Bu sokaklarda bayram yok - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
KıbrısManşet

Bu sokaklarda bayram yok

Lefkoşa’da Surlariçin’de öyle sokaklar var ki, oraların havasını bayram dahi değiştirmiyor. O sokakların sakinlerinin tek bir derdi var, geçim

BAYRAM ONLARA UĞRAMIYOR: Surlariçin’nin arka sokaklarının sakinlerinin tek gailesi geçim. O sokaklarda bayram seyran değil ve ekmek götürme derdi var. Yıkık, dökük evlerde yaşam mücadelesi verenler için bayram diğer günlerden farksız
ÇOCUKLAR BURUK: Buradaki birçok anne baba çocuklarına bayramlık alamama ceplerine harçlık koyamama durumunu “Bize bayram yok” diyerek özetliyor. Çocuklarsa buruk, bayram yerinde eğlence bir yana bayramlık ayakkabı ve kıyafet bile hayal onlar için
GEÇİM KAVGASI: Tek bir Asgari ücretle 5-6 kişi geçinmek zorunda kalan aileler, aldıkları maaşla ev kirası ve faturalarını zar zor ödüyor. Bu nedenle büyük maddi sıkıntılarla boğuşarak, geçim kavgası veriyorlar. Hayatta kalabilmek onlar için bayramdan daha önemli
Eniz Orakcıoğlu

Başkent Lefkoşa’nın görünmeyen veya görünmek istenmeyen bölgesi Surlariçi. Surlariçi’nin bar ve kafe ışıklarını aydınlattığı sokakların arkasında bambaşka hayatlar var. O sokaklarda öyle hikayeler yaşanıyor ki insanın yüreğini acıtıp, gözlerini yaşartıyor. O sokakların sakinlerinin tek gailesi geçim derdi. Bayramı nerde geçireceklerini değil, sofraya koyacakları ekmeği düşünüyorlar. Havadis, Surlariçi’nin arka sokaklarının sakinlerini sorunlarını dinledi, bayram hayallerini sordu. Çocuklarına bayramlık alamayan ve sofralarına bir sokum et koyamayan annelerin gözyaşları yürekleri dağladı.


Bayramdan beklentileri yok

Asgari ücretle bir aileye yetmeye çalışan bu insanların bayramdan ne bir beklentileri var, ne de bir bayram heyecanı. “Bayram çocuklarına yeni kıyafet ve ayakkabı alabilmek demek, onları gezdirebilmek, ceplerine iki kuruş bayram harçlığı koyabilmek, akşam eş dostla sofrayı paylaşmak demek. Bunları biz yapamıyorsak, demek ki bayram bize lüks” diyen Surlariçi sakinleri, “Bayram bu nedenle bizim için bir şey ifade etmiyor” dedi.

Zorluklarla mücadele ediyorlar

Genelde 3, 4 çocuklu, 5-6 nüfuslu olan bu aileler, tek maaşla geçinmeye çalışıyor, ev kirası, elektrik, su faturaları derken çocuklarına et bile alamıyor. Birçoğu hasta anne, babalarına bakarken, bazılarının çocukları ciddi hastalıklar ile mücadele ediyor. Bu kadarla da bitmiyor, bazılarının ise çocukları engelli, kimilerinin eşleri hayatını kaybetmiş ve çocuklarının yükünü tek başına sırtlayarak günden güne daha fazla hayatın yükünü omuzlarında hissediyor.

Kimi tatil peşinde, kimi geçim derdinde

Birçok vatandaş bayram tatilini fırsat bilerek yurtdışına veya Türkiye’ye tatile giderken, bir kısım vatandaş restoran ve meyhaneleri doldurarak güzel bir gece geçirmeyi hedefliyor, ama diğer taraftan birçoğumuzun görmediği ya da görmek istemediği yer olan Surlariçi’de yaşayan ve bayramın ne demek olduğunu unutmuş kişiler var.

Kadriye Dolmacı: Torunlarıma harçlık bile veremiyorum

Surlariçi’nde yapayalnız geçim zorluğu yaşayanlardan bir tanesi de uzun yıllardır yalnız yaşayan 82 yaşındaki Kadriye Dolmacı. 55 yıldır Surlariçi’nde yaşadığını söyleyen Kadriye teyzeye bayram dediğimizde yüzü düşüyor. Geçmişin ve şu an yaşadığı hayatı anlatırken gözleri dolan Kadriye Teyze, 9 ay önce düşerek kalça kemiğini incitmiş ve aylarca yürüyememiş ve yeni yeni ayağa kalkarak zorla yürüyebilir bir duruma gelmiş. Geçinmekte zorlandığını anlatan Kadriye Teyze, “900 TL maaşımla geçinemiyorum, bayramda elimi öpmeye gelen torunlarıma bayram harçlığı bile veremiyorum ve bu benim çok ama çok ağrıma gidiyor, bu nedenle bayramlar benim için mutlu olabileceğim günler değil. Birine ihtiyaçlı olmayı hiç sevmediğim halde, Allah bazen bizi başkalarının maddi ve manevi yardımına muhtaç bırakabiliyor” dedi.

Sultan Değer: Bizim için bayram hayat mücadelesi

3 çocuk ve kocasının alın teri ile kazandığı tek bir maaşla hayat mücadelesi veren Sultan Değer ve ailesi, geçim zorluğunun yanında bir de kas erimesinden dolayı yürüyemeyen oğlunun üzüntüsünü yaşıyor. Bayram’ın onlar için hayat mücadelesi verdikleri diğer günlerden hiçbir farkı olmadığını söyleyen Değer, “Bizim amacımız çocuklarımızın karnını doyurabilmek ve oları büyütebilmek. Oğlum hasta ve tedavi görüyor onun masrafları, ev kirası, elektrik, su faturası derken, çocuklarımıza hiçbir bayram bayramlık dahi alamıyoruz” dedi. Öte yandan Değer ailesinin çocuklarına bu bayram bayramlık kıyafetlerini ise yardım dernekleri karşılamış.  Değer, bayram çocuklar için olduğunu ama kendi çocuklarının maddi olanaksızlıklar sebebi ile bayramı her çocuk gibi yeni kıyafetler ve ayakkabılar içinde, harçlık toplayarak, et yiyerek geçiremediklerini aktardı.

Fatma Kürekçi: Bayramı bayram tadında geçiremiyoruz

Bayramın her eve uğradığı gibi onlara uğramadığını söyleyen Fatma Kürekçi, maddi sıkıntılardan ve geçim kavgasından bayramı bayram tadında geçirmediklerini Havadise anlattı. 1’i engelli üç çocuk annesi olan Kürekçi, sadece eşinin çalıştığını ve yardım dernekleri olmasa çocuklarına bayramlık bile alamayacaklarının altını çizerek, çocuklarımı bir bayramda bile bayram yerine götürememenin ve elimizi öptüklerinde onlara bayram harçlığı verememenin burukluğunu yaşadığını anlattı. Kürekçi, “Bayram bizim için normal bir gün gibi, biz ekmeğimizi kazanmaya ve çocuklarımızın karnını doyurmaya, elektrik, su faturalarımızı ödeyebilmeye bakıyoruz” diye konuştu.

Saniye Şaik: Bize bayram yok

3 çocuğu ile geçim kavgası veren Şaik ailesi maddi zorluklar içinde yaşama kavgası verirken, “Bize bayram falan yok” diyerek yaşadıkları zorlukları dile getiren Saniye Şaik, “İnsan çocuğuna yeni kıyafetler giydiremiyorsa, onları gezmeye götüremiyorsa ve cebine harçlık koyamıyorsa o günün adı bana göre bayram olmaz. Tek kişinin maşı ile 5 kişi geçinmeye çalışıyoruz, ev kirası, elektrik ve su faturası derke elde avuçta bir şey kalmıyor, bayramda çocuklarıma güzel bir bayram sofrası bile kuramıyorum” şeklinde konuştu.

Sadet Avano: Bayram bizim için bir şey ifade etmiyor

Sadet Avano’da ülkemizin görülmeyen acı hikâyelerinden sadece biri, 66 yaşındaki Avanov iki çocuğu ile yaşıyor, ama hastalığında dolayı kendi çalışamadığı için evin yükünü kızı karşılıyor. Torunlarının bir tanesi engelli olan Avanov’da ülkenin gittikçe zorlaşan ekonomik şartlarında geçinmeye çalışıyor. Bayramı umursamadığını ve tek isteğinin torununun tedavi ettirilmesi olduğunu anlatan Avanov, zor bir hayat yaşadıklarının altını çiziyor. Avanov, “Bizim gibi zorluklarla mücadele eden insanlar için bayramlar çok bir şey ifade etmiyor, biz sırtımızda taşıdığımız zorlukların belimizi büktüğü bir gün daha geçiriyoruz. Başka bir şey değil” diyerek durumu özetledi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar