“Dalga yüksekliği 2 metreyi geçince denize girmeyin” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşet

“Dalga yüksekliği 2 metreyi geçince denize girmeyin”

Biyologlar Derneği Eğitim ve Araştırma Sorumlusu Uzman Deniz Biyoloğu Türkay Öyken, artan boğulma vakaları konusunda halkı uyardı:

Kaplıca-Yedikonuk arasındaki Tulumba mevkiinde denize giren 5 kişilik Katırcı ailesinden 2 kişi dalgalara kapılınca ailenin diğer bireyleri de ardı ardına suya girdi ancak ne yazık ki bu onları kurtarmaya yetemedi. Baba Ramazan, anne Filiz, 18 yaşındaki Merve ve 13 yaşındaki Mert boğularak can verirken; 12 yaşındaki Barış’ı bir balıkçı kurtardı.


Türkay Öyken – Uzman Deniz Biyologu

Ada’nın genç biyologlarından, Biyologlar Derneği Eğitim ve Araştırma Sorumlusu Uzman Deniz Biyoloğu Türkay Öyken , yaz aylarında boğulma vakalarının arttığını belirtirken, toplumun bilgilendirilmesi gerektiğini de ifade etti. Ülkede günümüze kadar gerçekleştirdiği çalışmalar süresince RİP adını verdiğimiz ‘çeken akıntı’ ile karşılaşmadığını vurgulayan Öyken,  son günlerde rüzgarlı seyreden havadaki dalgalı denizin bu tip akıntılardan çok daha tehlike olduğunu belirtti.

“Önlem almak ve halkı bilinçlendirmek boynumuzun borcu”

Dünya genelinde her yıl ortalama bin kişi yüzme bilmediğinden, dalgalı denizlerde ya da tehlikeli akıntılar nedeniyle boğularak hayatını kaybediyor. Sadece denizlerle sınırlı kalmayan boğulma vakalarını havuzlarda da sıkça görülebiliyoruz.

“Çeken akıntının gözle tanınması çok kolay”

Öyken, denizlerdeki boğulmaların başlıca nedeninin “Çeken akıntı” olduğunu ifade ederken, geniş sahilleri hedef alan bu akıntıların, en çok hilal şeklindeki plajlarda ve yarım ay biçimindeki koylarda meydana geldiğini ülkemizde ise özellikle Altın Kum sahilinde görülebileceğini kaydetti. Bu nedenle neredeyse tüm sahillerimizde görülen dalgalı denizlerin çeken akıntıdan çok daha tehlikeli olduğunu belirtti.

Denizde görülen sarı, çamur rengi kanalların akıntı kanalları olduğuna işaret eden Uzman Biyolog, çok güçlü olması nedeniyle dipten kumu, çamuru da alıp götüren akıntının açığa doğru kanal oluşturduğunu, bu kanalların gözle de görülebildiğini anlattı. Öyken, normal deniz renginin belirli bölgesinde sarı, bulanık çamur rengi görüldüğü zaman, o alanda yüzde yüz çeken akıntının olduğunu vurgulayarak, vatandaşların böyle durumlarda, dalgalı denize girmemesi gerektiğine dikkati çekti.

“Akıntıya kapılmamak en iyisi”

“Dalga yüksekliği 2-5 metre olduğunda çok dikkat edilmesi, hatta kesinlikle denize girilmemesi gerekir. 200-250 metrelik mesafeyi bir dakikada alan çok güçlü bir akıntı. Yüksek hızdaki akıntıya profesyonel yüzücülerin bile karşı koyması mümkün değil. O nedenle akıntıya kapılmamak en iyisi. Rüzgarlı ve buna bağlı yüksek dalgaların olduğu ortamda denize girmemek lazım.”

Önce dalga, sonra panik

“Boğulma tehlikesinin yüzme bilmeyenlerden çok yüzme bilenlerin başına geliyor. Yüzme bilenlerin, fazla güven sonucu dalgalı denizlere bilinçsizce girmesi sonucu, suda meydana gelecek olaylara karşı her an dikkatli olunmalı.

Boğulan insanlarda kurtulma refleksi oluşuyor, boğulan insanın sudan çıkabilmek için her türlü davranışı sergiliyor, bunun da kurtarmaya çalışan kişinin hayatına mal olabileceğini vurguluyor.’’

En çok yanlış bilinen müdahale karna baskı uygulamak

Boğulmak üzere olan kişilere yapılan müdahalelerde en çok yanlış bilinenin kişinin sırt üstü yatırılarak karnına baskı uygulanması. Boğulmak üzereyken sudan çıkarılmış bir insana yapılacak ilk müdahalenin ise kişinin başını geriye tutarak rahat nefes alabilecek konuma getirilmesi olduğunu belirtiyor.

Kişi nefes alıyor ise yan çevrilerek kişinin yuttuğu suyun kusturulmasının ardından en hızlı şekilde 112 Acil Servis’in aranması gerekiyor.

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar