Kasapların isyanı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
KıbrısManşet

Kasapların isyanı

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği ile hükümet arasında imzalanan protokolde, Toprak Ürünleri Kurumu’nun hayvan alımı yapacak olması kafaları karıştırdı. Kasaplar, et dağıtımının tekelleşmesinden endişeli

ŞAHALİ: TEKELLEŞME SÖZ KONUSU DEĞİL: Tarım Bakanı Şahali, TÜK’ün üretici ile satıcıyı buluşturacak bir aracı olacağını, adım için mezbahanın tam anlamıyla çalışıyor bilgisini beklediklerini vurguladı. Şahali, tekelleşmenin söz konusu olmadığını kaydederek, hedefin, etin fiyatını belirleyen unsurların birkaçını eksiltmek olduğunu belirtti


NAİMOĞULLARI: BİR AN ÖNCE ADIM ATILMALI: Hayvancılar Birliği Başkanı Naimoğulları, protokolde yer alan TÜK’ün hayvan alımı ile hedeflenenin, üreticinin fiyatlarını korumak ve tüketicinin ucuza et yemesini sağlamak olduğunu söyleyerek, bu konuda adım atılmazsa, protokolü iade edeceklerini vurguladı

AKBIÇAK: MEZBAHA HAZIR DEĞİL: Kasaplar Birliği Başkanı Akbıçak, “Bu ülkede sadece hayvancı yaşamıyor” diyerek, protokolle planlananın imkansız olduğunu çünkü belediye mezbahasının hijyenik olmadığını, atıl ve yıpranmış olduğunu, etleri taşıyacak uygun araçları olmadığını aktardı

Eniz ORAKCIOĞLU

Hayvancılar Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği ile hükümet arasında imzalanan protokol kasapların kafasını karıştırdı.

Havadis’e ulaşan bazı kasaplar “Bizi batırmayı ve dükkanları kapatmamızı” istiyorlar diyerek isyan etti. Protokolde yer alan bir madde de Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) bir miktar hayvan alımı yapması, Lefkoşa Türk Belediyesi’ne ait mezbahada bu hayvanların kesilerek TÜK’ün üretici ile satıcı arasında aracı olması ve etin fiyatını belirleyen unsurların birkaçının eksilterek tüketicinin uygun fiyata et alabilmesini sağlamak amaçlanıyor.

Öte yandan Hayvan Üretici ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, hayvancının şu anda batağın eşiğinde olduğunu ve bu konuda adımların atılmasını isterken, Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak duruma tepki göstererek bu ülkede sadece hayvancıların yaşamadığını ve planlananın imkansız olduğunu, olduğunu çünkü Belediye mezbahasının hijyen olmadığını, atıl ve yıpranmış olduğunu, etleri taşıyacak uygun araçları olmadığını aktardı.

Hatırlanacağı üzere hayvan üreticilerinin eylemin ardından imzalanan protokolde birçok madde yer almaktaydı. Bu maddelerden biri de TÜK’ün hayvan alımları yapmasıydı.

Konu ile ilgili daha önce Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın yaptığı açıklamada da şu ifadelere yer almaktaydı: “Hayvan üreticisiyle kasap/tüketici arasındaki ilişkinin, bundan böyle devlet tarafından daha farklı düzenlemek,  hem daha ucuz hem daha sağlıklı bir et tüketiminin LTB’nin de katkısıyla hayata geçirileceğiz.”

Şahali:  TÜK, aracı olacak

Tarım Bakanı Erkut Şahali, Hayvan Üretici ve Yetiştiricileri Birliği ve hükümet arasında imzalanan protokolde Toprak Ürünleri Kurumu ile ilgili maddede TÜK’ün üsleneceği görevin üretici ile satıcıyı buluşturacak bir aracılık olduğunu söyleyerek, TÜK’ün üreticiden hayvan temin edeceğini ve talepte bulunan kasaplara et tedarik edeceğini belirtti.  Yapılan alım ve satımların belirlenen fiyatlara bağlı kalmak koşulu ile yapılacağını vurgulayan Şahali, şu anda harekete geçme noktasına henüz erişmediklerinin de altını çizdi. Bu adımı atarken Lefkoşa Türk Belediyesi’ne ait mezbahanın kullanılacağını hatırlatan Şahali, taraflarına henüz mezbahanın tam anlamı ile randımanlı çalıştığı bilgisinin gelmediğini aktardı. Şahali, mezbahanın birkaç sıkıntısı olduğunu ve bu sıkıntıların aşılmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

“Hedef, etin fiyatını belirleyen unsurların birkaçını eksiltmek”

Tekelleşme söylemlerine de yanıt veren Şahali, 3 bin 500 tane üreticinin olduğu bir noktada tekelleşme olma ihtimalinin olmadığını vurgulayarak, Toprak Ürünleri Kurumu’nun “Sizin aracılığınızla hayvanımı satmak istiyorum” diyen hayvancının müracaatlarını alarak, öte yandan da “be sizin aracılığınızla et tedarik edip satmak istiyorum” diyen kasabın taleplerini toplayacağını söyledi. Şu anda sistemin zaten böyle çalıştığının altını çizen Şahali, Toprak Ürünleri Kurumu’nun yerini alan ve sektörde Cambaz diye adlandırılan aracıların gelir elde etmek amacı ile yaptıkları bu işi, TÜK’ün gelir elde etmeden yapacağını ifade etti. TÜK’ün üretimde ve pazarlamadaki fiyatlara etki eden unsurları aşağıya çekmek misyonunda olacağını belirten Şahali, hayvanın tedariki, kesilerek satışa hazırlanması konularında ve satış yerine arz edilmesi konusunda görev üstleneceğini ve bunu da minimum maliyetle yapacağını kaydetti. Şahali, temel hedefin etin fiyatını belirleyen unsurların birkaçının eksiltmek olduğuna dikkat çekti.

Naimoğulları: TÜK, hayvan alımı yapacak

Hayvan Üretici ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Hayvan Üreticileri ve hükümetin imzaladığı protokolde Toprak Ürünleri Kurumu’nun canlı hayvan alımı yapmasının yer aldığını söyleyerek, TÜK’ün alacağı hayvanların Lefkoşa Belediyesinin bünyesinde bulunan mezbahada kesilerek yine TÜK’ün soğuk hava depolarında saklanacağını belirtti.

“Hayvanlar Lefkoşa mezbahasında kesilecek”

Çoktandır devrede olmayan LTB Veteriner Hekim Ali Güçlü Mezbahasını Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Lefkoşa Türk Belediyesi’nin devreye sokmaya çalıştığını belirten Naimoğulları,  mezbahada tamiratların ve deneme kesimlerinin yapıldığını aktardı.  Deneme kesimleri bittikten sonra TÜK’ün hayvancıdan bu ay sonu itibari ile canlı hayvan almaya başlayacağını vurgulayan Naimoğulları,  Kurumun hayvanları mezbahada keserek, soğuk hava depolarında saklayacağını ve bir denge unsuru olarak etlerin hem tüketiciye daha uygun fiyatlarla sunulmasını sağlayacağını, hem de üreticinin verdiği fiyatı koruyarak bir girişim yapılacağını söyledi.

“Protokol tekelleştirmeyi getirmiyor”

Bu protokolün gerçekleştirilebilmesi için öncelikle Toprak Ürünleri Kurumu’nun mali yapısının iyileştirilmesi ve bu konuda bir kaynak oluşturulması gerektiğinin altını çizen Naimoğulları, dün itibari ile ay sonu TÜK’ün bu kesimlere başlayacağını öğrendiklerini ifade etti. Bu protokolün tekelleşmeyi getirmeyeceğine dikkat çeken Naimoğulları, başka kasapların ve başka mezbahalarında canlı hayvan kesebileceğini kaydetti. TÜK’ün hayvancının elindeki fazla hayvanı alacağını ve talebe karşılık vereceğini söyleyen Naimoğulları, hayvancı elindeki hayvanlar ve kasaplık hayvanların ortada kalmaması ve üreticinin fiyatlarını korumak, tüketicinin de uygun fiyata et alabilmesi için yardımcı olma maksatlı böyle bir protokol imzalandığını söyledi.

“Hayvancı şu anda batağın eşiğinde”

Şu andaki krizden dolayı kasapların hayvan fiyatlarını düşürmeye başladığını vurgulayan Naimoğulları, bir yandan yem fiyatlarının da yükseldiğini ve buna bağlı olarak üreticiden alınan hayvan fiyatlarının da düştüğünü aktardı.  Hayvancının şu anda batağın eşiğinde olduğunu sözlerine ekleyen Naimoğulları, çok büyük kriz yaşandığını, hayvan alımlarının düştüğünü ifade etti. TÜK’ün en azından bir miktar hayvanı piyasadan çekmesi gerektiğini söyleyen Naimoğulları, soğuk hava depolarında saklanacak bu hayvanların da oradan oteli restoran ve isteyen kasaplara satılması gerektiğini belirtti.

“Ay sonuna kadar adım atılmazsa protokolü iade edeceğiz”

Daha başlayan bir şey olmadığını aktaran Naimoğulları, mezbahanın deneme aşamasında olduğunu, TÜK’ün ise mali yapısını güçlendirmeye çalıştığını ve kaynak bulmaya çalıştığını kaydetti. Bu konunun protokolde olduğunu hatırlatan Naimoğulları, “Eğer ay sonuna kadar TÜK’ hayvan alımlarına başlamazsa protokolü tarım bakanına iade edeceğim. Yem konusunda da yem ithalatının serbest kalması içinde protokole madde konmuştur ama protokolün üzerinden 15 gün geçmesine rağmen bu konuda ciddi bir adım atılmamıştır. bu nedenle eğer bu ay sonuna kadar bu konular çözülmezse Hayvancılar Birliği olarak yapılan protokolü Tarım Bakanlığına iade edeceğiz ve bir geçerliliği de olmayacak, bu sebeple protokolle hükümetin uyması gerekmektedir” dedi.

Akbıçak: Tekelleşme kasapların yok olması anlamına gelir

Kıbrıs Türk Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, protokolün tam içeriğini şu an için bilmediğini, konuyu tam anlamı ile anlamak adına gerekli girişimleri yaptığını ve bugün Tarım Bakanı Müsteşarı ve Veteriner Dairesi ile temasları olacağını belirterek, orda konuyu netleştirip daha sonra konu ile ilgili açıklama yapacağını söyledi. Eğer etlerin tek bir çatıdan dağıtılması veya tekelleşme hedefleniyorsa, bu durumun kasapların yok olması anlamına geleceğini söyleyen Akbıçak, Tüm restoran ve otellere TÜK eli ile satış yapılacaksa kasapları dükkanı kapatabileceğini aktardı.

“Bu ülkede sadece hayvancılar yaşamıyor”

Kasapların maliyetlerinden bahseden Akbıçak, işçilik, sosyal sigorta, elektrik, dükkan kiraları, hayvancının bize yüklenen yüzde 2 stopajı ve mazot maliyetleri olduğunu söyledi. Bu ülkede sadece hayvancı yaşamadığını, vatandaşın, kasabın, imalatçının, sanayicinin ve esnafın olduğunu vurgulayan Akbıçak, herkesin hayvancılar gibi aynı sıkıntı ve problemlerle boğuştuğunu kaydetti.

“Mezbaha hijyenik değil”

Akbıçak, konu ile ilgili sözlerine şu şekilde devam etti; “Toprak Ürünleri Kurumu’nun hayvan alımı yaparak, bu hayvanları Belediyenin mezbahasında kesileceği konuşuluyor ama şu anda belediyenin mezbahası bu işleri gerçekleştirebilecek bir pozisyonda değildir. Bu etleri ne taşımak için araçları vardır, ne de doğru dürüst keserek, mezbahada çalışacak kişileri vardır. Çevresel ve donanım olarak mezbaha bu işi yapabilecek bir kapasiteye sahip değildir. Öte yandan mezbaha hijyen koşullarına sahip değildir.  10 senedir mezbaha atıl durmakta ve yıpranmış durumdadır, şu anda bizim şikayet ettiğimiz mevcut mezbahalardan da daha kötü durumdadır. Lefkoşa mezbahasında geçen hafta deneme kesimi olduğunu ve ciddi sıkıntılar yaşandığını da biliyoruz.”

“Etleri taşıyacak sağlıklı araçlar yok”

Mezbahanın ciddi şekilde yatırım istediğini, bu konuda belediye başkanı ile görüştüklerinin altını çizen Akbıçak,  Başkandan etinizi kendiniz taşıyın önerisini aldıklarını ama böyle birleyin olmasının imkansız olduğunu belirtti.  Şu anda hiçbir kasapta eti taşıyacak sağlıklı araçlar olmadığını söyleyen Akbıçak, kasapların sadece otel ve restoranlara sevkiyat yapabilecek küçük buzluklu araçları olduğunu aktardı. Askılı bir şekilde Mezbahanın etlerini taşımak için büyük buzluklu ve askılı araçlara ihtiyaç olduğunu kaydeden Akbıçak, ne belediyede ne de kasaplarda böyle araçların olmadığını ifade etti.

“Sağlıklı ve doğru değildir”

Et taşımacılığının nasıl yapılacağını anlamadığını vurgulayan Akbıçak, ne otellerin, ne restoranların, ne de kasapların bu etler taşıyacak askılı ve buzluklu sistemli araçları olmadığını sözlerine ekledi. Öte yandan Akbıçak, kamyonların arkasına atıl bir vaziyette taşınacak etlerin, güneyden kaçak yollarla getirilen etlerden farksız olmayacağını, bunun sağlıklı ve doğru bir sistem olmadığını da söyledi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar