Biraz caz biraz bules - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Biraz caz biraz bules

Ahmet OkanAhmet Okan

Sonbaharlar üzerine çoğu kez hüzünlü şeyler söylenip yazılır, bu mevsim en çok ayrılığı anlatırmış gibi, ama doğrusunu söylemek lazım her mevsimin neşesi de vardır hüznü de; hicranı da vardır vuslatı da.

Yapraklar kuruyup dallarından ayrılınca, bir hüzünmüş gibi algılanır, olabilir, böyle bir hüzün basabilir insanı ama o yaprak çoğalmak için ayrılmaktadır; belki de sırasında birleşmenin yoludur ayrılmak…


Lefkoşa’da kasım ayları yılın en güzel günleridir; güneşi gözlerinizde ve omuzlarınızda taşımak mümkün ki aynı güneş bir zamanlar aynı şehrin sokaklarında salına salına yürürdü ve çocukların ellerinde taşınırdı daracık sokaklarda.

Böyle zamanlarda,

Seyyar satıcılar güneş satarlardı el arabalarında.

Güneş sanki doğudan doğmaz da her evden ayrı ayrı doğar gibiydi çıplanmış nar ve akasya ağaçlarının dallarında oturan güvercinlere benzerdi.

Kasım aylarında güneşin neden evlerde doğar gibi açtığı düşünülseydi belki de “çatışmalar” ı çıkartmak isteyenler bundan vaz geçebileceklerdi.

Eli silah tutan biri o ara piyano çalmış olsaydı dönüp silaha sarılabilir miydi?

Günlerden cuma olduğunda ve aylardan kasım zaten memleketi tanımak mümkün değildi.

O tenhalığın yerini kalabalıklar alırdı.

Düzenleseniz böyle bir festival düzenleyemezsiniz asla.

Sabahın ilk ışıklarından Deveciler Hanı pencereleri tahta kenarlı köy otobüsleri ile dolar ve köy ve kasabalardan gelenler çarşı pazarı doldururdu.

Ciğerciler, kahvehaneler, pastaneler dolup taşar, mahallebicisi helvacısı ve çörekçisi ile börekçisi bereketli geçecek bir gün için önceden tasarladıkları yerlerini alırlardı.

Bu ritüel sabahın ilk ışıkları ile başlar akşamın ilk saatlerine kadar sürerdi.

Siyasetin sesi, kasapların sesinden işitilmezdi.

O dönemler siyaset eğer keman çalmasını bilseydi, belki de başka türlü siyaset yapılmış olacaktı…

Böyle kasım günlerinde parçalı bulutlar da pusuda beklerdi.

Yaz mevsiminde özlenen bulutlar, sonbahar ve kış mevsimi için özlem duyulacak bir sevinç olmaktan çıkardı.

El arabası ile sokak aralarında tenekelerde su satan su satıcıları muhtemel pek memnun olmazlardı bu mevsimden hani işler kesat gidecek diye.

Diyeceğim,

Böyle kasım zamanlarında ve eğer günlerden cuma ise, memleketin tekmili Lefkoşa’da buluşur gibiydi ve her bölgeden insanı çarşı ve pazarda ve sokaklarda görmek mümkün olurdu.

Eğer o insanların biraz caz, biraz da blues müziğinden haberleri olsaydı, kim bilir bugünler başka olabilirdi…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar