BU ZAMANDA BU ZEKA… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

BU ZAMANDA BU ZEKA…

basaran duzgun banner

Hatırlayanınız var mıdır bilmem ama, “Başkanın Adamları” filmi soğuk savaş döneminde Amerika’nın nasıl yönetildiğini çok iyi anlatan bir filmdi.

Hani meşhur Amerikan yönetim felsefesidir ya, başkan iç politikada sıkıya girdi mi ve halk nazarında desteği sürekli azaldı mı, düşmanlar yaratmak gerekir.


İç düşman ya da dış düşman olması fark etmez.

Her ikisi de makbuldür.

Düşmanlar olmalı, tüm ulus başkanın etrafında düşmanlara karşı birleşmeli ki, ulusun güvenliği ve geleceği yani başkanın koltuğu garanti altına alınsın.

Bu aslında ucuz bir Amerikan propagandasından ibaret, hastalıklı bir yöntemdir ama ne yazık ki, sadece Amerika değil dünyanın birçok ülkesinde uygulanmıştır.

Bu hastalıklı yöntem nedeniyle binlerce insan canından olmuş, yüzlerce aydın ve gazeteci en adi ve şerefsiz iftiralara maruz kalmış, hatta çıkarılan iç savaşlarda yıllarca kardeş kardeşi kurşunlamıştır.

Başkanın Adamları filmi işte böylesi hastalıklı yöntemi anlatan bir filmdir.

Dönemin Amerikan başkanı, halkına verdiği sözleri yerine getirmekten aciz durumdadır.

Artan sıkıntılar nedeniyle halkın öfkesi büyüktür.

Başkanın adamları otururlar ve kara kara ne yapacaklarını düşünürler.

Sonra bir dış düşman yaratarak, halkın bütün ilgisini dış düşmana yöneltip başkanı kurtarmayı tasarlarlar.

Dış düşman olarak biçare Arnavutluk seçilir.

Yaşadığı derin ekonomik kriz nedeniyle halkı kelimenin tam anlamıyla perişan olan, dünyadan tecrit edilmiş yapısıyla kendi sorunlarıyla boğuşan Arnavutluk, Amerika için bir numaralı düşmandır. Çünkü amacı Amerika uygarlığını ortadan kaldırmaktır. Sırf bu amacını yerine getirmek için İkinci Dünya Savaşı’nda esir aldığı Amerikalı subayları serbest bırakmamaktadır.

Yönetim tarafından beslenen gazete ve televizyonlar, derhal harekete geçirilir.

Arnavutluk’un ne kadar kötü bir ülke olduğu gün 24 saat tekrarlanır.

30 yıldır esir tutulan Amerikan askerlerinin kurtarılması için seferberlik ilan edilir.

Bütün dünya bu beklenmedik gelişmeler karşısında şaşkındır.

Biçare Arnavutlar ise ne yapacaklarını bilmez durumdadırlar.

Ama kader ağlarını örmektedir ve Amerikan ordusunun Arnavutluk’a girmesi an meselesidir.

Her şey, başkanın adamlarının planladığı gibi seyreder.

Ta ki, Amerika’daki sağduyulu yöneticiler duruma müdahale edene kadar.

Genelkurmay ve CIA ortada fol yok yumurta yokken ülkeyi savaşa sokmaya hazırlananları araştırmaya başlar.

Tüm yollar başkanın adamlarına ve tabii ki başkana çıkar.

Sessiz bir operasyonla başkanın adamları saf dışı bırakılır.

Başkan da nazik bir dille uyarılır ve dünya bir savaştan kurtulmuş olur.

***

Başkanın Adamları filminin KKTC versiyonunu izliyoruz adeta.

Ve bizimkilerin ne kadar zavallı olduklarını bir kez daha anlıyoruz.

Çapları o kadar ki eminim kendileri de kurdukları senaryolara inanmakta güçlük çektikleri nedeniyle İstanbul basınında çıkan birkaç yazı üzerine bayram etmekteler, zafer çığlıkları atıp sağa-sola saldırmaktalar.

Bizimkilerin zekaları da malum ya, üretebildikleri tek senaryo, “satılmışlar-casuslar” argümanından öteye geçmiyor.

Yazık.

Bu zamanda, bu zekaya yazık.

Umarım inananları yoktur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar