Çavuşoğlu ne dedi? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Çavuşoğlu ne dedi?

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Ankara’nın Kıbrıs sorunuyla “büyük” denecek oranda bir derdi olduğunu sanmıyorum. Olsaydı 45 yıl çözümsüzlük devam etmezdi!

Fakat bugün Kıbrıs sorunu üzerinden sürdürülen Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları konusunda “derdi” olduğu gerçektir.


Çünkü  Rum tarafı Türkiye’nin “sıcak karnı” haline gelen Doğu Akdeniz’deki “enerji” sorununu müthiş bir politikayla kendi çıkarına yontacak bir ortam yarattı. Türkiye’nin “Ortadoğu”ya dönük politikası nedeniyle boşlukta bıraktığı “AB”i ve kavgalı olduğu İsrail’le Mısır’ı kullanarak Dünyasal Petrol Şirketleriyle anlaşarak Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin önüne geçti..

Şimdilerde Türkiye’ye bakıyoruz bir yandan Güney’de Fırat’ın doğusunda Güvenlikli Bölge oluşturmaya çalışırken bir yandan Doğu Akdeniz’e yerleşmeye çalışıyor.

…Geçen hafta BM’lerin  74. Genel Kurul çalışmaları nedeniyle New York’ta bulunan Mevlüt Çavuşoğlu, Türk Basın mensuplarının sorularını cevaplandırırken “5+1 formülünü ortaya attı. Yani ne? Garantör ülkeler+Kıbrıs’taki taraflar+BM’ler. (Yani Guterres!)

Çavuşoğlu diyor ki bir araya gelelim önce “neleri görüşeceğimizi saptayalım!” Yani ucu açık görüşme yok!

Ancak Çavuşoğlu’nun asıl üzerinde durduğu konu yine “Doğu Akdeniz dolayısıyla Rum’un sondaj çalışmaları ve tabi KKTC’nin gasp edilen hakkı!

Bu konuda diyor ki Çavuşoğlu, “Bölgeye gemilerimizi göndererek oradaki dengeleri değiştirdik. Bu arada garantör ülke İngiltere’ye, Yunanistan’a Rum tarafına ve Uluslararası topluma  çağrıda bulunarak Rum tarafının bölgedeki tek taraflı çalışmalarını durdurması gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına aldıktan sonra yeniden faaliyetlerine başlayabileceğini söyledik ama bugüne kadar nasihatlarımızı dinleyen olmadı!…”

Çavuğoğu şunu da ekledi: “Elli yıldır federasyonu konuşuyoruz ama bir sonuç çıkmadı! Crans Montana’da tüm yapıcı yaklaşımlarımıza karşın federasyon çatısı altında siyasi eşitlik dahil, Rum tarafı hiçbir şeyi paylaşmak istemediği için bir yere varamadık!..”

Eee! Geriye ne kalıyor? “Nush ile uslanmayalı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın haddi kötektir” mi diyelim?

**********

SIRA KOOPERATİFLERDE Mİ?

Hadi gözünüz aydın! Kalkınmış olsun yada olmasın dünya ülekeleri “Kooperatifçiliği” yaygınlaştırıp geliştirerek  ekonominin dinamiği haline getirmeye çalışırlarken biz daraltıp kapatmaya çalışıyoruz.

Yeni kararlar hazır. Yakında sadece Köy kooperatiflerini değil,  Kooperatif bankalarından bazılarını da “banka evsafına haiz olmadıkları” gerekçesiyle “ilga” edeceklermiş..

Tahmin ettiğiniz gibi başta Öğretmenler Koop. Bankalarını..

Ancak yeni “temizlik harekâtı” bu kadar değil. Bundan böyle var olan yada oluşacak Koop. Bankalarının “Sendikaları” olmayacak!

Anladınız yani memleketin en güçlü iki Öğretmen Sendikası ilga edilecek!

Mukayyidin yetkileri  tırpanlanacak! Falan…

…Bütün olay TC’den gelen “kaynak” dedikleri beş yüz milyonun hatırına gelişmekte! Bizden sorumlu Koordinatörümüz Fuat Oktay yavaştan yavaştan “yavrusunu anasına” uygun hale getirmek için hem terbiye etmeye hem de artık büyüdüğünü var sayarak  disipline sokmaya çalışıyor!

Doğrusu haksız da değil! Onca yıldır Türkiye’nin parasal yardımlarıyla alt yapı yatırımlarını doğru mu kullandık?

Yoksa Başbakanlarımızın bile adlarının karıştığı, Yasama dokunulmazlıklarının kaldırıldığı gerçeklerde  “yolsuzluk ve şaibeli işlerle rant ekonomisinin” toplumu haline mi geldik?

Yıllarca Türkiye ile birlikte altına imzamızı attığımız Mali Ve Ekonomik Protokolleri savsaklamadık mı?                  Ankara’yı kandırma açıkgözlüklerine yatmadık mı?

Akıttığı suya bile karşı çıkmadık mı?

Eee! Nerede görüldü “parayı verenin, yardımı yapanın, koruyanın, kısaca “velinimetin” bu kadar hırpalanıp dışlanmayı sineye çektiği?

Tabi düdüğü çalacak olan Ankara’yı beğenmiyorsak, “çaldırmak” istemiyorsak hatta “biz Türkiye’den daha ilerideyiz” deyip geh geh etmeyi sürdürmek istiyorsak, ayakları yere basan düzenleri oluşturmak zorundayız!

Ki daha geçen hafta neyi konuşuyorduk? Kimlerin “ne kadar vergi vermediğini!”

Başbakanlık yapmış politikacımızın “nereden buldun” sorusuna veremediği cevabını!

Falan filan arazilerin deve olup ellere gittiğini!

Memlekette en çok vergiyi “Gazinoların verdiğini!”

Artık Domatesi bile ithal ettiğimizi!

Eee tabi Ankara karışacak! Tabi ki Fuat Oktay “valimiz” de olacak, öğretmenimiz de!

…Ha Kooperatiflere gelince:  Özelleştirmelerin yanında emniyet supaplarıdırlar. Bırakın ilga etmeyi, yaygınlaştırılarak KKTC’nin sosyoekonomik sistemi haline getirmeli.                                                                      **********

KISACA TAKILDIĞIM. (NEMELAZIM BÜYÜK ADAM!)

Vakti zamanında “Hallacı Mansur” da o kadar uğraştı ki Allah ve kelamlarıyla, sonunda “enel hâk” dediydi!” Yani kendini “Tanrı” yerine koyduydu ki kafasını uçurdulardı!

Bizim de AB’de bir Hallacı Mansur’umuz  yetişiyor! Kırk yıl Rum tarafında yaşadı sonra Kuzey’in de oylarıyla, Akel’in adayı olarak  “AB’ye” parlamenter” seçildi.

Uzun süredir sesi falan işitilmiyordu. Dün baktık gazetelerin manşetinde. Kıbrıs’ta sadece “en büyük tehdidin bölünme” olduğunu söylemiyor. “Türk ve Rum’ların ülkeyi tahrip ettiğini, bölünmeye neden olduklarını söylüyor!”

Anladınız değil mi? Niyazi Kızılyürek artık “enel hak” diyerek kendini ne İsa ne Muhammet, “ırklar üstü” politikacı ilan etti! Nemelazım büyük adam!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar