Çipras Ankara’da... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Çipras Ankara’da…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Aleksis Çipras, bugün Ankara’da. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak geliyor…

Çipras, görev süresinde üçüncü kez Türkiye’yi ziyaret eden ilk Yunan Başbakanı olacak.


İlk ziyareti 2015’de, biraz da apar topar olmuştu. Konu, göçmenler meselesiydi.

Atina, Ankara’ya  mültecilerin Türkiye topraklarında geçici olarak barındırılması, kayıt altına alınması ve başka ülkelere dağıtılmasını önermiş, bu öneri Ahmet Davutoğlu kabinesinde onay bulmamıştı.

Dahası, bu görüşmede Türk tarafının, Kıbrıs konusunu Türk-Yunan ilişkileri bağlamında ele aldığı iddia edilmiş, ülkesine döndüğünde Çipras büyük tepkilerle karşılaşmıştı.

2016’da, “açılımları”yla bilinen Davutoğlu’nun İzmir’de düzenlediği Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi’ne katıldı. O zaman da 1921’den sonra İzmir’e gelen ilk Yunan Başbakanı olarak gündeme geldi.

Bugün başlayacak 3. ziyarette, her ne kadar bizim basın işin Kıbrıs tarafını öne çıkartsa da, Çipras’ın gündeminde yine mülteciler konusu var.

AB’nin Türkiye’ye taahhüt ettiği desteğin tamamını vermediğinden şikayet ediyor Çipras.

Onun derdi, tabii ki mültecilerin Türkiye’de tutulması.

“Ver Türkiye’ye parayı, orada kalsınlar, buralara gelmesinler”.

Anadolu Ajansı’nın yaptığı röportajda, Kıbrıs’a geniş yer vermiş.

İki ülkenin de seçime falan bakmadan, Kıbrıs konusunda çalışması gerektiğini söylemiş.

Bilerek mi yapmış anlayamadık ama, çözümün adını koymamış.

Mesela “federasyon” dememiş.

Onun yerine, “BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan adil ve uygulanabilir bir çözüm” den bahsetmiş.

Müzakerelerin başlamasından önce, Guterres çerçevesini yansıtan “görev tanımları” metni üzerinde anlaşmak gerektiğini söylemiş.

Ki Lute’un şu anda çalıştığı konu bu.

Ayrıca 2016’dan bahsederken, “İlk kez masaya oturup meselenin güvenlik boyutunu tartıştık ve bir çözüme yaklaştık” diye de bir itirafta bulunmuş.

Fakat sözlerinin devamında yine ezberini ortaya koymuş…

“Güvenlik konusuna ilişkin etkili hazırlık toplantıları gerçekleştirmeliyiz. Bu noktada önemli mesele Türkiye’nin bu konulara ilişkin durumu”  demiş.

Türkiye’nin asker, hatta garantiler konusunda defalarca esneklik gösterdiğini görmezden gelerek, kendi kendini yalanlayarak…

Crans Montana’da kendisi de vardı.

Toplantılar bu konulardan mı koptu, yoksa Anastasiadis’in önceliğinin Kıbrıs meselesinin halli değil, doğal gaz olduğundan mı?

Eskiden Yunanistan, daha ciddiye alınır bir uluslararası aktördü bence.

Son yaşanan ekonomik kriz, Yunanistan’ı sadece ekonomik bakımdan değil, siyasi ve diplomatik olarak da güçsüzleştirdi.

Fakat sonra aniden bir mucize oldu.

Güney Kıbrıs’ın icat ettiği doğal gaz olayı, Yunanistan’ı yeniden aktör haline getirdi.

Şimdi Çipras, İsrail senin, Mısır benim imzalar atıp geziyor.

İttifakların baş rol oyuncusu.

Rüyasında göremeyeceği bir popülariteye kavuştu aniden.

Bütün bunları da doğal gaza ve Anastasiadis’e borçlu.

Şimdi artık Rum-Yunan ikilisinin “ulusal davaları”nı şekillendiren doğal gazdır.

Ve onu paylaşmamak.

Böyle beyanatlarla bir numaralı çözümcü rolüne bürünseler de, söyledikleri bana hiç inandırıcı gelmiyor…

YERİN KULAĞI VAR

“TÜRKİYE BÖLÜNMEYİ FAYDALI GÖRÜYOR”:

Yeni Bakış gazetesindeki röportajında TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun son KKTC ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan, DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Vural, “Sayın Çavuşoğlu, öz itibarıyla, Sayın Akıncı’yı hedef alan bir mesaj iletmiştir. Sayın Akıncı’nın da artık federasyon dışında bir modeli yani bölünmeyi gündeme getirmesini istemektedir. Anlaşılan odur ki Türkiye hükümeti, bölünmenin devam ettirilmesini mümkün ve faydalı görmektedir. Sayın Çavuşoğlu’nun basına yansıyan açıklamalarının başka bir anlamı yoktur”diyerek ilginç bir  değerlendirmede bulundu.

“RUMLARA MI SORACAĞIM”:

Yeşil Hat Tüzüğü’nün Güney Kıbrıs’tan domuz ithaline izin vermediğini söyleyen Rum Tarım Bakanlığına cevap veren Tarım Bakanı Şahali, “Rum makamlar bilmiyorsa öğrensin. Yeşil Hat Tüzüğü güneyden, kuzeye engel koymaz. O nedenle domuz eti ithal edilecekse Rumlara soracak değilim” dedi. Kim haklı, kim haksız ilk ithalat eğer yapılabilirse göreceğiz.

 NASIL BİR GENÇLİK:

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar nasıl bir gençlik arzuladığını açıkladı. Tatar ülke gençliğinin; “milletine vatanına bayrağına bağlı olması, insani değerlere sahip çıkması, maneviyatı ve milli şuuru olması gerektiğini” vurgulamış. Boşuna dememişler “zaman sana uymazsa, sen zamana uy diye”…

 ÖNERİ DİKKATE ALINMALI:

YDP Başkanı Arıklı’nın Meclis’e sunduğu, “Seçim ve Halk Oylaması” değişiklik öneriside,  KKTC seçim sisteminden karma oyların kaldırılması var. Bence oldukça mantıklı ve dikkate alınmalı. Karma oy insanları kıyıcı, iki yüzlü, çıkarcı yaptı. Bu ortadan kalkarsa, insanlar partilerine mühür vuracak, o zaman da partilerin alacakları oy oranlarında ciddi farklılıklar ortaya çıkacak…

500 İMZA ŞARTI:

YDP’nin “Seçim ve halk Oyalaması” değişiklik önerisindeki bir başka ilginç öneri bağımsız Cumhurbaşkan adayı olacaklar için, en az 500 kişinin imzasını temin etme şartı. Son zamanlarda bu iş kusura bakmayın ama “maskaralığa” dönmüştü. Aklına esen aday diye ortaya çıkıyor. Hem seçimlerin ciddiyeti bozuluyor, hem de böyle ciddi bir konu mizah malzemesi oluyor. Keşke seçimden önce bu değişiklik kabul edilse…

NEREYE KADAR:

Tarım Bakanı Erkut Şahali, geçen yılın ekim ayında, kuraklık tazminatlarının 60 milyon olduğunu, tek seferde ödenmesinin mümkün olmadığını söylüyordu. Son açıklaması, “Kuraklık tek seferde ödenecek”… Güzel de, nereye kadar? Hükümet Programında, “tarımsal desteğin, olası en akılcı biçimde ve verimliliği esas alan bir anlayışla değerlendirilmesi” ifadesi var. Yıllar yılı kuraklık kapsamına girdiği bilinen tarlalara daha ne kadar kuraklık tazminatı verilecek? Bu da tarımda statükonun devamı değil mi?…

ZİRVEDEKİLER

Özdemir Tokel: “Ada zaten hala hazırda var. Kıbrıs’ta Türkler – Rumlar Survivor. Yarışmanın sonuna doğru adaları birleştirme. Al sana birleşik Kıbrıs. En olası Birleşik Kıbrıs Çözümü. Acun bu işi BM’den daha hızlı halleder”… (Sosyal Medyadan)

DİPTEKİLER

Tehlike Büyük: Özellikle suriçindeki bazı binaların tehlike saçtığı, olası bir faciaya neden olabileceği sık sık gündeme getirilse de ne yazık ki hiç bir şey yapılamıyor. Duvarına asılan “tehlikelidir yaklaşmayın” tabelası çözüm olamaz. Son olarak Çağlayan bölgesinde bir ev yıkıldı. Şans eseri aile içinde değildi. Binaların sağlamlık testi yapılıyor mu, yasa mı değişmesi gerekir bilmiyorum ama, birileri canından olmadan yapın bu işi…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar