BM’ler Barış Gücü’nün görev süresi… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

BM’ler Barış Gücü’nün görev süresi…

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Son zamanlarda BM’ler Barış Gücü (UNFICYP) etrafında henüz doğruluğu kesin olmayan dolayısıyla spekülatif diyeceğimiz haberler uçuruluyor.

Olay Rum müzakereci Mavroyannis’in “son fırsat penceresi” dediği “Guterres çerçevesinin” görüşülmesi yorumlarına paralel gelişiyor! BM’ler Barış Gücünün adadaki konumu, dolayısıyla “kalıcılığıyla görevinin sonlandırılması” olayı, Güney’i fazlasıyla meşgul ediyor!


Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde “tamam mı devam mı” kararını vermek üzere toplanan BM’ler Güvenlik Konseyi KKTC Dışişleri Bakanlığının   her zamanki gibi “gereği yoktur” şerhine karşın, görev süresini  2019’a kadar altı ay daha uzatma kararı alıyor..

RUM basınını ve müzakereci Mayroyannis’i kuşkulandıran da  BMGK’nin “Barış Gücü” görev süresinin uzatılmasıyla ilgili raporu tartışmasına dayanıyor! Şöyle ki “yoksa Kıbrıs siyasi sorunuyla ilgili müzakerelerin sonuna mı gelindi” kuşkularında!

NİTEKİM dünkü yazımızda  bu gelişmeleri değerlendirirken  Mavroyannis’in    başlamasını  beklediği müzakereleri “son fırsat penceresi” olarak nitelediğini aktarmıştık! Doğrudur!

 

Çünkü BM’ler Barış Gücü’nün   “adada kalıp kalmaması” konusu GK’inde tartışılırken, “müzakerelerin son dönemece girdiği vurgulanıyor ve çözüme yönelik umutsuzluk ortaya konuyordu!

(Kaldı ki daha geçenlerde Gutterres de  BM’ler bütçesinin  alarm verdiğini açıkladıydı! Kıbrıs’taki BM’ler Barış Gücü  ise yıllardır artık aramızdaki doğal turistlerimiz durumuna gelmişliklerinde  o bütçeyi tırtıklayanlardan sadece bir tanesi!..)

Dolayısıyle artık BM’ler gücünün adada kalıp kalmayacağı ciddi ciddi gündeme gelmiş durumda..                                                                                                                                                                                         *****

ÖTE yandan  son günlerde medyada “BM’ler barış gücüyle ilgili  “Türk-Rum çatışmalarını sadece seyretmekle yetindi” şeklinde serzenişlerde bulunuyor!

Doğrudur da görevleri zaten buydu!  “Caydırıcılık  ve iki toplum arasında  tampon oluşturmak..” Silahlı müdahale hakları yoktu.. O kadar ki dünyada emsali görülmedi, 1974 Barış Harekâtında   Türk bölgelerinde “mahsur” kalan BM’ler Barış Gücü askerlerinden bazılarını Türk mücahitleri koruyup güvenliklerini sağlamıştı.

KISACA diyelim: Bazı şeyler çok uzadı, bıktırdı, modaları geçti, önemleri erozyona uğradı.

Adadaki BM’ler Barış Gücü de bunlardan biridir!  Görevi sona erse de kimse “boşluğunu” hissetmeyecek kadar!

Ha iki toplum arasında hırgür çıkarsa ne olacak? İşte o zaman dananın kuyruğu kopacak!

Ne var ki  o soruna yarın bakacağız. Çünkü öncesinde asıl kıyamet   Doğu Akdeniz’de Rum, Yunan, Mısır, İsrail ittifakına dayalı iş, güç birliğini aşan askeri anlaşmalardır ki   suları fena halde  ısıtıyorlar! Bu kez kıyamet kopacaksa, önce denizlerde kopacak!

**********

İŞLER YOLUNDA GİTMİYOR!

Dörtlü koalisyon hükümetinin bir yıllık “icraatlar programı” var mı? Var..

Bakanlar Kurulu toplantıları yapılır mı? Yapılır..

Kararlar birlikte mi  alınır?  “Evet.”

Başbakan Erhürman yardımcısı ve Dışişleri Bakanıyla sürekli istişare içinde mi? Öyle olması gerekir, her halde..

PEKİ Dört siyasi parti  Bakanlar kurulu kararıyla kamuda çalışan tüm görevli ve emeklilere  hayat pahalılığı zammı verileceği konusunda ortak  karar almadılar mıydı?   Hayır!

Çünkü bakın Özersay ve Baybars “ortak açıklamalarında ne diyorlar?

“Hayat pahalılığının kamudan maaş alan herkese eşit oranda /yüzdelikle yansıtılması yerine; fazla alana daha az, az alana ise daha fazla yansıtılması için maliye bir çalışma yaptı! Ancak bunun özellikle hayat pahalılığı için teknik olarak mümkün olmadığı sonucuna vardı. Bize söylenen bunun maaş baremleri arasındaki oranları ve skalayı da bozacağı yönündedir.”

Ve eklediler: “Biz HP’i olarak bu artışı almayı doğru bulmadık! Bu konuda daha makul bir formül bulununcaya kadar bu artışı her ay topluca bir hayır kurumuna bağışlama kararı aldık!.”

ŞİMDİ soralım:  Bu karar Bakanlar kurulundan  HP’ine rağmen mi geçti!

Halkın partisi Bakanlar kurulunda “makul bir zam formülü bulunana kadar “biz bu artışı kabul etmeyeceğiz” diyerek karara şerh mi koydu?

ÖTE yandan dört siyasi partinin katılımıyla alınan ortak kararlarda  uzlaşı sağlanamaması halinde aradaki bir partinin tüm koalisyon hükümetini bağlayıcı olabilecek   “kendi partisel  kararını üreterek” tek başına uygulaması gibi bir madde mi vardır hükümet programında?

OLAYI neden dürttüm? Daha dün Özersay’ın   kendileri dışında olagelen dedikodulardan yakındıklarını konu yapmıştım Köşemden! Kuşkularından söz etmiştim..

Oysa “mal meydanda!” sadece Halkın  Partisi cırlamıyor!  Diğerleri de almış başlarını gidiyorlar ki  son üst kademe yöneticileri atamalarında da  ayan beyan sırıttı olay! CTP de de erken kurultay için imzalar toplanıyor.. Yani işler yolunda gitmiyor!

**********

KISACA TAKILDIĞIM: (ESKİLER ALIR ESKİLER SATILIR!)

2011 yılında hayhaşiminan üstelik Amerikan yardımıyla yaptıktı et kombinasını!   Sonra karşısına geçip “yok anam dedikti, biz bunun kahrını çekemeyiz!” Açılışı ile  kapısına kilit vurulması ayni gün  oldu!..

Yıl 2018.. Dedik ya bu toplum küllerinden yeniden doğar! “Merkez’i hake atsalar da bizi/ Kürrei arzı patlatır çıkarız…”

İşte ispatı!  Yedi yıl sonra  “et başa düşünce” kilidi kırdılar, kapıyı açtılar, çalıştıracaklar gayrı! Üstelik tesellisi de bedava: “Ya o başlara et yerine taş düşmesi gerekseydi!

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar