"Daha yolun başındayız" - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
KıbrısManşet

“Daha yolun başındayız”

İnsan Ticareti Mağdurları İçin Adalet Projesi’nde çalışan uzmanlar Havadis’e konuştular ve çarpıcı açıklamalarda bulundular.

İnsan Ticareti Mağdurları İçin Adalet Projesi’nde çalışan uzmanlar Havadis’e konuştu, gece kulüplerinin ve eğlence sektörünün yanı sıra özellikle inşaat,tarım ve ev içi, hizmet sektörlerinde ciddi anlamda insan ticareti mağdurlarının var olduğu söyledi, proje kapsamında mağdurlara ücretsiz danışmanlık ve adli yardım hizmeti verildiğini belirtti, Fasıl 154 Ceza Yasasında İnsan Ticareti ve İnsan Kaçakçılığı’nın suç kapsamına alınmasını yorumladı. Proje Koordinatörü Ahmet Türkdoğan ve proje avukatları Sevilay Yıldırımer ile Deniz Düzgün sorulara şu yanıtları verdi;


 

 

1-) Bize projenizden bahsedebilir misiniz ?

Ahmet Türkdoğan: Projemiz 8 Mayıs 2019 tarihinde başlayan, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı tarafından uygulanan bir projedir. Projemizin amacı İnsan ticareti mağdurlarına adli yardım verebilmek ve bu hususta onların hak ihlallerinden koruyup onlara yardım etmektir. Biz aslına projeye bir boşluk analiziyle başladık. Türkiye’de anlaşmış olduğumuz bir uzman var Bilgi Üniversitesi’nde. İnsan hakları alanında uzman bir hukukçu. Onunda birlikte bir boşluk analizi yapmaya başladık. Boşluk analizinin çıktısı ne olacak, yerel mevcut kaynakları derleyerek kendisine ilettik, o da bize bizim uygulamada ne tür eksikliklerimiz var, nelerde diğer ülkelerden geri plandayız, nelerimiz onlarla birlikte eşit gidiyor şeklinde bir rapor hazırlayacak bize, Türkiye hukukunu ve uluslar arası mevzuatını karşılaştıracak ve bize kapsamlı bir rapor sunacak. Bu bağlamda tabi ki iki tane proje avukatımız ve yerel bir uzmanımız var hukukçu bir arkadaş. Bir de Türkiye’deki hukukçu uzmanla yaklaşık 5 kişilik ekiple çalışıyoruz. İki bacağı var projenin, bir bacağı aslında mevzuatı düzenlemesinde faydalı olabilmek. Diğeri de potansiyel insan ticareti mağdurlarına adli yardım veya  bu hususta onların haklarını savunabilmek.Mağdurlara adli yardım verebilmek için biz aslında resmi olarak 21 tercümanla anlaştık farklı farklı dillerde. Herhangi bir mağdur çıktığı zaman kendi anadilinde veya anadilinde tercüman bulamasak bildiği en yakın dilde bir tercüman hizmeti vermek için tercümanlarla anlaşma yaptık. Genellikle ihtiyacımız olan şimdiye kadar Hintçe, Urdu ve Rusça karşımıza çıktı.

2-) İnsan Ticareti derken kast edilen nedir ?

Deniz Düzgün: İnsan Ticareti derken kastedilen öncelikle her zaman halk arasında ilk tepki şu “bilerek geldiler” dir. İnsan ticaretiyle insan kaçakçılığı arasındaki farkın burada su yüzüne çıktığını görebiliriz. Çünkü insan kaçakçılığından bahsettiğimizde, insan kaçakçılığında bir rıza söz konusudur ama insan ticaretinde bazı sömürülerin daha sonrada ortaya çıkabileceği, yani bir insan buraya çalışmak için kendi rızasıyla gelebilir ama daha sonra insan ticareti mağduru olabilir. Mağduriyet daha sonra da yaratılabilir insan ticareti söz konusuyken. Bura da bir çok alanda, bizim projeye başlarken en büyü dilemmalarımızdan biri şuydu,sadece gece kulüpleri üzerinden insan ticaretini konuşmak doğru değil diye inanıyorduk en başından ve  bunu nasıl aktaracağımızı düşünüyorduk çünkü ciddi anlamda belli başlı sektörler var insan ticareti mağdurlarının var olduğu, birincisi inşaat sektörü mesela ikincisi tarım sektörü ve ev içi hizmet sektöründe ciddi anlamda insan ticareti mağdurlarının var olduğu görülmektedir. Çünkü aslında gece kulüplerini düşünecek olursak şuanda kayıtlı olarak yapılan bir çok şey vardır, orada da hak ihlalleri mevcuttur ama bu sektörlerde özellikle ev işi hizmet sektöründe bilinmeyen,duyulmayan bir çok şey vardır. Dolayısı ile bu mağduriyetlerin var olduğu bir alandır insan ticareti alanı burada söz konusu olan bilerek gelmiş olması değildir mağdurun. Evet bilerek gelmiş olabilir ama daha sonra örneklendireceksek bunu çalışma izni çıkarılmamış olabilir,maaşı ödenmemiş olabilir, pasaportuna el konulmuş olabilir ve buna benzer bir çok mağduriyetler yaşamış olabilir. Kendisine söz verilmiş bir işin dışında başka bir işte çalıştırılabilir, taahhüt edilenden çok daha fazla çalıştırılabilir. Bunların hepsi insan ticaretinin unsurlarını içermektedir. Bazen bakıldığı zaman olaya çok basit gibi görülse de yani ne var iki aydır ödemem işçiyi üçüncü ay ödeyecek denilse de bu kişi üzerinde ciddi mağduriyetler yaratabilir. Çünkü o bireyin geçindiği paradır veya o paraya bağlı olarak ailesine gönderdiği bir para vardır, ya da o parayla borç ödüyordur. Genelde de zaten ilgilendiğimiz vakalarda gördüğüm şudur, üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarından bahsederim, buraya getirilenlerin çoğu borçlandırılarak getiriliyor ve aslında bir şekilde işçi işveren arasındaki bağı borç ilişkisine dönüyor. Aslında işçi işverene gebe hale geliyor. Evet belki pasaportuna el konulmuyor, seyahat özgürlüğü kısıtlanmıyor ama yine de bu borç ilişkisinden dolayı işçi süreli olarak patrona işverene işlemek zorunda bırakılıyor. Bu alanlarda da bu konuların konuşulması bu bahsettiğim üç alanda da aslında ciddi adımların atılması gerektiği çünkü bu konuda da biz projeye başladıktan sonra bir çok ihbar oldu öncelik tarım sektörü ve inşaat sektörü olmak üzere. Tarım sektörü ve inşaat sektöründe ciddi mağduriyetlerin yaşandığı görülmektedir.

Ahmet Türkdoğan: Her kim olursa olsun hangi uyruktan gelirse gelsin çalışan buraya iş yasası kapsamında çalıştırılması gerekmektedir. Dolayısı ile iş yasasındaki yasal hakların dışında çalıştırılan her insan ticareti  mağduru olabilir. Öyle değerlendirmek gerekir işi aslında. Çünkü bir çok kişi çalıştırılıp maaşını zamanında alabiliyor ama bunun dışında belki de sosyal sigortası yatmıyor,çalışma izni çıkarılmıyor  ve kişiye söz verilmiş bazı haklar örneğin barınma ve yemek gibi bazı haklar ya yerine getirilmiyor ya da insani şartlar dışında barındırılmak durumunda bırakılıyor.

3-) Fasıl 154 Ceza Yasasında İnsan Ticareti ve İnsan Kaçakcılığı suç kapsamına alındı. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Sevilay Yıldırımer: Zaten bu ülkede cezasızlık olması nedeniyle insan tacirleri çok ciddi şekilde bu suçu işlerdi çünkü herhangi bir şekilde cezalandırılmama yoluna giderdi polis ki Fasıl 154’ün dışında farklı cezai şeyler vardır iş yasası kapsamındadır vesairedir. Fakat buna rağmen polis suç unsuru yoktur diye gönderirdi polis. Şuanda ceza yasası kapsamında olduğu için artık insanlar şikayetçi olduğunda artık insan ticareti ile ilgili şikayetçi olabiliyor ve insan ticaretiyle ilgili cezai soruşturmalar başlayabiliyor. Bu çok önemlidir insan ticareti suçunun önlenmesi ve cezalandırılması açısından. Önlenmesi açısından çok daha yolumuz var doğrudur ama cezalandırılması ve faillerinin hızla yakalanması açısından çok önemlidir. Şuanda da birkaç mesele ile ilgili insan ticaretinden dolayı şikayet vardır ve polisin şuan soruşturma aşamasında olduğu bizim ilgilendiğimiz  iki  mesele var şuan. Onun dışında biz insan ticaretini artık biz mahkemelerde de konuşmaya başladık ve insan ticareti mağduru olabilecek  bir insanın yani yargıcın veya polisin insan ticareti suçuna dair yeterli makul bulguları varsa muhaceretten dolayı da insanlara işlem yapılmıyor.Geçen gün bir kişinin de işlemi soruşturma devam ettiği için durduruldu. Bunlar insanların gidip te  mağduriyetini ifade edebilmesi açısından çok önemlidir çünkü başka türlü durduramazdık. Adam veya kadın polise gidip şikayetçi olur ama çalışma izni de yoktur. Dolayısı ile insanlar polise gitmekten korkardı çünkü muhaceretle ilgili işlem yapılırdı. Bunun engellenebilmesi için önemli bir yasadır.

Ahmet Türkdoğan: Bahsetmiş olduğum boşluk raporu sonrası biz kapsamlı bir insan ticareti karşıtı yasa çalışması içerisine gireceğiz. Başladık aslında yasamıza. Ocak sonu gibi tamamlanması planlanır. Güney Kıbrıs’ın ve Türkiye’nin kendi insan ticareti karşıtı yasaları bulunmaktadır ama bizim herhangi bir yasamız yoktur bu alanda. Bahsettiğimiz gibi sadece ceza yasasında tanımlanmış bir suçtur şuanda insan ticareti. Ama bunun sağlam temellere dayandırılabilmesi için kapsamlı bir yasaya ihtiyaç vardır.

 

4-) Projeniz kapsamında billboard kampanyası yaptınız ve ada genelinde insan ticareti ile ilgili billboardlara çıktınız. Nasıl bir tepki aldınız? Acil hattınızı arayanlar çoğaldı mı?   

Deniz Düzgün: Billboardlara çıktıktan sonra acil hattı arayan insan sayısında ciddi şekilde artış oldu.

Sevilay Yıldırımer: Farklı farklı iddialarla arayanlar oldu yani insan ticareti unsurları taşımayan ama insanların okuduğu zaman taşıdığı zannettiği unsurlar oldu ama bunun dışında çok güzel geri dönüşler aldık. Bir gece kulübünde zorla çalıştırılan altı kadın bizim karvizitimizi bulur bir şekilde başka bir yerden. Fakat aramaya çekinirler. Bunun üzerine artık son noktadadırlar ve mağduriyetleri artık arşa çıktığında bu kadınların bizim bilbordumuza rastlarlar. Kartviztimizle ayni renk ve ayni şekilde olduğu için bilboarda güvenirler ve bize ulaşırlar  ve yardım talebinde bulunurlar. Bu çok değerlidir çünkü özellikle insan ticareti konusunda insanların karşısındaki avukata ve herhangi bir kişiye güven duyabilmesi çok önemlidir. O bilboardun etkisiyle kadınlar bizi aramaya karar verir ve arar. Az önce bahsettiğimiz davalardan altısı bu kadınlarındır.

Deniz Düzgün: Görünürlük açısından ciddi artış oldu telefonlarda. Ama sadece mağdurlar değil toplumdan insanlar da aradı bu bilboardlar sayesinde. Hatta arayan bazı insanlar Barolar Birliği’nin böyle bir hizmeti olduğu için çok mutlu olduklarını söyler ve ciddi şekilde ihbarlarda artış oldu. Demek ki böyle bir şeye ciddi anlamda ihtiyaç vardı. Keşke her yere erişebilsek ama bir hafta çıkabildik bilboardlara, daha da devamı gelecek bunların. Burada bir konunun altını çizmek isterim aslında, sadece yurtdışından ülkemize gelen insanların değil ülkemiz insanın da insan ticareti mağduru olma riski her zaman mevcuttur. Bize ulaşmak isteyenler 05428620060’tan ulaşabilirler.

5-) Proje kapsamında size ulaşan mağdurlara ne gibi hizmetler veriyorsunuz ?

Sevilay Yıldırımer: İnsan ticareti kapsamında hakları ile ilgili bilgilendiriyoruz. Önce bir mülakat yapmamız gerekli tabi. Bizim insan ticaretine dair bulgumuz olduğu takdirde öncelikle kendisine hakları konusunda bilgilendirme yapılır tercümanla birlikte, dilediği şekilde yani bunu telefonla yapabilir, yüz yüze yapabilir her şekilde hakları konusunda bilgilendirme, gerekirse polisle kendilerine yardımcı olma. Gerekirse ve talepleri olursa adli yardım yani dava açma yoluna gidilebilir. Bu hizmetler ücretsizdir.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar