniyetlerinden kurtulmak, partizanlığı yıkmak, statükoyu devirmek” falan.

Bunları söylerken kastımız ne? Öncelikle “adam kayırmacılığı” bitirmek, öyle değil mi?

O halde devlet, kendi eliyle adam kayırmacılık yapmaya son verecek.

Hane Halkına Yardım Ödeneği de tümden kaldırılacak…

 YERİN KULAĞI VAR

NEYİN UZLAŞISI:

Ekonomik Örgütler Platformu, “Gazimağusa-İskele-Yeniboğaziçi Bölgesi Emirnamesi” hakkında hükümeti bir an önce uzlaşı zemini oluşturmaya davet etti ve “imar planı yapılana kadar geçecek olan bir yıllık sürede çok büyük ekonomik kayıplara sebep olunacağını” iddia etti. Hangi ekonomik kayıptan söz ediyorsunuz siz? Memlekette betona çevirmediğiniz toprak kalmadı. Eğer bir uzlaşı arıyorsanız, uzlaşıyı yapacak olan, Girne gibi oraları da yaşanmaz hale getirmek isteyen sizlersiniz…

BU NE TEZAT:

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, trafiğin her geçen gün arttığını,  trafikte sıkıntılar yaşandığını söyledi Meclis’te. İyi de bu sıkışıklığın bir nedeni de ülkenin sorma gir hanına dönmesi sonucu artan nüfus yanında, plansız programsız yapılan ve trafiği de felç eden inşaatlar olmasın.  Hem trafiğin arttığından şikayet edeceksin, hem de emirnameye karşı çıkacaksın. İşte bu olmadı Sayın Tatar…

TURANLI’YA CEVAP YOKTU:

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, bütçe görüşmelerinde Ercan konusuna geniş yer verdi. Yapılanları, yapılacak olanları sıraladı. Konuşmasında, “işler yolunda” gibi bir imaj vardı. Ancak daha  geçen haftalarda Taşyapı’nın sahibi Emrullah Turanlı yine hükümete verip veriştiriyordu. Hükümette “iyi niyet olmadığını”, Maliye’nin üstüne geldiğini, kendisine “zulüm” yapıldığını falan söylüyordu. Turanlı bunu çok sık yapıyor da, keşke hükümet de kendi görüşünü kamuoyuyla paylaşsaydı…

AĞIR CEZASI VAR AMA, UYGULANIYOR MU?:

Tarım Dairesi yine  iki ithal, 5 yerli üründe ilaç kalıntısı bulundu. Tarımsal İlaçların Denetlenmesi Yasası’na baktım, “Sağlığa aykırı miktarlarda kalıntı bulunan ve piyasaya sunulan ürünler toplatılır ve/veya yok edilir” deniyor. Bu yöntemle bir yere varılamadığı ortada. Gıda Yasası’na göre ise, asgari ücretin 20 katına kadar para veya 6 aya kadar hapis cezası var. Peki bugüne kadar bu maddeden hiç ceza alan oldu mu? Olsa bu kadar cesur olamazlardı…

 REKLAMIN İYİSİ, KÖTÜSÜ OLMAZ:

UBP’li vekil Taçoy’un “vekil maaşlarının yetersiz olduğu” yönündeki açıklaması gerek gazetelerde, gerekse sosyal medyada gündem oldu. Eleştirilerin dozu artınca “Taçoy destekçileri” de vekillerine sahip çıkmak için desteğe başladı. Taçoy maaşından şikayet edebilir, en doğal hakkı ancak, ülkede yaşanan kriz, asgari ücretle çalışanların durumu ortada iken böylesi bir açıklama yersiz oldu. Yok eğer derse ki, “reklamın iyisi kötüsü olmaz”, o konuda amacına ulaştı sanırım…

RABBENA HEP BANA:

Derinya ve Aplıç kapılarını açmamak için bin dereden su getiren Rum lider Anastasiadis,  “Kapalı Maraş’ın yasal sakinlerine iadesi, güven yaratıcı önlem olur. Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin birlikte var olma ve işbirliğine bir model, kapsamlı çözümün bir ön habercisi olur” demiş. Birlikte varolmaktan bahsedene bak, bizi eşit değil de, bir azınlık olarak gören Anastasiadis, hangi birliktelikten bahsediyor…

ZİRVEDEKİLER

Cenk Mutluyakalı: “Beton milyonerleri çıldırdı. Duyan da ülkede ‘inşaat yasaklandı’ sanacak. Oysa hepsi kimi sınırlar geldi, kimi standartlar… ‘On iki kat istiyoruz’ demek yerine, komedi bir sloganla ‘doğayı katleden emirname istemiyoruz’ sloganı atıldı. Hani içteki mahcubiyetin dışa vurumu gibi…

Emeğin gölgesine sığınıyorlar. İşçiyi kışkırtıyorlar. ‘İşsiz kalacaksınız’ diye”…

DİPTEKİLER

Ekonomik Örgütler Platformu:  Emirnamenin yatırım ortamı güvenliğini erozyona uğrattığını, yatırımcıların yatırım isteklerini azaltmakta  olduğunu vurgulayan Platform, emirnamenin hiç zaman kaybetmeden derhal tadil edilerek, bölge halkını, bölge esnafını ve bölgeye ilgi duyan yatırımcıları rahatlatacak uzlaşıyı sağlamaya davet etmiş… Niyet belli, oraların da içine etmekte karalılar…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar