“BOLERO” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

“BOLERO”

Ahmet OkanAhmet Okan

Piyanosunun başına geçerek kendisinden istenen bir oyun için, sahne sanatçısına eşlik edecek bir müzik yapmalıydı.

Fransa’nın İspanya sınırındaki Bask bölgesinde doğan bir Fransız’dı Joseph-Maurice Ravel. (1875-1937).


Bu nedenle olmalı yapacağı müziğe İspanyol öğeleri tercih ederek sadece tek bir melodi demeti oluşturdu.

Aynı melodiyi sürekli olarak değişik enstrümanlara tekrarlattı ve ortaya “Bolero” adlı yapıt çıktı.

Çıkış o çıkıştı, dünyada büyük yankı uyandırdı ve klasikler arasında yerini alarak bütün zamanlarda icra edilip dinlenir hale geldi…

Bolero’nun büyük başarısı karşısında Ravel şaşkına dönmüş hatta bir keresinde “Sadece tek bir başyapıt yazdım. Ne yazık ki, onun içinde de müzik yok” demişti…

Bulunduğu yeri aşıp bütün insanlığa ulaşan melodilerin gücü nereden kaynaklanır diye düşünebilir insan.

İnsanlıktan yana yazılıp düşünülen düşünceler, görüşler de böyle değil mi?

Güzel şeylerin tekrarı can sıkmıyor; ya da o tekrarlar var diye terk edilmiyor demek.

Güzel olan güzel olduğu için tekrarlanmaktadır.

Ravel’in “Bolero”su gibi…

Düşünce dünyasında da benzer durumlar vardır.

Barış, sevgi, kardeşlik üzerine geliştirilen düşünceler gibi.

Dünyanın gürültüsü içinde bunların sürekli tekrarı Ravel’in “Bolero”sundaki tekrarlar gibi değil mi?

Bunun yanında sürekli düşmanlık üreten düşüncelerin tekrarı da yok değildir…

Bir süre önce Bodrum’da yapıldığı belirtilen kimi stratejistlerin bir araya geldiği toplantıda, Türkiye’nin (İslamcı siyasetin) elindeki kartlardan birinin KKTC’yi “ilhak” etmek olduğunun ileri sürülmesi, berbat ve dayanılmaz bir tekrardan ibarettir.

Sadece kulakları değil, zihinleri ve yürekleri tırmalayıcı bir tekrar.

Bu “tekrar”ın hayata geçirilmek istenmesi halinde, buna başka bir “tekrar”la karşılık verileceği ihtimali gözönünde tutuldu mu? Hem de beklenmedik bir cepheden?

Stratejistlerin bunu da irdeleyip irdelemedikleri bilinmiyor…

Her yıl zeytin hasadı mevsiminde zeytinlerin toplanması bir tekrardan ibarettir.

Bu işlem Ravel’in Bolero’suna benzer.

Arkeolojik bilgilere göre Ege bölgesinde Santorini adasında yapılan kazılarda 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleri bulunmuştur.

Anlaşılacağı gibi zeytinin tarihi çok eskilere dayanır ve zeytin toplama işlemi bir ritüel halini almıştır; Ravel’in Bolero’su gibi bir nakarat halinde takrarlanır durur.

Diyeceğim,

Tekrar vardır bıkıp usanmadan devam eder; huzur, bereket ve mutluluk verir,

Tekrar vardır bıkıp usandırır hatta isyana davet eder…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar