1938 yılında Hamidiye Gemisi Mağusa limanına geldiğinde bütün adada büyük heyecan yaratmıştı.
Gösterilen coşku ve sevgi sadece ada Türkleri ile sınırlı değil, aynı zamanda ada Rumları da bu sevinçten pay çıkarıyorlar, coşkuyu paylaşıyorlardı…
…
Kıbrıs’taki karışık günleri düşününce, iki ana toplumun coşku ve sevinci paylaştığı dönemlerin olduğuna inanmak zor gelebilir insana.
Bugün için hangi Türk gemisi Kıbrıs limanlarına yanaştığında Rumlar tarafından coşku ve sevgi ile karşılanıyor ki!
Bırakın Rumları, Kıbrıslı Türklerin bile o eski coşkulardan çok uzak olduğunu söylemek mümkün…
…
Kurtuluş Savaşında Rauf Orbay’ın yönetiminde birçok başarılar elde ettiği söylenen Hamidiye zırhlısı, uzun yıllar Türk Deniz Okuluna hizmet edecekti.
Mağusa limanına gelen gemi de oydu…
…
Hamidiye Mağusa’ya demirlediğinde “Embros” gazetesinde şu haber veriliyordu:
“Misafir geminin zabitleri ve talebesi, bilsinler ki, yalnız kendilerini selamlamak için Mağusa’ya akın eden heyecanlı kalabalık değil, belki her sınıf halkın her ferdi, kendilerine hoş geldiniz diyerek, bu itimatsızlık ve şüphe günlerinde, pek kıymetli olan iki millet arasındaki dostluğa saygı göstermekle sevinç duymaktadır.
Dost limanlar, güler yüzler ve sahiden samimi karşılamalar… bir donanmanın yücelmesi için samimi ananelerdir ve biliyoruz ki Türk Denizcisi gelecekte hedefine varacaktır.
Demir atacakları her yerde, dost limanlar bulmalarını dileriz.” ( Ergin Birinci, M. Necati Özkan, 1. Cilt, s. 237.).
…
“Gibriyagos Dibos” adlı gazete “Selam” başlığı altında şunları yazıyordu:
“Kıbrıs limanlarını ziyaret eden Türk Deniz Okulu Hamidiye’yi içinde seyahat eden Türkiye Cumhuriyeti’nin yarınki savunucuları, subaylarla talebeyi derin bir heyecanla selamlarız.”
Haber bununla da kalmıyor şöyle diyordu:
“Artık Hamidiye, kızıl sultanın baskılı yönetiminin vasıtası olmaktan çıkarak yeni doğan bir milletin gençliğinin çeliklendiği, demokrasi ve hürriyet fikirlerini öğreten ve yayan bir okul haline gelmiştir.
Kıbrıs halkı –Yunan ve Türk- güzel adasında, yarının Türk subaylarını konuk etmekle büyük bir sevinç duymaktadır.” (Aynı eser, s. 237, 238.).
…
Bu arada Kıbrıs’taki Şimendifer İdaresi, ahalinin Mağusa’ya kolayca gitmesi seferlerini artırmıştı…
…
Rumca gazetelerde Hamidiye’nin gelişi ile ilgili şiirler bile yayınlanmıştı.
Alıntılar yaptığımız aynı kitapta yer alan “Esperini” adlı gazeteden bir şiir:
Hoş geliniz arkadaşlar
Davul zurna çalınacak
Adanın bir ucundan öbürüne duyulacak
Sizi selamlamak ve karşılamak için bu andaki ferahımız
Yazı ile anlatılamaz
Şimdi ki beraberiz
Ve içimizdesiniz
Hoş geldiniz arkadaşlar
Safalar getirdiniz
Şimdi sizi görünce
Ve siz de bizi tanıyınca;
Buradan çıkıp gidince
Yurdunuza ulaşınca
Bizden selam götürünüz
Atatürk’e sununuz
…
Başpiskoposluk da Hamidiye Kaptanına çektiği bir telgrafla gelişlerini kutlamıştı…
…
Belirttiğimiz gibi yıl 1938’di.
Bir yaz dönemiydi aylardan haziran…
…
Böyle dönemler de olmuştu…