BM’LERDE ADIMIZ GEÇTİ! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

BM’LERDE ADIMIZ GEÇTİ!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Uzun süredir BM’ler genel kurul salonunda Guterres’in müzakereleri yeniden başlatma niyetinde oluğunu söylemesi ötesinde “Kıbrıs” adı işitilmiyordu.

Suskunluğu Erdoğan’ın videolu mesajı bozdu. Konuşmasında aslında Kıbrıs siyasi sorunu odaklı olan Doğu Akdeniz’deki sorunlara da değinen Erdoğan “Kıbrıslı Türklerin de katılacağı bir bölgesel konferans düzenlenmesini önerdi.


Öte yandan ayni sırlarda “koordinatörümüz” olan Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay ise “Rum-Yunan ikilisi tarafından gerçekler görülür ve iki egemen devletli çözüm için yeniden görüşmelere hazır noktaya gelinirse Türkiye bu girişimi destekleyecektir” diyordu..

Son zamanlarda “sertlik politikası” nedeniyle suçlanan Türkiye’nin önce Oruç Reis sismik gemisini bölgeden çekerek Doğu Akdeniz’deki havayı yumuşatması, ardından Kıbrıs Türklerinin de katılacağı bir konferanstan söz etmesi hatta Erdoğan’ın Makron’u telefonla arayarak konuşması…

Tutun ki insana büyük fırtınalar sonrası  gelen dinginlikle “oh be bunu da atlattık” dedirtiyor.. Ki unutmadım. Bir süre öncesine kadar yine bu köşede “olası barışı ancak savaş sağlayacaktır” diyor ve “savaş olmadan barışçı çözüme ulaşmanın mümkün olmadığını” yazıyordum!

Kıyısından döndük ama ayni sıralarda Yunan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu Rum kesimine resmi ziyaret gerçekleştiriyor ve Türkiye’yi adanın Kuzey’ini işgal etmekle suçluyordu.. Yani Türkiye Doğu Akdeniz ve Kıbrıs için çoklu konferanstan söz ederken Yunanistan “tüm adanın da üç garantöründen biri olan Türkiye’ye işgalci” diyordu! (Hoş içimizdeki bazıları da söylerler!)

BU son fakat olumlu siyasi gelişmeler parantezini kapatmadan önce dünkü Havadis gazetesinde Serdar Denktaş’ın seçim propagandası nedeniyle yayımlanan şu “tespitini” aktarmak istiyorum: Diyor ki Serdar Denktaş “Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün temelinde BM’ler parametreleri değil, bu parametrelere dayalı bir çözüme ulaşmayı reddeden Kıbrıs Rum Yönetimi üzerinde hiçbir baskı mekanizmasının oluşturulmaması yatmaktadır. KKTC Cumhurbaşkanının bu olguyu uluslararası camiaya bıkmadan usanmadan sürekli anlatması gerekmektedir…”

BİR ekleme yapayım. O BM’ler parametreleri içinde Kıbrıs Türk halkının self determinasyon hakkı da vardır fakat bugüne kadar “halkların kendi kaderlerini tayin hakkı” olan bu siyasi olgu kullanılmamıştır..“NE için ve neden kullanacağını bilmediğimizden mi? Yoksa karar veremediğimizden mi? Ki önce kendi içimizdeki bu “siyasi denklemleri” çözmek zorundayız.. Nitekim Annan planı ve Crans Montana’dan sonra da parmağımızı bile oynatmadan ve hâlâ Rum tarafının müzakere masasını kurup bize davetiye göndermesini bekliyoruz!..***

KISACA TAKILDIĞIM: ŞALTERLER İNDİRİLİRKEN…  VE BAKIN HELE ŞU KAMPİNGCİLERE!)

KIB-TEK’in yeniden yapılanması gerekiyor da bunu bir gün hangi hükümet başaracak bilmiyorum..

Kaldı ki bütün Kurumlarımızın yeniden elden geçirilmesi gerekir çünkü kırk yılı aşkın süredir hâlâ “işlevsizliklerini hatta devlete verdikleri zararlarını konuşuyoruz.”

Ki hemen bütün kurumların sırtlarını dayadıkları bir “sendikal payandaları” vardır. Üstelik asıl söz ve hak arayışları da o sendikalar tarafından sürdürülmektedir! Nitekim şimdilerde de bunca yıldır faturalarını ödemeyenlerin birike birike artık ödenemez duruma gelen borçları nedeniyle çatır çatır elektriklerini kesen de El-Sen’dir! Ki hatırlatalım: Süt ellerde kaldı mı arpa fiyatları söz konusu oldu mu bürokraside bir sorun patladı mı emirnameler gibi kararlar uygulamaya kondu mu hastanelerde, mahpushanelerde falan sorunlar çıktı mı… Önce harekete geçen igili sendikalardır ki “polisle savaşırcasına!” Bakanlıkları basarak! Araçlarıyla yolları kapatarak!

Şimdi görev Tel-Sen’in! Hadi kolay gelsin! Galiba hükümetler de bu dilden anlarlar!

***

“KAMPİNGCİLER…” Yani devletin sahilini işgal edenler… Yani resmen izinsiz inşaatlarla gasp edenler… Sendikalaşmadılar ama “birlik” kurdular! Onlar da polisle savaşıyorlar! Devletin mülkü üzerinde böylesi bir hak iddiasını da ilk defa gördük! Hayırdır inşallah!

 

Diyoruz ama KKTC de düzenler işte böyle kurulur. Zorla! Başlara vura vura! Elektrikleri suları kese kuruta! Polisle kavga ederek!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar