Türkiye’de iktidarın bir bölümünü ele geçirip de her türlü dünyevi nimetlerden yararlananlar, Kıbrıs’ın Kuzeyinde de “vakıflar” modeliyle örgütlenip “nüfuz” alanlarını genişletiyorlarmış.
“Atalarımızın kurduğu vakıflar” gibi masumane sloganlarla ve mevcut yönetime sürekli olarak “reis” sopasını sallayarak dilediklerince at koşturtuyorlarmış.
Biz, Dome Otel diye başladık, nelere nelere ulaştık.
Halbuki uzun zamandır, görevleri gereği konunun içinde olup da yapılanlara hasbelkader şahit olanlar gizli gizli fısıldamaya çalışıyorlardı da bir kulağımızdan girip diğer kulağımızdan çıkıyordu.
Mevcut yönetim elbette irticai faaliyetlere göz yumamazdı.
Hele de İslam adı altında hesapsız kitapsız milyonlarca lira harcanmasına asla seyirci kalamazdı.
Üstelik bu milyonların önemli bir bölümünün akrabalar arasında bölüşülmesine hiç ama hiç.
Belli ki “ben reisin adamıyım” demek buralarda bayağı bir güç ve nimet vesilesidir.
Biçare hükümet, reisten bir randevucuk dahi alamazken ve Maliye Bakanı para gelmezse sonumuz felakettir derken “reisçiliğin” gücünü varın siz anlayız.
Anlamaya anlayalım da tüm bu olup bitenlere seyirci mi kalacağız?
Hükümet seyirci mi kalacak?
Partiler ve partilerin inançlı üyeleri ses çıkarmayacaklar mı?
Usulsüzlüğün usul, hukuksuzluğun hukuk olmasına kimse bir şey demeyecek mi?
Akrabalar semirip büyürlerken herkes seyredip, kafasını başka bir yöne mi dönecek?
***
Kıbrıs Türkü geçmişte de bu gibi durumlara çok tanıklık etti.
Ve milliyetçisi de yurtseveri de her daim kendince mücadele etti.
Bu uğurda da çok bedeller ödedi.
Şimdiki kötülük nedir bilir misiniz?
“Öğrenilmiş çaresizlik” sendromundadır herkes.
İdeolojisi ne olursa olsun önemli kesimlerde, “zaten bu memlekette hiçbir şey değişmez, boşuna uğraşırız” gibi bir teslimiyetçilik yaşanıyor.
Hükümet edenlerin önemli bir bölümü de bu teslimiyetçiliğe dahil oluyorlar galiba.
İşte o gün bu ülkeyi kaybettiğimiz gün olacak.
Onlar gelip her şeyi ile elimizden alacaklar ve bizim kaderimiz de var olmakla yok olmanın eşiğine gelecek.
Buna razı mısınız?
Kıbrıs Türkü yüz yıllardır bu topraklarda neslini var edip sürdürmeyi başardı.
Teslim olacak olan bizim nesil midir?
